Temyiz Karar Detayı
İletişim Bilgileri
-
Kamu İdaresi: Belediyeler ve Bağlı İdareler
-
Yılı: 2019
-
Daire: 8
-
Dosya No: 50791
-
Tutanak No: 55815
-
Tutanak Tarihi: 11.10.2023
-
Konu: Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
*KARAR*
Belediye İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda destek işlerini yürütmek için görevli teknik personele fazla mesai ödenmesi;
- 141 sayılı İlamın 4. maddesiyle; İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda destek işlerini yürütmek için görevli teknik personele fazla mesai ödendiği gerekçesiyle … TL’nin tazminine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.
Yukarıda adı geçen sorumlular, ortaklaşa gönderdikleri temyiz dilekçesinde İlamın bu maddesi ile ilgili olarak ise özetle; Bütçe Kanununda itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele (destek hizmeti yürüten personel hariç) fazla çalışma ücreti ödeneceğinin belirtildiğini, Kanunda “yangına giden mesai alır gitmeyen alamaz” hükmünün bulunmadığını, yangın öncesi tedbirlerin aldırılması ve olası yangınların söndürülmesinin itfaiye teşkilatlarının birlikte değerlendirdiği asli görevleri olduğunu, ayrıca itfaiye teşkilatında yangın öncesi ve sonrası görev yapan tüm personelin ihtiyaç halinde müdahale personeli olarak görev yapmak mecburiyetinde olduklarını, illerinde yaşanan olağanüstü hallerde İlamda ismi geçen personelin istirahatli günlerinde olsalar dahi göreve gelmelerinin istendiğini, her ay düzenli olarak nöbet tuttuklarını, itfaiye teşkilatında yangın öncesi ve sonrası insan hayatını ve malını korumakla görevli olan personelin bir bütün olarak çalıştıklarını, 2006 Yılı 26326 sayılı Belediye İtfaiye Yönetmeliğinde destek personelinin tanımı ve görevlerinin belirtilmediğini, ancak daha önce yürürlükte olan İtfaiye Teşkillerinin Kuruluş, Görev, Eğitim ve Denetim Esaslarına Dair Olan Yönetmeliğin Dördüncü Bölümünde destek hizmetleri birimlerinin hangi personel olduğunun görevleriyle birlikte net bir şekilde belirtildiğini (Dilekçe Eki: 1-Madde: 21), ilgili Yönetmelik metninde destek hizmetleri birimlerinin; a) Personel ve Yazı İşleri, b) İkmal ve Ambar İşleri, c) Bakım, Onarım İşlerinde görevli olan personel” olarak sayıldığını, ayrıca, 04.01.2017 tarihli ve 41132 dosya numaralı Temyiz Kurulu Kararına göre (91 sayılı İlam) aynı konunun gündeme geldiğini, “İlamda adı geçen ... Hizmetli kadrosunda olup destek hizmetinde bulunduğu ve zabıta görev ve yetkisini fiilen yerine getirmediğinden, fiilen zabıta görevini ifa edenlere ödenmekte olan maktu fazla çalışma ücretinin kendisine ödenmesi mümkün değildir. Ancak, Zabıta Müdürlüğünde Ölçü Ayar Memuru ve Anons ilan etme görevini yerine getiren ...., zabıta ile birlikte gıdaların denetimini yapan Çevre Mühendisi ...., Şoförlük yaparak arazide çalışan, ... ve .... Zabıta görev yetkisini fiilen yerine getirdiklerinden fiilen zabıta görevini ifa edenlere ödenmekte olan maktu fazla çalışma ücretinin kendilerine ödenmesi gerektiği” kararı alındığını (Dilekçe Eki: 2), yine bu hususta 07.07.2021 tarihli 41667 dosya numaralı Temyiz Kurulu kararma göre (234 sayılı ilam); “Bizzat yangına müdahale ile görevli yangın personeli dışında kalan tüm personelin destek hizmeti yürüttüğü yaklaşımından hareketle maktu fazla çalışma ücreti alamayacağını söylemenin mümkün olmadığını bu nedenle itfaiye teşkilatında yangın personeli kadrosu olmasa da, müdür yardımcısı, şube müdürü, tekniker, şoför, mühendis, hizmetli, şef, memur, bilgisayar işletmeni, bekçi gibi unvanlarda bulunanlardan fiilen itfaiye hizmetlerinde çalıştığı tespit edilenlerin söz konusu ücreti almaları Kanun hükümleri çerçevesinde mümkün olduğu, itfaiye hizmetiyle ilgili sayılan her türlü görevi fiilen yerine getiren personelinde görev unvanı ne olursa olsun itfaiye eri olarak değerlendirilmesi ve maktu fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerektiğine” hükmettiğini, İlamda ismi geçen itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan Önlem Amiri …, Eğitim Amiri Jeoloji Yüksek Mühendisi …, İtfaiye Teknikeri (İtfaiyeci) ve Denetim Personeli … ile Denetim Personeli ve Makine Mühendisi …’ın gerek yürürlükten kaldırılan İtfaiye Teşkillerinin Kuruluş, Görev, Eğitim ve Denetim Esaslarına Dair Olan Yönetmelikte gerekse yürürlükte olan Belediye İtfaiye Yönetmeliğinde belirtildiği gibi Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelikte yangın öncesi tedbirlerin aldırılması ve olası yangınların söndürülmesi faaliyetlerinin itfaiye teşkilatlarının birlikte değerlendirdiği asli görevlerinden olduğunu, destek personeli olmadıklarının aşikar olduğunu (Dilekçe Eki: 3, 4), itfaiye teşkilatlarının yangınların söndürülmesi görevinden daha öncelikli görevinin; yangınların çıkmasını engellemek, olası yangın çıkma ihtimaline karşı Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerince insanların güvenli bir şekilde tahliyesini kolaylaştıracak tedbirler aldırmak ve yangınların başlangıçta