Kullanmak İçin Uyuşturucu Bulundurma Suçunda Zincirleme Suç Uygulaması: Yargıtay Kararı - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2023/10314 Kararı

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma

İNCELEME KONUSU KARAR: Mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet

Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Küçükçekmece 19.Asliye Ceza Mahkemesinin 14.12.2021tarihli ve 2020/344 Esas, 2021/878 Karar sayılı kararı ile, hükümlü hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 15.10.2018, 12.11.2018 ve 23.01.2019 tarihli eylemleri nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, 14.01.2020 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, 13.08.2020 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191 inci

maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, hükmün, istinaf edilmeksizin 22.01.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 05.08.2022 tarihli ve 2022/9172 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.10.2022 tarihli ve KYB 2022/112488 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.10.2022 tarihli ve KYB 2022/112488 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

" Küçükçekmece 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli kararının 2 nolu hüküm kısmında, 14.01.2020 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak eyleminin ayrı bir suç olduğu gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, 14.01.2020 tarihli eylemin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 14.07.2020 tarihli ve 2018/52663 Soruşturma, 2020/6779 Esas, 2020/6100 sayılı iddianamesi öncesi işlendiği ve hukuki kesinti oluşmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında tek bir kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip, zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeden karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

A. Şüpheli hakkında, 15.10.2018 ve 12.11.2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından yapılan soruşturma sonunda, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 08.01.2019 tarihli ve 2018/52663 soruşturma, 2019/43 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin karara itiraz ettiği, mercii Bakırköy 2.Sulh Ceza Hakimliğinin 15.02.2019 tarihli ve 2019/827 Değişik iş sayılı itirazın reddi kararı ile 15.02.2019 tarihinde kesinleştiği, tedbirin infazı için 01.03.2019 tarihinde Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,

B. Şüphelinin 23.01.2019 tarihinde işlediği aynı nitelikteki eylemi nedeniyle başlatılan soruşturmanın, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 02.04.2019 tarihli birleştirme kararı ile 2018/52663 soruşturma sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verildiği,

C. Şüphelinin denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ve 14.01.2020 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak sanığın 15.10.2018, 12.11.2018 ve 23.01.2019 tarihli eylemleri nedeniyle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 14.07.2020 tarihli ve 2018/52663 Soruşturma, 2020/6779 Esas, 2020/6100 sayılı iddianamesi ile Küçükçekmece 19.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,

D. Yine şüphelinin 21.12.2019 tarihli aynı nitelikteki eylemi nedeniyle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 17.11.2020 tarihli ve 2020/51522 Soruşturma, 2020/11361 Esas, 2020/10270 sayılı iddianamesi ile Küçükçekmece 19.Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme talepli kamu davasının açıldığı, Küçükçekmece 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2021 tarihli ve 2020/607 Esas, 2021/35 Karar sayılı kararı ile, davanın 2020/344 Esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verildiği,

E. Yine şüphelinin, 13.08.2020 tarihli aynı nitelikteki eylemi nedeniyle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 22.09.2020 tarihli ve 2020/34493 Soruşturma, 2020/8615 Esas, 2020/7768 sayılı iddianamesi Küçükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Küçükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2020/434 Esas, 2021/49 Karar sayılı kararı ile, davanın Küçükçekmece 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/344 Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verildiği,

F. Küçükçekmece 19. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 14.12.2021 tarihli ve 2020/344 Esas, 2021/878 Karar sayılı kararı ile, sanığın 15.10.2018, 12.11.2018 ve 23.01.2019 tarihli eylemleri nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, 14.01.2020 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, 13.08.2020 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, hükmün, istinaf edilmeksizin 22.01.2022 tarihinde kesinleştiği,

G. 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin; ikinci fıkrasında yer alan, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." şeklindeki, üçüncü fıkrasında yer alan, "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." şeklindeki ve dördüncü fıkrasında yer alan, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında,

Dairemizin istikrar kazanmış içtihatlarına göre;

6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra, fakat 10.11.2021 tarihli ve 31655 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinden önce kapatılmış infaz dosyalarında; şüphelinin çağrı yazısı tebliği üzerine müdürlüğe başvurarak Rehberlik ve İyileştirme Program Takviminin düzenlenmesinden sonra, yükümlülük ihlalinde bulunması üzerine uyarılmasına karar verileceği, uyarı yazısının tebliğinden sonra şüphelinin müdürlüğe gelerek program takvimi uyarınca belirlenen yükümlülüklerini bir veya birden fazla kez yerine getirmesinden sonra yeniden yükümlülük ihlalinde bulunması halinde; ısrar uyarısını içeren bir tebligat daha yapılması gerekeceği, ikinci uyarıdan sonra müdürlüğe gelmemesi veya gelip de yeniden yükümlülük ihlalinde bulunması halinde artık ısrar şartının gerçekleşeceği ve infaz dosyasının kapatılması gerekeceği, somut olayda; Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazısının tebliği üzerine şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 26.03.2019 tarihinde Rehberlik ve İyileştirme Program Takvimi düzenlendiği, 12.06.2019 tarihli seminere katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, uyarı tebligatının 23.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, uyarılmasına rağmen 06.12.2019 tarihli seminere katılmaması nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verildiği, şüphelinin 23.07.2019 tarihinde uyarılmasından sonra, müdürlüğe gelerek 02.08.2019, 02.09.2019 ve 04.10.2019 tarihli seminerlere katıldığı anlaşıldığından ısrar uyarısını içeren bir tebligat daha yapılması gerektiği, bu nedenle kovuşturma şartı olan ısrar şartının gerçekleşmediği, anlaşılmıştır.

Dosya kapsamına göre sanığın, 15.10.2018, 12.11.2018 ve 23.01.2019 tarihli eylemlerinin, kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın, 15.02.2019 tarihli itirazın reddi kararı ile kesinleşmesinden önce işlenmesi nedeniyle tek suç olarak kabul edilmesi gerektiği, 5237 sayılı Kanun'un 61 inci maddesi kapsamında temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşma gerekçesi olacağı, somut olayda ısrar şartının gerçekleşmediği dikkate alındığında 21.12.2019 tarihli eylemin, 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında ihlal sebebi olduğu, ayrı bir soruşturma ve

kovuşturma konusu yapılamayacağı, bu ihlalden sonra işlenen 14.01.2020 tarihli suçun, 14.07.2020 tarihli iddianameden önce işlenmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme suça esas alınması gerektiği, iddianame düzenlendikten sonra işlenen 13.08.2020 tarihli eylemin ise ayrı bir suç olduğu ve 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında doğrudan dava konusu edilebileceği, anlaşılmıştır.

Sonuç olarak; Küçükçekmece 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli kararı ile, 14.01.2020 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemin ayrı bir suç olduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, 14.01.2020 tarihli eylemin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 14.07.2020 tarihli ve 2018/52663 Soruşturma, 2020/6779 Esas, 2020/6100 sayılı iddianamesinden önce işlendiği ve eylemler arasında hukuki kesinti oluşmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında tek bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet kararı verilip, zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanığa fazla ceza verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

  1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

  2. Küçükçekmece 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli ve 2020/344 Esas, 2021/878 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.11.2023 tarihinde karar verildi.