Uyuşturucu Kullanma Suçunda Zincirleme Suç Hükümleri Uygulanmalı: Yargıtay'dan Emsal Karar
MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI: 2021/791 E., 2021/1038 K.
SUÇ: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
İNCELEME KONUSU KARAR: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı TCK'nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın, itiraz edilmeksizin 02.10.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı CMK'nın 309/1. maddesi uyarınca, 18.08.2023 tarihli ve 2022/32413 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.09.2023 tarihli ve KYB 2023/93520 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.09.2023 tarihli ve KYB 2023/93520 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/791 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 01/03/2018, iddianame düzenleme tarihinin ise 03/05/2021 olduğu, derdest olan Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/130 esas sayılı dosyasında ise suç tarihinin 22/07/2020 olduğu, 03/05/2021 tarihli ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, anılan iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu ve suç tarihlerinin yakınlığı dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dava dosyaları birleştirilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Şüpheli hakkında, 04.05.2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 04.05.2018 tarihli ve 2018/11985 Soruşturma, 2018/620 sayılı kararı ile; 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun'un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yoluna başvuru süre ve merciinin gösterildiği, kararın, şüpheliye 19.10.2018 tarihinde tebliğ edilerek tedbirin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
B. Şüphelinin, erteleme süresi zarfında 10.10.2019 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinin anlaşılması üzerine, soruşturma dosyası birleştirilip erteleme kararının kaldırılarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 03.05.2021 tarihli ve 2021/22010 soruşturma, 2021/6818 Esas, 2021/5245 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
C. Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, kanun yararına bozma istemine konu 24.09.2021 tarihli ve 2021/791 Esas, 2021/1038 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın, itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
D. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan incelemede, incelemeye konu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu cezanın, henüz ortada hukuki sonuç doğuran bir mahkûmiyet hükmü olmaması nedeniyle mahsuba konu edilemeyeceği gözetilmeksizin, sanığın, 22.07.2020 tarihli eylemi nedeniyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 20.01.2022 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2024 tarihli ve 2022/130 Esas, 2024/813 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191/1., 43/1. ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.09.2021 tarihli ve 2021/791 Esas, 2021/1038 Karar sayılı kararı ile verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının mahsubu ile sanığın sonuç olarak 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, inceleme tarihi itibariyle dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 2024/2837 Esas sayılı dosyası üzerinden derdest olduğu,
Anlaşılmıştır.
E. Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/791 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 01.03.2018, iddianame düzenleme tarihinin ise 03.05.2021 olduğu, Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/130 Esas sayılı dosyasında ise suç tarihinin 22.07.2020, iddianame düzenleme tarihinin ise 20.01.2022 olduğu, her iki suçun da ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve eylemler arasında hukuki kesinti olmadığı, sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı nitelikte olduğu dikkate alınarak, eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, davaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp cezanın arttırılarak tayini gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
A. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
B. Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.09.2021 tarihli ve 2021/791 Esas, 2021/1038 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı CMK'nın 309/4 a. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,25.02.2025 tarihinde karar verildi.