söndürülmesini sağlamak olduğunu, Belediye İtfaiye Yönetmeliğinde belirtilen itfaiye amirinin görevleri arasında yer alan bu görevi yerine getirmek için de ihtiyaç duyulan nitelik, unvan ve sayıda personel istihdamının yapılmasının mevzuatın gereği olduğunu, İlamda adı geçen tüm personelin itfaiye amirinin görevlerini yerine getirmekte olduğunu, ülkemizde itfaiye teşkilatlarında kadrosu itfaiye eri olup yangına gitmeyen personelin de bulunduğunu, burada önemli olanın; personelin kadro unvanı değil yaptığı görev olduğunu, itfaiye teşkilatında personeli yangına giden ya da gitmeyen diye ayırmanın mümkün olmadığını, İtfaiye Önlem Amiri …’nun Başkanlık Oluru ile bu göreve atandığını, denetim ve yangın öncesi tedbirlerin aldırılması, yüksek tehlike sınıfında olan patlayıcı madde depolarının denetlenme komisyonunda asil üye olarak yer alması yanında aynı zamanda diğer itfaiye amirleriyle beraber her ay tutmuş olduğu nöbet hizmeti ile şehir merkezi ve ilçelerinde oluşabilecek yangın, kurtarma ve doğal afetler gibi olayların idaresini sağlamak ve gerektiğinde bizzat katılarak İtfaiye Yönetmeliğinde ‘’Yangın Personeli” olarak tanımlanan Madde 9’da itfaiye teşkilatında yer alan kadrolardan İtfaiye Amiri olarak görev yaptığını, tutmuş olduğu nöbet amirliğinde oluşabilecek olayların sorumluluğunu taşıdığını ve halen Nöbetçi Amirliği görevine devam ettiğini (Dilekçe Eki: 3, 4, 5, 6), aynı şekilde Eğitim Amiri …’ün de Başkanlık Oluru ile bu görevi üstlendiğini, itfaiyecilerin olmazsa olmaz mesleki eğitimlerini planlamak, halkı, kurum ve kuruluşları itfaiye hizmetleri ile ilgili olarak bilgilendirmek, alınacak önlemler konusunda eğitmek ve bu konuda yangın tatbikatları yapmak, kamu ve özel kuruluşlara ait itfaiye birimleri ile gönüllü itfaiye personelinin eğitim ve yetiştirilmesine yardım etmek ve bu birimlere yangın yeterlilik belgesi vermenin yanı sıra denetim ve kontrol, nöbet hizmeti gibi görevleri yerine getirmek suretiyle de İtfaiye Amirine eş değer olduğunun görüleceğini, tutmuş olduğu Nöbetçi Amirliğinde gerektiğinde vuku bulan olaylara bizzat katılarak İtfaiye Yönetmeliğinde ‘’Yangın Personeli” olarak tanımlanan Madde 9’da İtfaiye teşkilatında yer alan kadrolardan İtfaiye Amiri olarak görev yaptığını, ayrıca Jeoloji Yüksek Mühendisi olduğu için İtfaiye Yönetmeliğinde yer alan afet olaylarında her türlü inceleme çalışmaları yapabilecek donanıma sahip olduğunu (Dilekçe Eki: 3, 4, 5), yangın tedbirleri kapsamında denetim ve kontrol görevlerini yerine getiren, nöbet hizmetinde bulunan aynı zamanda … Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu İtfaiyecilik ve Yangın Güvenliği Bölümü mezunu olması nedeniyle eğitmen olarak da görev üstlenen …’ın da 2007 yılında “İtfaiye Eri” olarak atandığını ve 2009 yılında görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında başarılı olarak “İtfaiye Teknikeri” unvanını almaya hak kazandığını, İtfaiye Erliğinden sonra bir üst kadro olan İtfaiye Çavuşuna eş değer görev yapmakta olduğunu, son yıllarda itfaiye teşkilatlarının personel alımlarında Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu “İtfaiyecilik ve Yangın Güvenliği” veya “Sivil Savunma ve İtfaiyecilik” Bölümü mezunu olma şartı arandığını, verilecek olan kararın ülkemizdeki tüm itfaiye teşkilatında görev yapan itfaiye teknikerlerinin itfaiyeci olduklarını kanıtlamalarını gerektirdiğini, …’ın üniversitede aldığı eğitimlerle kamu ve özel kurum ve kuruluşlar ile her türlü yapı, bina, tesis ve işletmelerin, tasarımı, yapımı, işletimi, bakımı ve kullanımı aşamalarında Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerince önlemler aldırmak, daha sonrasında herhangi bir şekilde çıkan yangının can ve mal kaybını en aza indirerek söndürülmesini sağlamak ve her türlü eğitim ve denetimi üstlenebilecek yetenekte yetiştirildiğini, sahip olduğu üniversite diplomasının itfaiyeci olduğunun kanıtı olduğunu (Dilekçe Eki: 4, 7, 8), yine Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik hükümlerince duman kontrol sistemleri, basınçlandırma sistemleri ve yangın söndürme sistemlerinin bizzat yerinde denetim ve kontrol görevlerini yerine getiren, nöbet hizmetinde bulunan Makine Mühendisi …’ın, itfaiye araç alımı sürecinde, araç bakım faaliyetlerinde de görev üstlenmek suretiyle İtfaiye Amirine eş değer görev yapmakta olduğunu (Dilekçe Eki: 4, 5), tüm bu görev tanımlarından da anlaşılacağı üzere her ne kadar Bütçe Kanununda bu ayrım yapılmış olmasına rağmen gerek 5393 sayılı Belediye Kanununun 52 nci maddesi gerekse bu kanuna bağlı çıkarılan Belediye İtfaiye Yönetmeliğinde fazla çalışma ücretini “itfaiyede fiilen çalışanlara” ödeneceği hükmü doğrultusunda yapmış oldukları görev ve tutmuş oldukları nöbetler karşısında destek personeli olmadıklarını; bu doğrultuda mevzuata aykırı bir ödeme yapılmadığını ifade etmek suretiyle kamu zararı oluştuğu gerekçesiyle verilen tazmin hükmünün kaldırılması hususunu Kurulumuza arz etmişlerdir.
