Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2023/13067 Kararı

MAHKEMESİ: İş Mahkemesi

SAYISI: 2019/85 E., 2022/250 K.

KARAR: Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen iş kazasından tazminat istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılardan T.C. ... vekilli tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, ... çalışanı olan müvekkilinin, SSYB Verem Savaş Daire Başkanlığı'na ait ... plaka sayılı araç ile göreve giderken araç sürücüsü ...'ın %100 kusurlu olduğu 16.09.2009 tarihli tek taraflı trafik iş kazası ile yaralandığını, kaza sonucunda çok kez ameliyat olup, acı ve ızdırap çektiğini, kaza geçiren aracın davalılardan ... Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, kazanın olduğu gün 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi Dair Kanun kapsamında denetim yapmak üzere Valilik oluru ile görevlendirildiğini, meydana gelen kazada davalıların müşterek müteselsil sorumluluklarının bulunduğunu, davacının hayat boyu yaşamak zorunda kalacağı elem ve ızdırapların karşılığı olarak 300.000,00 TL manevi tazminat ile belirsiz alacak davası olarak şimdilik 40.000,00 TL'lik maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren davalıların müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında 26.09.2016 tarihinde harçlandırdığı arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 171.157,81 TL'ye arttırdığı görülmüştür.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile davalılardan ...'na ait ... plaka sayılı aracın fenni muayenesi yapılmadığını, emniyet kemerlerinin tamir edilmediğini ve teknik olarak yola çıkmaya hazır olmadığı halde kendisinin şoför olarak kaza geçiren araçta görevlendirildiğini, önceki görevlerinde eksikliklerin giderilmesini talep etmiş ise de, yetkililerce onarım yapılmadan tekrar kaza geçiren araçla trafiğe çıkmak zorunda kaldığını, kaza anında sağlık sorunu yaşadığını, frene basmasına rağmen aracın kontrolünü kaybettiğini, kaza sonucunda kazazedenin organlarından birisinin sürekli zayıflamasına veya işlevini yitirmesine neden olmadığını, yüzünde sabit iz olduğunun belirtildiğini, tedavi giderlerinin SGK'ca karşılanacağını, ayrıca aracın sigortalı olduğunu, uğranılan zararların sigortadan alma ihtimalinin bulunduğunu, hasar dosyasından zararın istenilmesi gerektiğini ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile “Davacının ...'nda memur olduğunu, buna göre sigortalı sayılmadığından davanın iş kazası olmadığını, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, KTK’ na göre zamanaşımının kaza tarihinden itibaren 2 ve her halükarda 10 yıl olduğunu, manevi tazminatta ise zamanaşımının 1 yıl olduğunu, dava konusu olayın 16.09.2009 tarihinde meydana geldiğini, davanın ise 20.12.2012 tarihinde açıldığını, bu nedenle davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, esas yönünden ise ilde bulunan İl Tütün Kontrol Kurulları ve Denetim Ekiplerinin İl Hıfzısıhha Meclisi Kararı ile “İl Tütün Kontrol Kurulu” oluşturulduğunu, ilde bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, Üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının bu kurula katılımının sağlandığını, kurula vali ya da vali yardımcısının başkanlık yaptığını, İl Sağlık Müdür yardımcısının kurulda yer aldığını, kurulun sekretarya işlerinin ... tarafından yürütüldüğünü, bu Kurula Bakanlıkları tarafından sadece araç tahsisi yapıldığını, tazminatın zenginleşme vasıtası olmaması gerektiğini, gerçekten uğranılmış olan zararların tazmininin talep edilmesi gerektiğini, davacının 40.000,00. TL tazminat talep etmiş ise de tedavisinin ardından derhal işe geri döndüğünü, maddi olarak kazancında bir kayıp olmadığını, ilaç ve tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, davacının kolunda kopma meydana gelmediğini, davacının talep ettiği manevi tazminatın da fahiş olduğunu, davacının maddi tazminat taleplerinin kabulü halinde sorumluluğun ... Sigorta AŞ’ de olduğunu beyanla davanın reddine dair karar verilmesini” istemiştir.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile kazazede davacının, kaza sonrasında ve halen belediyede çalışmaya devam ettiğini, geçirdiği trafik kazasında belediyenin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, kaza yapılan aracın ...'na ait olduğunu, kaza yapan şoförün de ... personeli olduğunu, manevi tazminat davasının 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu sürenin de geçtiğini, kaldı ki istenilen manevi tazminatın çok yüksek olduğunu, maddi tazminatın muhatabının da davalı ... şirketinin olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

