Kadastro Öncesi Tapu İptali Davası: Zilyetlik Şartı ve Temyiz - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2023/1649 Kararı
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR: Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince dosyanın eksikliklerin tamamlanması için İlk Derece Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Eksiklikleri tamamlanması üzerine davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, Samsun ili, Canik ilçesi, Hacınaipli köyü 123 ada 259 parsel sayılı taşınmazın, davacının babası tarafından dava dışı üçüncü kişilerden satın alındığını, davacının babasının 2 yıl dava konusu taşınmaz üzerinde tarım yapmaya çalıştığını, ancak taşınmazın tarıma elverişli olmaması nedeniyle hayvan otlatılması amacıyla kullanıldığını, davacıya babası tarafından 1994 yılında bağışlandığını, davacının da hayvan otlatılması amacıyla dava konusu yeri kullandığını, ancak 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında köy tüzel kişiliği adına tespitin yapıldığını, akabinde ise Samsun Büyükşehir Belediyesine devrin gerçekleştiğini öğrendiğini ileri sürerek, davalı adına mevcut tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olduğunu, bu nedenle kazandırıcı zamanaşımı ile mülkiyetinin kazanılamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın tarıma elverişli olmadığı ve hayvan otlatmanın zilyetlikle kazanım şartlarını sağlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, süresinde sundukları delil listesinde belirtilen tanıklarından üç tanesinin dinlendiğini, iki mahalli bilirkişinin HMK'ya aykırı olarak aynı anda beyanının alındığını, TMK. m. 714 ve K.K. m. 14'teki şartların davacı lehine gerçekleştiğini, davacının evinin dava konusu taşınmaza komşu olduğunu, davacının kesintisiz dava konusu taşınmazı kullandığını, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların davacının zilyetliğine dair olumlu beyanda bulunduklarını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, hükümde dava ile ilgisi bulunmayan kişi lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, bu hatanın düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2019 tarihli ve 2019/1957 Esas, 2019/2232 Karar sayılı kararıyla, davalı vekilinin istinaf yoluna başvuru harcı yatırması, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden 15 20 yıl öncesine ait ... fotoğraflarının fen bilirkişi tarafından yeniden değerlendirilerek ek rapor alınması ve dava konusu taşınmazın komşu parsellerine ilişkin kadastro tutanaklarının temin edilmesi gerekçeleri ile dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş, eksikliklerin tamamlanması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin düzeltilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, delil listesinde belirttikleri tanıklarından üçünün dinlendiğini, iki mahalli bilirkişinin HMK'ya aykırı olarak aynı anda dinlendiğini, davacı ve babasının zilyetlik süresinin 20 yılı aştığını, mahalli bilirkişi ve tanıkların davacının zilyetliğini kanıtlar nitelikte beyanda bulunduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
-
İlgili Hukuk
-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
2.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemeleri mevcuttur.
- Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.