Başsavcılık mütalaasında özetle; İlamın 4. maddesine ilişkin olarak, iki adet Temyiz Kurulu Kararı da dayanak gösterilerek İtfaiye Dairesi Başkanlığı'nda görevli teknik personele fazla mesai ücreti ödemesinin kamu zararı oluşturmadığı; dolayısıyla yapılan ödemede mevzuata aykırılığın bulunmadığı hususlarının ileri sürüldüğü ve bu meyanda tazmin hükmünün kaldırılmasının talep edildiği ifade edildikten sonra; Temyiz Kurulunun 04/01/2017 tarihli ve 42552 tutanak nolu Kararının, fiilen zabıta görevini ifa edenlere ödenmekte olan maktu fazla çalışma ücretinin, fiilen zabıta görevini ifa etmeyen personele ödenmesinin mümkün olmadığına ilişkin tasdik kararı olup, dilekçede yer alan ifadelerin ayrışık görüşe ait olduğu, 07/07/2021 tarihli ve 49896 tutanak nolu diğer Kararın ise sorgu konusu yapılan kişilerin fiili çalışmalarının olup olmadığının tespiti yapıldıktan sonra kamu zararının hesap edilmesi ve buna göre yeniden hüküm kurulmasını teminen verilen bozma kararı olduğu, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na ekli K Cetvelinde fazla çalışma ücretinin, itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele ödenebileceği, destek hizmeti yürüten personele ödenemeyeceği hususlarının anlaşıldığı, Belediye İtfaiye Yönetmeliğinin, itfaiye hizmetlerinin sunulması için itfaiye bünyesinde belli bir teşkilat yapısının kurulmasını öngördüğü, bu itibarla, Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde itfaiye hizmetlerinin “itfaiye hizmetleri” ve “itfaiye destek hizmetleri” şeklinde iki ayrı grupta değerlendirildiğinin görüleceğini, dolayısıyla, Bütçe Kanununa ekli K Cetvelinde ifade edilen “itfaiye hizmetleri” ve “destek hizmeti” kavramlarının rasgele ayrıştırılmadığı, kanun koyucu tarafından bilinçli olarak bu tür bir ayrıma gidildiği, ayrıca, söz konusu Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde itfaiye teşkilatında çalışan yangın personelinin “itfaiye eri, itfaiye çavuşu, itfaiye amiri, itfaiye şube müdürü, itfaiye müdürü ve itfaiye daire başkanı” olarak sayıldığı, bu personelin, bizzat yangın yerinde bulunmak ve yangına müdahale etmekle sorumlu ve görevli kılındığı, yani bu kişiler itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personel olduğu, bizzat yangın yerinde bulunmak ve yangına müdahale etmekle görevlendirilen söz konusu personelin görevlerinin Yönetmeliğin 10-13 üncü maddelerinde sayıldığı, buna karşılık itfaiye teşkilatının bünyesinde, itfaiye hizmetlerinin yürütülmesine “yardımcı” ve “destek” olmak üzere norm kadroya uygun olarak, itfaiye “yangın personeli” dışında personel çalıştırabileceğinin, Yönetmeliğin “Diğer Personel” başlıklı 14 üncü maddesinde açıkça vurgulandığı, dolayısıyla, Yönetmelikteki bu düzenlemeden, “tekniker”, “mühendis” vb. unvanların “destek personeli” olarak kabul edilmesi gerektiği, çünkü bu unvanlara Yönetmelik'te itfaiye yangın personeli unvanları arasında yer verilmediği, bu nedenle de, itfaiye hizmetlerinde “tekniker”, “mühendis” vb. unvanlı destek personelinin Bütçe Kanunu K Cetveli uyarınca itfaiye maktu fazla mesai ücretini almasının mevzuata aykırılık teşkil ettiği, her ne kadar dilekçede, itfaiye hizmetlerinin bir takım çalışması halinde yapıldığı, itfaiye hizmetlerinde çalışan teknik personel ile diğer itfaiye personelini birbirinden ayırmanın mümkün olmadığı, itfaiyede fiilen çalışan personelin fazla mesailerinin ödenmesi gerektiği, İlamda isimleri geçen personelin Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik hükümlerince yapılması gerekenleri yerinde tespit ettikleri, gerek yangın sonrası olay yeri incelemesi, gerek yangın çıkma ihtimali ile ilgili başvuruları yerinde inceleme gibi görevleri yerine getirdikleri, bu nedenlerle ilgililerin itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personel olduğu belirtilmiş olsa da; Bütçe Kanunu'na ekli K cetvelinde yer alan “itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personel” ifadesi ile kastedilenin Belediye İtfaiye Yönetmeliğinin “Belediye İtfaiye Yangın Personeli” başlıklı 9 uncu maddesinde sayılan unvanlardaki personel olduğu, “tekniker, mühendis vb.” unvanlı personelin bu kapsama dahil olmadığı, bu kişilerin yangın personeli kapsamına girmeyen “diğer personel” olduğunun açıkça görüldüğü; bu nedenle, İtfaiye Dairesi Başkanlığı'nda destek işlerini yürütmek için görevli teknik personele fazla mesai ödenmesi kamu zararı oluşturduğundan talebin reddedilerek, Daire kararının tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı mütalaa olunmuştur.
Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Temyize konu ilam maddesinde tazmin hükmü, Belediyenin İtfaiye Dairesi Başkanlığında tekniker ve mühendis unvanlarında çalışan ve destek hizmeti yürüten personele mevzuata aykırı olarak maktu fazla çalışma ücreti ödendiği gerekçesiyle verilmiş, buna karşı sorumlularca genel anlamda; itfaiye hizmetlerinin bir bütün olduğu, ayrım yapılmaksızın tüm personelin itfaiye hizmeti ürettiği ifade edilerek, kadrolarına bakılmaksızın itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan söz konusu personele ödenen maktu fazla çalışma ücreti nedeniyle kamu zararına sebebiyet verilmediği itirazlarında bulunulmuştur.
Öncelikle, konuya ilişkin hukuki mevzuat şu şekildedir;
5393 sayılı Belediye Kanununun “İtfaiye” başlıklı 52 nci maddesinin ikinci fıkrasında; “İtfaiye hizmetleri kesintisiz olarak yürütülür. İtfaiye personelinin çalışma süresi ve saatleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın, hizmetin aksatılmadan yürütülmesini sağlayacak şekilde düzenlenir. Belediye itfaiye teşkilâtında fiilen çalışanlara fazla mesai ücreti olarak yılı bütçe kanununda belirlenen üst sınırı aşmamak kaydıyla belediye meclisi kararı ile tespit edilen maktu tutar ödenir.” denilmektedir.
2019 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu’na ekli K Cetvelinin fazla çalışma ile ilgili III. Bölümünde ise;
“(B) Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti:
-
Belediyeler ile bunlara bağlı müstakil bütçeli kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarda (iktisadi işletmeler hariç), görevlerinin niteliği gereği 657 sayılı Kanunda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın zabıta ve itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele (destek hizmeti yürüten personel hariç), belediye meclisi kararı ile tespit edilen tutar, fazla çalışma ücreti olarak maktuen ödenir. Ancak, bunlara ödenecek aylık fazla çalışma ücreti en son yapılan resmi nüfus sayımına göre belediye nüfusu;
-
10.000’e kadar olanlar için 284,50 Türk Lirasını,
-
10.001’den 50.000’e kadar olanlar için 305 Türk Lirasını,
-
50.001’den 100.000’e kadar olanlar için 337,50 Türk Lirasını,
-
100.001’den 250.000’e kadar olanlar için 381 Türk Lirasını,
-
250.001’den 1.000.000’e kadar olanlar için 454,50 Türk Lirasını,
-
1.000.001’den fazla olanlar için 527 Türk Lirasını,
-
Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediyeleri dışındaki diğer büyükşehirlerin belediye sınırları içerisindekiler için 527 Türk Lirasını,
-
Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehirler belediye sınırları içerisindekiler için 701 Türk Lirasını,
geçemez.
-
Aylık maktu fazla çalışma ücreti alanlara, her ne ad altında olursa olsun ayrıca fazla çalışmaya yönelik olarak başkaca bir ödeme yapılmaz.
-
Yukarıdaki hükümlere göre ödenecek aylık maktu fazla çalışma ücretleri;
a) Görevin yapılması sırasında veya görevden dolayı yaralanma ve sakatlanma hallerinde tedavi süresince,
b) Bir yılda toplamı 30 günü geçmeyen hastalık izni sürelerinde,
c) İtfaiye hizmetlerinde çalışan personel için görevin yapılması sırasında veya görevden dolayı hastalanma hallerinde tedavi süresince,
ç) Yurt içinde yapılacak hizmet içi eğitime katılma ve geçici görevli olarak bulunma durumlarında,
ödenmeye devam olunur. Diğer hallerde ise, fiilen çalışıldığı sürece ve bu süre ile orantılı olarak ödenir.”
Hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan, 21.10.2006 tarihli ve 26326 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Belediye İtfaiye Yönetmeliği”nin;
“Kadro ve Unvanlar” başlıklı 8 inci maddesi:
"Belediye itfaiye teşkilatı personel kadro ve unvanları, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına İlişkin Esaslara göre; daire başkanı, itfaiye müdürü, itfaiye şube müdürü, itfaiye amiri, itfaiye çavuşu ve itfaiye eri kadroları ile diğer kadrolardan oluşur. ”
Hükmüne, “Belediye İtfaiye Yangın Personeli” başlıklı 9 uncu maddesi:
“Belediye itfaiye teşkilatında çalışan itfaiye eri, itfaiye çavuşu, itfaiye amiri, itfaiye şube müdürü, itfaiye müdürü ve itfaiye daire başkanı yangın personelidir. Bu personel, bizzat yangın yerinde bulunmak ve yangına müdahale etmekle sorumlu ve görevlidir.”