4.Davalı ... ... Sigorta AŞ. cevap dilekçesinde özetle; “Davacının ... plakalı aracın 16.09.2009 tarihinde müvekkili şirkette 200200006707607 poliçe numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olan aracın neden olduğu kaza dolayısı ile iş bu davayı açtığını, teminatlarının poliçe üzerinde kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin kabul anlamına gelmemek koşulu ile poliçe limiti ile sorumlu tutulması gerektiğini, kusur oranlarının tesbiti yönünden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının kaza sebebi ile elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, olay bir iş kazası ile SGK tarafından bağlanan gelirlerin mahsup edilmesi gerektiğini, maaşın resmi belgeler ile ispatlanamaması durumunda hesaplamaların asgari ücrete göre yapılması gerektiğini, hesaplamaların aktüer bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin 6111 sayılı Kanun gereğince geriye dönük olarak tedavi ve geçici işgöremezlik taleplerinin mümkün olmadığını, davacının maluliyet durumunun tesbiti amacı ile dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'ne gönderilmesini talep ettiklerini beyanla davanın reddine dair karar verilmesini” talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2016 tarih ve 2012/558 Esas 2016/329 Karar sayılı kararında özetle trafik iş kazasının meydana gelmesinde davalılardan ...'nın %50 ve ... plakalı aracın şoförü ... görevlisi davalı ...'ın %50 kusurlu bulunduğu, davalı ...'nın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı ... şirketinin ise olayın meydana gelmesinde fiili bir etkisi bulunmasa bile sigorta mevzuatından kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 171.157,81 TL maddi tazminatın %57 oranındaki maluliyet ve kazazede davacının geçirdiği ameliyatlardan kaynaklı çektiği acı ve ızdırap gözetilerek 75.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ..., ... ve ... Sigorta A.Ş.'den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, manevi tazminat talebindeki fazla istem ile davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.10.2017 tarih ve 2017/463 Esas 2017/1073 Karar sayılı kararıyla; davacı vekili ve davalılardan ... vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1 b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

  1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

  2. (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 21.01.2019 tarih ve 2017/6202 Esas 2019/243 Karar sayılı ilamında özetle;

"a Davacının sürekli iş göremezlik oranının kurumca %14,1 olarak tespit edilmişken Yüksek Sağlık Kurulu tarafından %57 olarak tespit edildiği iş bu raporlar arasında çelişki olduğu ve bu rapora karşı itiraz edilmiş olduğu halde Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu ile giderek Adli Tıp 2. Üst Kurulundan sürekli iş göremezlik oranını kesinleştirilip, usuli kazanılmış haklar ile beraber kesinleşen oran üzerinden gelirin ilk peşin sermaye değerinin dikkate alınması gerektiği,

b Davacının davalı ... Belediyesi Başkanlığı nezdinde toplu iş sözleşmesine bağlı olarak çalıştığı anlaşılmakla davacının itirazları dikkate alınarak bilinen dönem için Toplu İş Sözleşmeleri dosya arasına getirtilmek, bu sözleşmedeki ücretlerin bağlayıcı olduğu gözetilerek hesaba esas ücret olarak dikkate alınması, işleyecek devre için ise son bilinen ücrete göre asgari ücrete katı hesaplanarak hesap yapılması gerekirken açıklanan bu ilkelere ayrı olarak düzenlenen hesap raporuna itibar edilmesinin yerinde olmadığı,

c Kamu düzeni ilkesi kapsamında davalı ...’ın kamu görevlisi olduğu anlaşılmakla Anayasa'nın 129/5 inci maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanun'un 13/1 inci maddesi gereğince iş bu davalı hakkında adli yargı yerinde açılan davada kastı ve kusuru aranmaksızın husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, iş bu davalının hükmedilen tazminatlardan sorumluluğuna hükmedilmesinin de hatalı olduğuna" işaretle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Davalı ...'na açılan davanın reddine, davalı ...'a karşı dava açılan davanın husumet nedeni ile reddine, davalı ... ve Sigorta şirketi yönünden sigortalının maddi tazminat alacağı 354.801,75 TL olarak kabul edilmekle beraber taleple bağlı 171.157,81 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 16.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş.'den (davalı ... Sigorta A.Ş. nin poliçedeki gerekçede açıkça 150.000 TL miktari ile sınırlı ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu gözetilerek) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına, 75.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 16.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'ndan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine " karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz sebepleri:

  1. Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı Belediyenin işveren olarak kusuru olmadığı halde tazminat alacağından sorumlu tutulması gerektiğini, davaya konu kazada, davalıların kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu tespit edilmekle beraber, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, duyulan acı ve ızdırabın büyüklüğü karşısında 75.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, reddedilen manevi tazminat yönünden, davalı ... lehine hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca sebebi her ne olursa olsun reddedilen manevi tazminat yönünden her bir davalı için ayrı ayrı karşı vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

