Tapusuz Taşınmaz Tescili Davası: Yargıtay Bozma Kararı - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2024/3167 Kararı
MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI: 2022/73 E., 2023/249 K.
HÜKÜM: Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davaya konu Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, ... mahallesi, İncirağacı mevkiinde bulunan doğu ve kuzeyinde ... köyü arazileri, güneyinde ... ve ... tarlaları ile çevrili yaklaşık 40 dönümlük taşınmazın bir kısmını (15 dönüm) 23.09.1999 tarihinde ...' ndan satın aldığını, yine davaya konu yerde bulunan 4.800,00 m², 3.800,00 m² ve 25.000,00 m² yüzölçümlü 3 ayrı taşınmazı da ... ile ...'dan satın aldığını, taşınmazın tamamının 40.000 m² olduğunu, yıllardan beri kendisi tarafından fiilen kullanıldığını, kadastro çalışmaları sırasında muhtemelen taşınmazın iki köy sınırları arasında yer almasından kaynaklanan bir neden ile kadastro dışında kaldığını, ... köyü kadastro çalışmaları sırasında da işlem dışı bırakıldığını, yapılan itirazlar konusunda yargı tarafından bir karar verilmesi gerektiğinin bildirildiğini, kendisi tarafından taşınmazın ölçümünün yaptırılıp sınırlarının belirlendiğini ileri sürerek keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde yapılacak ölçüm ve değerlendirmeler sonucu ekli krokide kırmızı ile belirlenmiş alanın tespitinin yapılarak yeni bir parsel numarası verilmek sureti ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Belediyesi vekili; açılan tapu iptali tescil davasında taşınmazın ada ve parsel numaralarının belirtilmediğini, müvekkili Belediye uhdesinde herhangi bir belgeye rastlanılmadığını, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini, Mahkemece ilgili belgelerin celbi halindeki savunmalarını saklı tuttuğunu, ayrıca keşif ve bilirkişi incelemesi ile iddia edilen hususların araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Belediyesi vekili; dava konusu taşınmazın kadastro harici taşlık alan olarak bırakılmış ise Büyükşehir Belediyesi mücavir alanı içerisinde kaldığını, ilgili belediyelerden sorulmak suretiyle davaya konu taşınmazla ilgili belediyelerce düzenlenmiş imar planları olup olmadığının öğrenilmesi ve dava konusu taşınmazın imar planları içerisinde yer alması halinde TMK 713, imar Yasası'nın 6 ncı ve Kadastro Kanunu'nun 17 nci maddeleri gereğince 'imar ve ihya' suretiyle ve olağanüstü zamanaşımıyla kazanılmasının mümkün olmadığı hususunun gözetilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., dava konusu edilen yer ve içinde bulunduğu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup kadastro çalışmaları sırasında da bu nedenle tescil harici bırakıldığını, taşınmazın zilyetlikle iktisap edilmesinin mümkün olmadığını, taşınmaz üzerinde davacı tarafa ait herhangi bir muhdesat bulunmadığını, kendiliğinden yetişen alıç ağaçlarının mevcut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kayseri 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli ve 2014/122 E., 2017/207 K. sayılı kararı ile; davacı lehine harita mühendisi Erol Kurt tarafından düzenlenen 21.10.2015 tarihli rapor ve krokide (A) (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımlar yönünden kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği yolu ile mülk edinme şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Hazine ve ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 14.12.2017 tarihli, 2017/1387 Esas, 2017/1427 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamının bir arada değerlendirilmesi neticesinde dava konusu edilen taşınmaz bölümlerinin 1967 ve 1968 yıllarında yapılan tesis kadastrosu sırasında Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık olarak kadastro harici bırakılarak tutanak düzenlenmediği, Jeodezi ve Fotogrametri uzmanının 1955, 1960, 1980 ve 1992 yıllarına ait hava fotoğraflarına göre yaptığı değerlendirmede, taşınmaz bölümlerinin tamamında tarımsal faaliyetin yürütülmekte olduğu, sabit sınırlarının arazi üzerinde mevcut olduğu, dava tarihi olan 22.04.2014 tarihinden geriye 20 yılı aşkın süredir davacının nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu, TMK'nın 713 üncü maddesinde ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı şartlarının gerçekleştiği, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
-
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
-