Hükmüne haizdir. Anılan Yönetmeliğin 10 uncu, 11 inci, 12 nci ve 13 üncü maddelerinde (en üst amir ve diğer amirler başlığı altında) itfaiye birim amirlerinin, itfaiye çavuşunun ve itfaiye erinin görevleri sayıldıktan sonra “Diğer Personel” başlıklı 14 üncü maddesinde ise:
“İtfaiye teşkilatında, hizmetlerin yürütülmesine yardımcı ve destek olmak üzere norm kadroya uygun olarak, itfaiye yangın personeli dışında personel çalıştırılabilir.”
Denilmektedir.
Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelikte; belediyelerin, bu Yönetmeliğe ekli cetvellerde alt gruplar için unvan ve sayı itibarıyla tespit edilenler dışında kadro kullanamayacağı, bu unvanlar dışında yeni unvan ihdas edemeyeceği belirtilmiş ve Yönetmeliğe ekli “Büyükşehir Belediyeleri Norm Kadro Standartları Cetveli” incelendiğinde, itfaiye teşkilatı için itfaiye daire başkanı, itfaiye şube müdürü, itfaiye amiri, itfaiye çavuşu, itfaiye eri unvanlarının sayıldığı, bunların dışında personel kadro unvanının bulunmadığı, ihdas da edilemeyeceği görülmüştür. Ancak Yönetmeliğin 14 üncü maddesine göre, Belediyelerde ihtiyaç halinde “itfaiye personeli” dışında diğer hizmet sınıflarında bulunan personelin, mevcut kadroları ile itfaiye teşkilatında görevlendirilebilmelerinin mümkün olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’na ekli K Cetvelinde zikredilen fazla çalışma ücretinin, itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele ödenebileceği, itfaiye teşkilatında destek hizmeti yürüten personele ise ödenemeyeceği ortadadır. Belediye İtfaiye Yönetmeliği itfaiye teşkilatının görevlerini “itfaiye hizmetleri” ve “itfaiye destek hizmetleri” şeklinde iki ayrı grup şeklinde değerlendirmiştir. Dolayısıyla Bütçe Kanununa ekli K Cetvelinde ifade edilen “itfaiye hizmetleri” ve “destek hizmeti” kavramlarının rastgele ayrıştırılmadığı, Belediye İtfaiye Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde itfaiye teşkilatı personel yapısından hareketle bilinçli olarak bu tür bir ayrıma gidildiği anlaşılmaktadır.
Bu minvalde, Yönetmelikte yangın personeli unvanları; itfaiye eri, itfaiye çavuşu, itfaiye amiri, itfaiye şube müdürü, itfaiye müdürü ve itfaiye daire başkanı olarak sayılmış ve yangın personeli dışında kalan personel ise “diğer personel” olarak adlandırılmıştır. Bu personel, bizzat yangın yerinde bulunmak ve yangına müdahale etmekle sorumlu ve görevli kılınmıştır. Yani bu kişiler Bütçe Kanunu’nun ilgili maddesinde sözü edilen itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personeldir. Bizzat yangın yerinde bulunmak ve yangına müdahale etmekle görevlendirilen söz konusu personelin görevleri Yönetmelik’in 10 ila 13’üncü maddelerinde sayılmıştır. Buna karşılık Yönetmelik’in “Diğer Personel” başlıklı 14’üncü maddesinde; itfaiye teşkilatının bünyesinde, itfaiye hizmetlerinin yürütülmesine “yardımcı” ve “destek” olmak üzere norm kadroya uygun olarak “yangın personeli” dışında personel çalıştırılabileceği açıkça vurgulandığından, Belediye itfaiye teşkilatında “yangın personeli” dışında çeşitli unvanlarda çalışan personelin “destek personeli” olarak kabul edilmesi gerekir. Çünkü bu unvanlara Yönetmelik’te itfaiye yangın personeli unvanları arasında yer verilmemiştir. Bu nedenle de, itfaiye müdürlüğünde destek işleri yürütmek için görevlendirilmiş müdür yardımcısı, şube müdürü, tekniker, şoför, mühendis, hizmetli, şef, memur, bilgisayar işletmeni, bekçi gibi personel, fiilen itfaiye hizmetlerinde çalışmadığından, bu kişilere maktu fazla çalışma ücreti ödenmesi durumu Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu hükmüne aykırılık teşkil edecektir.
Sorumluların Kurulumuza sunmuş oldukları dilekçelerinde maktu fazla mesai ücreti alan (tekniker ve mühendis unvanına sahip) kişilerin itfaiye hizmetlerini fiilen yürüttüğü ileri sürülmüşse de; söz konusu personel Belediye İtfaiye Yönetmeliği’ne göre destek hizmeti yürüten diğer personel kadrosunda bulunduğundan, yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda maktu ödenen fazla çalışma ücretini almaları mümkün değildir.
Bu hususların dışında, sorumluların dilekçelerine ek olarak göndermiş oldukları personel görevlendirme onayları ve puantaj çizelgelerinin incelenmesi neticesinde; Mühendis …’nun İtfaiye Önlem Amiri olarak, Mühendis …’ün İtfaiye Eğitim Amiri olarak, … ve …’in ise teknik personel olarak İtfaiye Dairesi Başkanlığında çalıştığı görülmüştür. Bu kişilere ait personel görev tanım formları incelendiğinde, … ve …’in görev, yetki ve sorumluluklarının tamamen idari görevlerden oluştuğu, yangına müdahale konusunda herhangi bir görevlerinin olmadığı anlaşılmaktadır. … ve …’ün görev, yetki ve sorumluluklarının ise yine idari görevlerden oluştuğu, “Gerektiğinde itfaiye olaylarına müdahale çalışmalarına katılmak” maddesinin de görev, yetki ve sorumlulukları içerisinde bulunduğu tespit edilmiştir. Buradan hareketle … ve …’ün asli görevlerinin yangına müdahale olmadığı, gerektiği durumlarda bu görevi yapacakları anlaşılmaktadır.