2.Davalı ... vekili dilekçesinde özetle; davacının müvekkili idare çalışanı olmayıp diğer davalı ... çalışanı olup İl Tütün Kontrol Kurulunda görevlendirilmiş olması nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin sadece bu kurula araç tahsis etmiş olmakla kusur atfının mümkün olmadığını, davacının Adli Tıp Kurumu nezdinde sağlık muayenesinde olumsuz bir tespite yer verilmemiş olmakla sürekli iş göremezlik oranı tayinine yer olmadığını, davacının tedavisini müteakiben çalışmaya başlamış olması nedeniyle zararının olmadığı anlaşılmakla tazminat istemlerinin reddi gerektiğini, davacının ilaç ve tedavi giderlerinin SGK'dan karşılandığı halde bu alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmitşir

C. Gerekçe

  1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sigortalının iş kazasında vefatı nedeniyle hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

  1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 110, 323, 326 ve 332 nci maddeleri, 5510 sayılı Kanun'un 13, 16 ve 20 nci maddeleri, 818 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 332 ve 98 inci maddeleri ile giderek aynı Kanun'un 41, 42, 43, 44, 45 ve 47 nci maddeleri, öte yandan 6101 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 2 ve 7 nci maddeleri gereğince uygulanma imkanı bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 55 ve 420 nci maddesi hükümleri, 4857 sayılı İş Kanun'un 77 nci maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun'un 85 ve 91 inci maddeleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2, 7 ve 10 uncu maddeleridir.

  1. Değerlendirme

A) Davalı ... vekilinin davacı lehine hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:

1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

  1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nu 110 uncu maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır.

  2. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırının 107.090,00 TL olup, hüküm altına alınan manevi tazminat tutarının 75.000 TL olduğu bu hükmün maddi tazminat hükmünden bağımsız ve ayrı bir dava niteliğinde olmakla anılan kesinlik sınırı altında kalan manevi tazminat hükmüne yönelik davalı temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde kesinlikten reddine karar verilmiştir.

B) Davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat hükümlerine ile Davalı ... vekilinin ise maddi tazminat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi ile hükme esas alınan kusur ve hesap raporlarının giderek manevi tazminat miktarının gerek uyulan bozma kararı içeriğine, gerek ise de Dairemizce kabul edilen ilkelere uygun olduğu anlaşılmakla temyiz eden taraf vekillerinin bu hususlara yönelik temyiz itirazlarının reddi gerektiği giderek davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

  1. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 nci maddesinde müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı, 7/2 nci maddesinde davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı, 10/2 nci maddesinde manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği, 13/4 üncü maddesinde maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağı düzenlenmiştir.

  2. Bu hükümler karşısında kusuru bulunmadığından hakkındaki dava reddolan ... Belediyesi ile kanunen husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından hakkındaki dava husumetten reddolan ...'ın yargılamada kendilerini vekille temsil ettirmeleri ancak ret sebeplerinin birbirinden farklı olması karşısında tazminat istemlerin tamamından birer vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maddi ve manevi tazminat istemlerinden ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri hatalı olmuştur.

  3. Ayrıca manevi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine 12.000,00 TL vekalet ücreti takdir edilmişken yukarıda açıklanan madde hükmü aşılarak davalı ... lehine 34.500 TL vekalet ücreti tesisi de hatalı olmuştur.

  4. İlk Derece Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

  5. O halde, temyiz eden davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları gözetilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü bozulmalıdır.

  6. Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının bu kısımları düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

  1. Davalı ... vekilinin manevi tazminat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının miktardan reddine,

  2. Davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat hükmüne, davalı ... vekilinin maddi tazminat hükmüne yönelik temyiz itirazları nedeniyle davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile;

Mahkemenin 30.09.2022 tarih ve 2019/85 E. 2022/250 K. sayılı ilamının

a) 5 nolu bendinin silinerek yerine:

"5 Reddolan manevi tazminat talebi yönünden AAÜT 10/2 nci maddesi uyarında kabul edilen tutar üzerinden hesap edilen vekalet ücretini geçmemek üzere 12.000,00 TL tutarındaki vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalı ... Bakanlığına verilmesine"

b) 6 ve 7 nolu bentlerinin silinerek yerlerine;

" 6 Hakkındaki dava kusur yokluğundan reddolan ... Belediyesinin kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle AAÜT 3/2 ve 13/4 üncü maddeleri gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren iş bu davalıya verilmesine

7 Hakkındaki dava husumetten reddolan ...'ın kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle AAÜT 3/2 ve 7/2 nci maddeleri gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren iş bu davalıya verilmesine" rakam ve sözcükleri yazılmak suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3.İstek hâlinde temyiz başvurusu için yatırılan harcın temyiz eden davacıya iadesine,

  1. Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç tahsiline yer olmadığına,

5.Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.