Uyuşturucu Bulundurma Suçu: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar - Yargıtay'dan Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunda Emsal Karar: HAGB İhlali Düşme Sebebi
MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
İNCELEME KONUSU KARAR: Davanın reddi
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile hükümlü hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verildiği, hükmün, istinaf edilmeksizin 29.01.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı CMK'nın 309/1. maddesi uyarınca, 18.07.2023 tarihli ve 2022/7211 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB 2023/89750 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.09.2023 tarihli ve KYB 2023/89750 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesinde yer alan, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme ile,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 02.06.2021 tarihli ve 2021/2564 esas, 2021/6714 karar sayılı ilâmında yer alan "...kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi gereğince "düşme kararı" verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; ... kararının CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA,.." şeklindeki açıklamalar ile,
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 16.06.2021 tarihli ve 2020/18965 esas, 2021/7640 karar sayılı ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 21.06.2021 tarihli ve 2020/21397 esas, 2021/7865 karar sayılı ilâmları ile benzer diğer ilâmlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye usulüne uygun tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, anılan kararın infazına başlanmış olmasının hatta tedbirin infazının tamamlanmasının bir önem arz etmediği,
28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/8. maddesinde yer alan "Bu Kanunun; a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." şeklindeki düzenleme nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu dikkate alındığında,
Dosya kapsamına göre, sanığın evvelce 12.01.2016 tarihinde işlemiş olduğu değişen suç vasfı itibarıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak eylemi nedeniyle sanığın mahkûmiyetine, 5237 sayılı Kanun'un 191/8 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5 6. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, anılan Kanun'un 231/8. maddesi gereğince 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2016 tarihli ve 2016/45 esas, 2016/169 sayılı kararının 13.06.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla,
-
28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun'un 71. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173/1. maddesinde yapılan değişiklikle Cumhuriyet Savcısınca anılan Kanun'un 171/2. maddesi uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararlarına karşı, 15 gün içerisinde yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edilebileceğinin belirtildiği, şüpheli hakkında Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca 22.01.2016 tarihinde verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararınında yukarıda belirtilen usullere aykırı olarak itiraz süresinin gösterilmediği, şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar 25.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, söz konusu karara karşı itiraz yoluna başvuru süresi olan 15 günün belirtilmemesi sebebiyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın kesinleşmediği cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
-
Kabule göre de, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22.01.2016 tarihli ve 2016/802 soruşturma, 2016/22 sayılı kararında suç tarihinin 12.01.2016 olduğu, aynı eylem nedeniyle Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2016 tarihli ve 2016/45 esas, 2016/169 sayılı kararının verildiği, bu halde inceleme konusu dosyadaki 26.09.2016 tarihli ihlal eyleminin, sanık hakkında zorunlu olarak verilen 24.05.2016 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlenmesinden dolayı ilk suçun ihlali niteliğinde olduğu ve ayrı bir yargılama konusu yapılamayacağı gözetilerek, açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
I. GEREKÇE
A. Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/16 Esas, 2021/945 Karar sayılı kararının incelenmesinde:
-
Şüpheli hakkında, 12.01.2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 22.01.20216 tarihli ve 2016/802 Soruşturma, 2016/22 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun'un 191/3.maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz süresi ve merciinin gösterilmediği, kararın Ceza ve İnfaz Kurumunda tutanakla 25.01.2016 tarihinde okumak/almak suretiyle tebliğ edildiği,
-
Şüphelinin 27.09.2016 tarihinde aynı nitelikteki suçu yeniden işlediği iddiasıyla erteleme kararının kaldırılarak Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 09.05.2017 tarihli ve 2017/9077 Soruşturma, 2017/1947 Esas, 2017/1358 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
-
Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza mahkemesinin 01.03.2018 tarihli ve 2017/393 Esas, 2018/184 Karar sayılı kararı ile, 29.06.2016 tarihinde yakalandığı, ifadesinde hap kullandığını ikrar etmiş ise de kullandığı maddenin uyuşturucu olup olmadığının tespiti gerektiği, çok sonra kan ve idrar örneklerinin alındığı, herne kadar 01.02.2017 tarihli hastane raporunda uyuşturcu maddenin pozitif olduğu belirtilmiş ise de bu hususun başka bir soruşturma konusu olabileceği dikkate alınarak 27.09.2016 tarihinde erteleme süresinde geçekleştiği iddia olunan bu fiilin ihlal nedeni sayılamayacağı anlaşılmakla, dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının durmasına, denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edilmesine, 01.02.2017 tarihli raporda uyuşturucu pozitif olduğu belirlenmekle bu hususta gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet savcılığına müzekkere yazılmasına karar verildiği, durma kararının 03.04.2018 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