Yine sorumluların dilekçe ekinde sundukları İdari Personel Nöbet Listesinde, …’nun ayda 3 kez, diğer 3 personelin ise ayda 1 kez nöbet tuttuğu görülmüştür. Ancak bu kişilerin nöbet listesinde isimlerinin yer almasından dolayı bu ödemeyi alabilecekleri sonucuna ulaşmak mümkün değildir. Vardiya/nöbet usulü çalışma şekli, bu ödemenin yapılmasını gerektirmemektedir. Yani kişinin vardiyalı veya nöbet tutma şeklinde çalıştığı esas alınarak itfaiye hizmetinde çalıştığını kabul etmek doğru bir yaklaşım değildir. Fazla mesai ücreti ödenmesinde belirleyici olan, kişinin vardiyalı çalışmasından ziyade fiilen itfaiye hizmetinde çalışıp çalışmadığıdır.
Bu itibarla, temyiz dilekçesindeki iddiaların reddedilerek, 141 sayılı İlamın 4. maddesiyle verilen … TL’nin tazminine ilişkin hükmün TASDİKİNE, (…. Daire Başkanı … ile Üye …, Üye … ve Üye …’in aşağıda yazılı azınlık görüşlerine karşı) oy çokluğuyla,
6085 sayılı Kanunun 57 nci maddesi gereği bu Kararın yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde Sayıştay’da karar düzeltilmesi yolu açık olmak üzere,
Karar verildiği 11.10.2023 tarih ve 55815 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı oy gerekçesi/Azınlık görüşü
…. Daire Başkanı …:
Karar metnimizde yer verilen mevzuat hükümlerine göre; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’na ekli K Cetvelinde zikredilen fazla çalışma ücretinin, itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele ödenebileceği, itfaiye teşkilatında destek hizmeti yürüten personele ise ödenemeyeceği anlaşılmaktadır. Destek hizmeti yürüten personelin tespiti hususunda ise; 21.10.2006 tarihinde yürürlüğe giren Belediye İtfaiye Yönetmeliğinde, Belediye itfaiye teşkilatının bizzat yangına müdahale eden “yangın personeli” ile yangına müdahale etmeyen “diğer personel” kadro ve pozisyonlarından oluşacağı ve yangın personeli dışındaki diğer personelin itfaiye hizmetlerine yardımcı ve destek olmakla görevli kılınacağı ifade edilmiş; ancak itfaiye biriminin çatısı altında hangi kadro ve pozisyonlarda çalışan personelin destek hizmeti yürüttüğüne ilişkin sarih bir hükme yer verilmemiştir.
İlam maddesinde Belediye İtfaiyesi bünyesinde tekniker ve mühendis kadro ve unvanlarında çalışan ve destek hizmeti yürüttüğü değerlendirilen söz konusu personele mevzuata göre maktu fazla çalışma ücreti ödenemeyeceği hükme bağlanmış ise de; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 52 nci maddesinde; itfaiye personelinin çalışma süresi ve saatlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmayacağı, itfaiye hizmetlerinin kesintisiz olarak yürütüleceği belirtilmiş ve bu şartlar altında Belediye itfaiye teşkilatında fiilen çalışanlara aylık maktu fazla çalışma ücretinin ödenmesi öngörülmüştür. Kanun maddesinin atıf yaptığı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun K Cetvelinde de; itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele (destek hizmeti yürüten personel hariç) bu ücretin ödeneceği belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinde itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele maktu fazla çalışma ücretinin ödeneceği vurgulandığından, itfaiye teşkilatı bünyesinde itfaiye hizmetlerini bizzat yürüten kişilerin söz konusu ücreti alması mümkündür. Dolayısıyla somut olayda; İlamda unvanı yazılı personelin itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışmadığı ve destek hizmeti yürüttüğünü söylemek mevzuat hükümleri karşısında mümkün görülmemektedir. Maktu fazla çalışma ücretinin ödenmesinde tek şart, itfaiye hizmetlerini bilfiil yürütmek olduğundan, burada kadro ve pozisyonu ne olursa olsun itfaiye hizmetlerinde fiili çalışması olan personelin tespiti önemlidir.
Bununla birlikte; Kanunda bahsedilen “itfaiye hizmetleri” ise sadece yangına müdahaleden ibaret olmayıp, Belediye İtfaiye Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinde de sayıldığı üzere itfaiye teşkilatının yerine getirdiği her türlü afet ve kaza, çökme ve patlama gibi durumlarda arama-kurtarma hizmetlerinin yanı sıra başka görevleri de kapsamaktadır. Bu nedenle Kanunda zikredilen “itfaiye hizmetleri” kavramı geniş yorumlanarak itfaiye hizmetlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve kesintisiz yürütülecek bu hizmetleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın bilfiil yerine getiren personelin, görev unvanına bakılmaksızın “itfaiye hizmetlerini fiilen yürüten personel” olarak addedilmesi gerekmektedir. Bu manada İlamda benimsenmiş, bizzat yangına müdahale ile görevli “yangın personeli” dışında kalan tüm personelin destek hizmeti yürüttüğü yaklaşımından hareketle kamu zararı tablosunda adı geçen personelin maktu fazla çalışma ücreti alamayacağını söylemek mümkün değildir. İtfaiye teşkilatında “yangın personeli” kadrosunda olmasa da; memur, bilgisayar işletmeni, tekniker, mühendis, şef, şube müdürü gibi unvanlarda bulunanlardan fiilen itfaiye hizmetlerinde çalıştığı tespit edilenlerin söz konusu ücreti almaları Kanun hükümleri çerçevesinde mümkündür. Kaldı ki; Belediye İtfaiye Yönetmeliğinde, araç kullanma dâhil tüm bu hizmetlerin itfaiye erleri tarafından yerine getirileceği belirtildiğinden; itfaiye hizmeti ile ilgili sayılan her tür görevi fiilen yerine getiren personelin de görev unvanı ne olursa olsun itfaiye eri olarak değerlendirilmesi ve maktu fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerekir.