Dairenin 11.10.2021 tarihli ve 2021/3215 Esas, 2021/5395 Karar sayılı kararıyla; " ... Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar ihyaya konu edilip edilmediği, imar ihyaya konu edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; çekişmeli taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin mahkeme hakiminin gözlemi keşif tutanağına yansıtılmalı; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, komşu parsellerle karşılaştırmalı, çekişmeli taşınmazın toprak yapısını, eğimini, bitki desenini tarımsal niteliğini belirten, taşınmaz üzerinde bir zilyetlik mevcut ise zilyetliğin şeklini ve süresini, zilyetliğe ara verilip verilmediğini irdeleyen ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan, dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini,devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar ihyaya konu edilip edilmediğini, imar ihyaya konu edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir" gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı yolu zilyetliği ile (eklemeli zilyetlik) edinilebilecek yerlerden olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi gereğince davacı ve eklemeli zilyetliğine dayandığı bayileri yönünden aynı çalışma alanı içerisinde senetsiz, belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinilen taşınmazlara yönelik yapılan araştırmada davacı ile satın aldığı kişiler ve onların bayileri aleyhine kuru arazide 100 dönümü aşar nitelikte senetsizden zilyetlikle kazanım olmadığının tespit edildiği, davaya konu taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen kısmının öncesinin ...'na ait olduğu, (B) harfi ile gösterilen kısmının ise Mahmut Gücüktahta ile onların kök mirasbırakanlarına ait olduğu, bu şahısların ölümü ile mirasçılarına kaldığı ve mirasçılar arasında paylaşım yapıldığı, gerek davacının gerekse onun bayileri yönünden satın almaya dayalı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin dava tarihine kadar malik sıfatıyla davasız ve aralıksız 20 yılın üzerinde olduğu, dava konusu taşınmazda 3 üncü şahısların ve Hazine'nin hakkı bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğinin belirlendiği, imar ihyaya konu olduğu 1955'li yıllardan beri zirai tarım yapılarak kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne; davaya konu Kayseri ili Kocasinan ilçesi ... mahallesi 13172 ada 351 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişisi ..., Harita Mühendisleri ..., ... ve ... tarafından hazırlanan rapor ve krokide A (12256,46 m²) ve B ( 38079,59 M²) harfleri ile gösterilen kısımların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazdaki diğer kısımların ... uhdesinde ipkasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Hazine ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle ; davaya konu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, kaldı ki davacının taşınmaz üzerinde Medeni Kanun'un aradığı şekilde nizasız ve fasılasız iktisaba yeterli zilyetliğinin de olmadığını, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığını, davacının delil olarak herhangi bir belge veya kayda dayanmadığını, mahalli bilirkişi beyanlarının soyut nitelikte olduğunu, uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
- Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı lehine zilyetlikle mülkiyet kazanım koşullarının oluşmadığını, davacının iddialarının soyut kaldığını, dava konusu taşınmazın 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planında kaldığını, 3402 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine göre planı olan yerlerde imar ve ihya yolu ile hak iddia edilemeyeceğinden açılan davanın reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
- İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 nci ve 27 nci maddesi,
TMK'nın 713 üncü maddesi,
- Değerlendirme
1.Dava konusu Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, ... mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmazın 1969 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakıldığı, davacı ...'nin, çekişmeli taşınmazı satış senedi ile 3.kişilerden satın aldığı ve lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek adına tescili istemi ile eldeki temyize konu davayı açtığı, bozma kararı sonrası dosyaya celp edilen tapu kayıtları ve 18.02.2022 tarihli kadastro güncelleme tutanağından Kadastro Kanunu'nun 8 inci maddesi gereğince dava konusu taşınmazın 13172 ada 351 parsel sayılı, 61.641,89 m2 yüzölçümlü olarak ve ham toprak vasfı ile ... adına tespit edildiği ve 29.04.2022 tarihinde tesis kadastrosu yolu ile Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
-
Kadastro Kanunu'nun 27 nci maddesinde; mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve dava dosyalarının kadastro mahkemesine re'sen devrolunacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir.
-
Hal böyle olunca; Mahkemece görevsizlik kararı ile dosyanın re'sen Kadastro Mahkemesine aktarılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple,
Davalılar vekillerinin değinilen yönler itibariyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden Kocasinan Belediye Başkanlığına iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.