-
Durma kararından sonra, mahkemenin suç duyurusu üzerine Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca 01.02.2017 tarihli eylem nedeniyle şüpheli hakkında 26.06.2018 tarihli ve 2018/9284
Soruşturma, 2018/3621 Esas, 2018/2641 sayılı iddianame ile Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme talepli kamu davası açıldığı, Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli ve 2018/615 Esas, 2018/528 Karar sayılı kararı ile davanın 2018/616 Esas sayılı dava ile birleştirilmesine, yargılamaya 2018/616 esas sayılı dosya üzerinden devam edilmesine karar verildiği,
-
Birleştirme kararından sonra durma kararı verilen dosya ele alınarak Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2019 tarihli ve 2018/616 Esas, 2019/252 Karar sayılı kararı ile sanığın, TCK'nın 191/1. ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın istinaf kanun yoluna başvurduğu,
-
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 23.10.2020 tarihli ve 2019/930 Esas, 2020/2331 Karar sayılı kararı ile, aynı olay sebebiyle Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/45 Esas sayılı dosyasında kullanma suçundan verilen kararın 13.06.2016 tarihinde kesinleşmesine rağmen işbu dosyada verilen mahkumiyet kararının mükerrer cezalandırmaya yol açtığı gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına, 5271 sayılı CMK'nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine, 26.09.2016 tarihli eylem ilk suç kabul edilerek TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca işlem yapılması için Cumhuriyet savcılığına yazı yazılmasına kesin olarak karar verildiği,
-
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesince suç duyurusunda bulunulması üzerine yine 12.01.2016 tarihli suç nedeniyle Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 29.12.2020 tarihli ve 2020/23505 Soruşturma, 2020/7065 Esas, 2020/4960 sayılı iddianamesi ile Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede, erteleme kararının 25.02.2016 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştiği, 26.09.2016 tarihinde yeniden aynı suçu işlediği, Kahramanmaraş 1.Ağır Ceza Mahkemesinin önceki kesinleşmiş erteleme kararını ortadan kaldıracak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veremeyeceği, Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararının mükerrer cezaya sebebiyet verdiği, 26.09.2016 tarihli ihlal içeren eylem nedeniyle kamu davası açılması gerektiği hususunun belirtildiği,
-
Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 21.12.2021 tarihli ve 2021/16 Esas, 2021/945 Karar sayılı kararı ile mükerrer açılan davanın 5271 sayılı CMK'nın 223/7.maddesi uyarınca reddine, 26.09.2016 tarihli eylem nedeniyle gereğinin takdir ve ifası için Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B. Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2016 tarihli ve 2016/45 Esas, 2016/169 Karar sayılı kararının incelenmesinde:
Sanık hakkında, 12.01.2016 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 19.01.2016 tarihli ve 2016/786 Soruşturma, 2016/386 Esas, 2016/26 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2016 tarihli ve 2016/45 Esas, 2016/169 Karar sayılı kararı ile sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK'nın 191/1. ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK'nın 191/8. ve 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 13.06.2016 tarihinde itirazın reddi kararı ile kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
C. Dosyalar kapsamına göre;
28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 191/8. maddesinde, "Bu Kanunun; a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." düzenlemesine yer verilmiş, 191/9. maddesinde ise "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, 5271 sayılı Kanun'un kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231. maddesi hükümlerinin uygulanacağı..." belirtilmiştir.
Somut olayda, sanığın 12.01.2016 tarihinde işlemiş olduğu değişen suç vasfı itibarıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle sanığın mahkûmiyetine, 5237 sayılı TCK'nın 191/8. ve 5271 sayılı CMK'nın 231/5 6. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, anılan Kanun'un 231/8. maddesi gereğince 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2016 tarihli ve 2016/45 Esas, 2016/169 Karar sayılı kararının 13.06.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, dava konusu 12.01.2016 tarihli eylem nedeniyle Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilmiş bir karar bulunduğu, 27.09.2017 (tahlil sonucuna göre 01.02.2017)
tarihli eylemin ise, zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlâli niteliğinde olduğu, 5237 sayılı TCK'nın 191/5. maddesinde yer alan, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme dikkate alınarak; Mahkemesince, 12.01.2016 tarihi eylem yönünden "davanın reddine", 27.09.2017 tarihli eylem yönünden ise; kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi gereğince "davanın düşmesine" karar verilerek Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, davanın reddine ve 27.09.2016 tarihli eylem nedeniyle Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi, Kanun'a aykırı olup sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
A. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
B. Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/16 Esas, 2021/945 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı CMK'nın 309/4 c maddesi uyarınca, aleyhte sonuç doğurmayacak ve yeniden yargılamayı gerektirmeyecek şekilde gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.03.2025 tarihinde karar verildi.