Kanunda zikredilen “destek hizmetleri” ifadesiyle, itfaiye teşkilatı bünyesinde yürütülen ancak itfaiye hizmetleri ile ilgisi olmayan büro işleri, temizlik işleri, maaş hesaplama, alım-satım ihale işlemleri gibi memur çalışma saatleri dâhilinde yürütülen hizmetler kastedilmektedir ve bunlara benzer işleri yürütenlerin maktu fazla çalışma ücreti alması ise Kanun hükümleri karşısında mümkün görülmemektedir.
Dolayısıyla gerek 5393 sayılı Belediye Kanununda gerekse ilgili yıl Bütçe Kanununda itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele maktu çalışma ücretinin ödeneceği belirtildiğinden; burada görev unvanına bağlı kalınmaksızın bizzat yangına müdahale eden, arama-kurtarma çalışmalarına katılan veya bu tür olaylara müdahale etmek amacıyla 24 saat esasına göre vardiya usulü nöbet tutan -mesai saatleri içinde büro işleri, temizlik gibi destek hizmeti yürütenler haricindeki- personelin söz konusu maktu ücreti almasında hukuken bir sakınca bulunmamaktadır.
Bu nedenle somut olaya ilişkin olarak; Belediye itfaiye teşkilatında çalışan ve İlamda adı geçen tüm kişilerin, 657 sayılı Kanunda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın yerine getirdiği fiili hizmetlerini tevsik edici görevlendirme yazıları veya nöbet puantaj çizelgeleri gibi belgelerin incelenerek maktu mesai ücreti aldıkları aylarda fiilen itfaiye hizmetinde çalışıp çalışmadıklarının ortaya konulması ve kamu zararının buna göre yeniden hesaplanması gerekmektedir.
Sonuç itibarıyla, itfaiye teşkilatı bünyesinde olup, görev unvanlarına bakılmaksızın itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışanlara maktu fazla çalışma ücretinin ödenmesi Kanun hükümleri çerçevesinde mümkün görüldüğünden; sorumluların ortaklaşa gönderdikleri temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri iddia ve itirazların kısmen kabulüyle tazmin hükmünün bozularak ve sorgu konusu edilen personelin fiili çalışmalarının olup olmadığının tespiti yapıldıktan sonra kamu zararının yeniden hesap edilmesini teminen yeni hüküm kurulması için dosyanın ilgili Daireye gönderilmesi gerekir.
Üye … ve Üye …:
Karar metnimizde belirtilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar doğrultusunda; sorumluların dilekçesinde ve dilekçe ekinde yer alan belgelerle delillendirilmiş iddiaları;
İtfaiyede görev yapan personelden;
-
İtfaiye Önlem Amiri …’nun Başkanlık Oluru ile bu göreve atandığı, denetim ve yangın öncesi tedbirlerin aldırılması, yüksek tehlike sınıfında olan patlayıcı madde depolarının denetlenme komisyonunda asil üye olarak yer alması yanında aynı zamanda diğer itfaiye amirleriyle beraber her ay tutmuş olduğu nöbet hizmeti ile şehir merkezi ve ilçelerinde oluşabilecek yangın, kurtarma ve doğal afetler gibi olayların idaresini sağlamak ve gerektiğinde bizzat katılarak İtfaiye Yönetmeliğinde “Yangın Personeli” olarak tanımlanan Madde 9’da itfaiye teşkilatında yer alan kadrolardan İtfaiye Amiri olarak görev yaptığı, tutmuş olduğu nöbet amirliğinde oluşabilecek olayların sorumluluğunu taşıdığı ve halen Nöbetçi Amirliği görevine devam ettiği,
-
Aynı şekilde Eğitim Amiri …’ün de Başkanlık Oluru ile bu görevi üstlendiği, itfaiyecilerin olmazsa olmaz mesleki eğitimlerini planlamak, halkı, kurum ve kuruluşları itfaiye hizmetleri ile ilgili olarak bilgilendirmek, alınacak önlemler konusunda eğitmek ve bu konuda yangın tatbikatları yapmak, kamu ve özel kuruluşlara ait itfaiye birimleri ile gönüllü itfaiye personelinin eğitim ve yetiştirilmesine yardım etmek ve bu birimlere yangın yeterlilik belgesi vermenin yanı sıra denetim ve kontrol, nöbet hizmeti gibi görevleri yerine getirmek suretiyle de İtfaiye Amirine eş değer olduğunun görüleceği, tutmuş olduğu Nöbetçi Amirliğinde gerektiğinde vuku bulan olaylara bizzat katılarak İtfaiye Yönetmeliğinde ‘’Yangın Personeli” olarak tanımlanan Madde 9’da İtfaiye teşkilatında yer alan kadrolardan İtfaiye Amiri olarak görev yaptığı, ayrıca Jeoloji Yüksek Mühendisi olduğu için İtfaiye Yönetmeliğinde yer alan afet olaylarında her türlü inceleme çalışmaları yapabilecek donanıma sahip olduğu,
-
