Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2023/10167 Kararı

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI: 2022/3486 E., 2023/259 K.

KARAR: Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kayseri 4. İş Mahkemesi

SAYISI: 2016/616 E., 2018/942 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmek ve de davacı vekili tarafından duruşma talep edilmekle; duruşma talebinin kabulüne karar verildikten sonra duruşma için 24.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davacı adına Av. ... ile davalı adına Av. ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlanıp sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, davacı vekilinin 06.06.2016 tarihinde dava açarak dava dilekçesinde 1.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, davacının maddi tazminat isteminin belirsiz alacak olarak talep edildiği, bilirkişi hesap raporu alındıktan sonra davacı taraf süresinde itiraz etmesine karşın davacı vekilinin 27.08.2018 tarihli talep artırım dilekçesinde müvekkili adına ve davalı aleyhine, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere, belirsiz alacak davası nitetiğinde 1.000. TL maddi tazminat ile 150.000. TL manevi tazminatın davalı işverenden tahsili istemiyle dava açıldığını, dosyaya sunulan hesap raporu ile müvekkilin sürekli iş göremezlik tazminat alacağının 56.070,50 TL, geçici iş göremezlik tazminatı alacağının 2.519,82 TL olduğunun belirlendiğini, maddi tazminat taleplerinin belirli hale geldiğini, bu sebeple bedel artırım yoluna gidilmekle, asgari ücret artışı veya diğer sebeplerle fazlaya ilişkin ıslah, talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, 1.000. TL olan maddi tazminat taleplerini toplam 58.590,32 TL olarak yükselttiklerini ve bedel artırımı talebinde bulunduklarını beyan ettiği, takip eden 18.09.2018 tarihli celsede ise davacı vekilinin “Dava ve bedel arttırım dilekçemizi tekrar ederiz. Davamızın kabulüne karar verilsin” şeklinde beyanda bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince iş kazasının meydana gelişinde davacının %30, davalının %70 oranında kusurlu oldukları, kaza nedeniyle davacının %54,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı kabulünden hareketle davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, davacı lehine 54.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, anılan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf isteminin esastan reddine, davacının istinaf isteminin manevi tazminatın azlığı noktasından kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, iş kazasının meydana gelişinde davacının %30, davalının %70 oranında kusurlu oldukları, kaza nedeniyle davacının %54,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı kabulünden hareketle maddi tazminat isteminin kabulüne, davacı lehine 120.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalının temyiz, davacının ise katılma yoluyla temyiz yoluna başvurduğu, Dairemizin 05.04.2022 tarih, 2021/2222 Esas, 2022/4988 Karar sayılı kararı ile temyiz eden tarafların sair temyiz itirazları incelenmeksizin kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi noktasından Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyulmasından sonra yeni kusur raporu alındığı, yeni alınan bu kusur raporunda davacının %40, davalının %60 oranında kusurlu olduğu, davalıya atfedilen %60’lık kusur oranının içinde olmak kaydıyla %10 oranındaki kusurun dava dışı forklift operatörüne ait olduğu yönünde görüş bildirildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin son kararında bu kusur oranlarına itibar edildiği ancak bozulan önceki kararlarında da açıkça belirtildiği üzere önceki kararın maddi tazminat yönünden karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı altında kaldığından kesin olarak karar verildiği, kesinliğin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle resen dikkate alındığı ve bu nedenlerle maddi tazminat yönünden bozmadan önceki hüküm altına alınan miktarın aynen kabul edilerek karar verildiği gerekçeleri ile davacı lehine 58.590,32 TL maddi tazminat ile birlikte 110.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, taraflarca temyize konu edilen maddi ve manevi tazminat tutarlarının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin ayrı ayrı altında kaldığı anlaşılmaktadır.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı miktardan REDDİNE,

Temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.