Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/11355 Kararı
MAHKEMESİ: DÖRTYOL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2008
NUMARASI: 2005/496 2008/25
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı; idarelerinin maliki olduğu 1097 parsel sayılı taşınmazın 204.800 m2'lik bölümünü davalı idarenin haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın tarım yapmak suretiyle kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
Davalı; idareleri tarafından yapılan ıslah çalışması sonucu bataklık olan taşınmazın tarıma elverişli hale getirildiğini, iyiniyetle hareket edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddianın sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.11.2008 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat M.Y.ile temyiz edilen vekili Avukat C.T. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kayden davacıya ait çaplı taşınmaza davalının, haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığı mahkemece belirlenmek ve benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesi, yıkım ve kural olarakta ecrimisil isteği bakımından davanın kabul edilmiş olması doğrudur. Buna göre davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, mahkemece ürün bedeli üzerinden ecrimisile hükmedildiği görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki; ecrimisil başkasına ait taşınmazı haksız olarak işgal eden fuzuli şagilin taşınmaz malikine ödemesi gereken haksız işgal tazminatıdır. Bunun ise en az kira geliri, en fazla mahrum kalınan gelir kaybı olacağı açıktır.
Somut olayda; davalı, kayden davacıya ait bataklık ve sazlık niteliğindeki taşınmazın çekişmeye konu edilen bölümünü imar ve ihya etmek suretiyle kültür arazisi haline getirdiğini savunmuş, bu savunmaya karşı çıkılmamıştır.
Öyle ise; taşınmazın öncesinde sazlık ve bataklık niteliğinde olduğu sabittir. Ecrimisilin belirlenmesinde taşınmazın bu niteliğinin gözetilmesi gerekeceği, bu vasıf ve niteliğine göre ecrimisile mütehammil olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
Bu durumda; mahkemece, davalının eyleminden (taşınmazı imar ve ihyası suretiyle) kaynaklanan getiriden, davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olacak şekilde taşınmazın imar ve ıslah edilmiş şekli ile ecrimisilin belirlenmesi ve hüküm altına alınmış olmasının doğru olduğu söylenemez.
O halde, davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00. YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.