Yangın tedbirleri kapsamında denetim ve kontrol görevlerini yerine getiren, nöbet hizmetinde bulunan aynı zamanda … Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu İtfaiyecilik ve Yangın Güvenliği Bölümü mezunu olması nedeniyle eğitmen olarak da görev üstlenen …’ın da 2007 yılında “İtfaiye Eri” olarak atandığı ve 2009 yılında görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında başarılı olarak “İtfaiye Teknikeri” unvanını almaya hak kazandığı, İtfaiye Erliğinden sonra bir üst kadro olan İtfaiye Çavuşuna eş değer görev yapmakta olduğu, …’ın üniversitede aldığı eğitimlerle kamu ve özel kurum ve kuruluşlar ile her türlü yapı, bina, tesis ve işletmelerin, tasarımı, yapımı, işletimi, bakımı ve kullanımı aşamalarında Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerince önlemler aldırmak, daha sonrasında herhangi bir şekilde çıkan yangının can ve mal kaybını en aza indirerek söndürülmesini sağlamak ve her türlü eğitim ve denetimi üstlenebilecek yetenekte yetiştirildiği, sahip olduğu üniversite diplomasının itfaiyeci olduğunun kanıtı olduğu,
-
Yine Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik hükümlerince duman kontrol sistemleri, basınçlandırma sistemleri ve yangın söndürme sistemlerinin bizzat yerinde denetim ve kontrol görevlerini yerine getiren, nöbet hizmetinde bulunan Makine Mühendisi …’ın, itfaiye araç alımı sürecinde, araç bakım faaliyetlerinde de görev üstlenmek suretiyle İtfaiye Amirine eş değer görev yapmakta olduğu
Şeklinde olup, bu iddialar karşısında söz konusu personelin itfaiye yangın personeli ile beraber 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın itfaiye hizmetlerinde bilfiil çalıştığı anlaşıldığından; adı geçen kişilere aylık maktu fazla çalışma ücreti ödenmesinde, mevzuata aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle sorumluların ortaklaşa gönderdikleri temyiz dilekçesindeki iddia ve itirazların kabulüyle tazmin hükmünün kaldırılması gerekir.
Üye …:
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Zabıtanın görev ve yetkileri“ başlıklı 51 inci maddesinde; “Belediye zabıta ve özel güvenlik hizmetlerinde fiilen çalışanlara, fazla mesai ücreti olarak yılı bütçe kanununda belirlenen üst sınırı aşmamak kaydıyla belediye meclisi kararı ile tespit edilen maktu tutar ödenir.” hükmü yer alırken, aynı Kanun’un “İtfaiye” başlıklı 52 nci maddesinde; “Belediye itfaiye teşkilâtında fiilen çalışanlara fazla mesai ücreti olarak yılı bütçe kanununda belirlenen üst sınırı aşmamak kaydıyla belediye meclisi kararı ile tespit edilen maktu tutar ödenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Her iki madde incelendiğinde görüleceği üzere, zabıta biriminde çalışanlara yılı merkezi yönetim bütçe kanununda belirlenen maktu fazla mesai ücretinin ödenebilmesi için “zabıta hizmetlerinde fiilen çalışma” şartı öngörülmüş iken, itfaiye biriminde çalışanlara mezkûr ücretin ödenebilmesi için “itfaiye teşkilatında fiilen çalışma” şartı yeterli görülmüştür. Bu bağlamda, maktu fazla mesai ücreti ödenmesinde; zabıta biriminde fiilen yürütülen zabıta hizmetleri ve destek hizmetleri ayrımı mümkün iken, itfaiye teşkilatında bahsedilen şekilde bir ayrım yapılması isabetli olmayacaktır.
21.10.2006 tarihli ve 26326 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Belediye İtfaiye Yönetmeliği’nin 7 nci maddesinde; “(2) İtfaiye personelinin çalışma saatleri vardiyalar şeklinde düzenlenir. Fazla çalışma ücretleri ile ilgili olarak 5393 sayılı Kanunda yer alan hükümler uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Her ne kadar 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’na ekli “K” Cetvelinin “Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” başlıklı bölümünün "III. Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti" alt başlığında yer alan; “Belediyeler ile bunlara bağlı müstakil bütçeli kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarda (iktisadi işletmeler hariç), görevlerinin niteliği gereği 657 sayılı Kanunda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın zabıta ve itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele (destek hizmeti yürüten personel hariç), belediye meclisi kararı ile tespit edilen tutar, fazla çalışma ücreti olarak maktuen ödenir.” hükmünde, itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışma şartı öngörülmüşse de; 5393 sayılı Kanun’da maktu fazla mesai ücretinin ödenmesine ilişkin esas ve usuller açısından değil, sadece ücretin maktu tutarı konusunda bütçe kanuna atıf yapılmış olduğundan; mezkûr Kanun’da sağlanan hak ve menfaatin merkezi yönetim bütçe kanunları ile sınırlandırılamayacağı düşünülmektedir.
Bu durumda 5393 sayılı Kanun’da düzenlendiği şekliyle zabıta hizmetlerinde fiilen çalışanlara maktu fazla mesai ücreti ödenebilecek iken, itfaiye teşkilatında fiilen çalışıp fazla mesai yapan tüm personele merkezi yönetim bütçe kanununda belirlenen maktu fazla mesai ücreti ödenebilecektir.
Bu itibarla; tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi uygun olacaktır.