T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2024/1099 - 2024/1489
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2024/1099
KARAR NO : 2024/1489
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ...
ÜYE : ...
ÜYE : ...
KATİP : ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2022
NUMARASI : 2021/157 Esas - 2022/632 Karar
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : AXA SİGORTA A.Ş - Kılıçali Paşa Mah. Meclis-İ Mebusan Cad. Axa Oyak Genel Müdürlüğü Kapı No: 15 Daire No: 1 Beyoğlu/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. ...
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : NİKOMEDYA TURİZM SEYAHAT OTOMOTİV GIDA İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ -
Körfez Mah. Şehit Rafet Karacan Sok Eren Apt. A Blok K : 3/5 İzmit / KOCAELİ
VEKİLİ : Av. ...
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : TÜRKİYE SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ...
İHBAR OLUNAN : ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
İHBAR OLUNAN : GENÇ TURİZM NAKLİYAT VE TİCARET LTD ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
İHBAR OLUNANLAR : 1 ...
2 -...
3 -...
4 -...
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
BAŞVURU TARİHİ : 29.03.2023 - 04.04.2023 - 10.04.2023
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 02.07.2024
KARAR TARİHİ : 20.09.2024
YAZIM TARİHİ : 20.09.2024
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait ... plakalı tırın 15.12.2020 tarihinde Kocaeli Sakarya yönünde seyretmekte iken ... plakalı otobüsün ani bir şekilde davacıya ait aracın önünde durduğunu, davacıya ait aracın sürücüsünün ani bir refleksle duran otobüse çarpmadan durabildiğini ancak arka taraftan gelen ... plakalı aracın duramaması nedeniyle davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, anılan kaza nedeniyle tespit tutanağında ... plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olarak belirlendiğini, yine Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/345 Hazırlık sayılı dosyasından alınan kusur trafik bilirkişi raporuna göre kazanın oluşumunda, ... plakalı araç şoförü 1.derece asli, ... plakalı araç şoförü ise asli kusurlu bulunduğunu, davacıya ait araç şoförünün ise kusurunun olmadığının belirlendiğini, kaza nedeniyle ... araçta 34.220,31 TL tutarında hasar ve bu hasardan mütevellit değer kaybı meydana geldiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL değer kaybı ile 1.000,00 TL kazanç kaybının arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında taleplerini artırmıştır.
Davalı Nikomedya Turizm vekili cevap dilekçesinde, kazanın oluşumunda davacının işleteni olduğu ... plaka sayılı hafriyat tırını kullanan sürücünün trafik güvenliğini tehlikeye sokan kusurlu eylemlerinin etkili olduğunu, zira kaza öncesi ... plaka sayılı aracın yan yoldan D-100 karayoluna girmeden önce yan yol üzerinde seyir halinde bulunan müvekkiline ait ... plaka satılı aracı yan yolun sağ şeridinden gelerek ısrarla sıkıştırdığını, davacının değer kaybı talebinin haksız olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Axa Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın dava açmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru şartını yerine getirmediğini, ... plakalı aracın 28/02/2020-28/02/2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı şirkete sigortalı olduğunu, kaza tarihinde poliçe kapsamında davalı şirketin sorumlu olabileceği teminat limitinin 41.000,00 TL olduğunu, ancak teminat limiti bildirmiş olmalarının kesinlikle davayı kabul anlamına gelmediğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, davalı şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, düzenleme gereği usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından iş bu davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, şekilde kabul anlamına gelmemekle mahkeme bir an için davanın kabulüne karar verse dahi sigortalı araçta meydana geleceği iddia edilen hasarın tespiti uzman sigorta eksperi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan evrakların hiçbirinin araçta meydana gelen hasar tutarını kanıtlar nitelikte olmadığından hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere araç hasarının uzman sigorta eksperi tarafından belirlenmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, açılan değer kaybına ve kazanç kaybına yönelik maddi tazminat davalarının ayrı ayrı kabulüne, 20.000,00 TL değer kaybı tazminat bedelinin 08.01.2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketleri yönünden avans faiz başlangıç tarihi dava tarihi olan 23.03.2021 olup, poliçede yer alan teminat dahilinde sorumluluklarına gidilmek üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine;11.786,90 TL kazanç kaybı tazminat bedelinin davalı Nikomedya Turizm Seyahat Otomotiv Gıda İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'den 08.01.2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı Nikomedya Turizm Seyahat Otomotiv Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şirketi vekili, davalı Axa Sigorta A.Ş vekili ve davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı Nikomedya Turizm Seyahat Otomotiv Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kazanın oluşumunda davacının işleteni olduğu ... plaka sayılı hafriyat tırını kullanan sürücünün trafik güvenliğini tehlikeye sokan kusurlu eylemlerinin etkili olduğunu, kaza öncesi ... plaka sayılı araç yan yoldan D-100 karayoluna girmeden önce yan yol üzerinde seyir halinde bulunan davacıya ait ... plakalı aracı yan yolun sağ şeridinden gelerek ısrarla sıkıştırdığını, daha sonra davalının aracının önüne geçip, ana yola girdiğini, akabinde davalının aracının ana yol üzerinde nizami olarak davacının aracını sol şeritten yanından geçerken davacıya ait aracın sürücüsünün, davalının aracına bilinmeyen bir cisim fırlattığını, fırlatılan cismin davalının aracına çarpması üzerine çıkan ses nedeniyle davalının aracının sürücüsünün ana yol üzerindeki güvenlik şeridine girmek zorunda kaldığını, bu sırada davalının aracı emniyet şeridinde durduğunda davacı aracının durabileceği süre ve mesafenin mevcut olduğunu, davacı araç sürücüsünün eylemlerinin KTK'nun 73/a ve 73/b maddesindeki hükümlerin ihlali niteliğinde olduğunu, hükme esas alınan ATK raporunda davacı araç sürücüsünün kusursuz, davalı araç sürücüsünün ise kusurlu olduğunun ifade edildiğini, davacı tarafın 08.04.2022 tarihli rapora itiraz etmediğini, raporda kendisi hakkında belirlenen kusur oranı yönünden aleyhine usulü müktesep hak oluştuğunu, bu hak yönünden gerekçeli kararda değerlendirme yapılmadığını, itirazlarını dikkate almadan davacının kusursuz olduğunun kabulüne karar verildiğini, davacıya ait aracın kaza tarihinde ulaştığı kilometre ile dava konusu kaza öncesinde 3 adet kasko ve 2 adet trafik sigortası kaza kaydı olduğu göz önüne alındığından değer kaybı hesaplanmasının hatalı şekilde yüksek olduğunu, bilirkişi raporunda davalıya ait aracın, davacının aracının sadece ön kısmında hasar oluşturduğu değerlendirmesine rağmen, değer kaybı ve kazanç kaybı hesaplamasında davalının aracındaki hasarın tamamına göre davalı şirketin sorumlu tutulduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Axa Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesince kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, değer kaybına ilişkin hesaplamanın mevzuata uygun yöntemle yapılması gerektiğini, ancak hükme esas alınan hesap raporunun denetime açık olmadığını ve mevzuata uygun şekilde hazırlanmadığını, talebi kabul anlamına gelmemek üzere, Genel Şartlarda belirtilen hesaplama yöntemi ile birlikte gerçek değer kaybının belirlenebilmesi için birden çok kriterin incelenmesi gerektiğini, dava konusu aracın oldukça yıpranmış bir araç olup, aracın 2. el piyasasında daha fazla değer kaybetmesinin mümkün olmadığını, ayrıca Trafik Sigortası Genel Şartları'na göre 165.000 kilometre üzerindeki araçların değer kaybı teminatı dışında kaldıklarını, araç üzerinde onarılan/değiştirilen parçaların tamamının değer kaybına yol açmayacağını, davacının avans faiz isteminin yasaya aykırı olduğunu, dava konusu aracın hususi olarak kullanıldığını, kararda müşterek ve müteselsilen hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur oranları nispetinde hüküm kurulması gerektiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde, karara esas alınan bilirkişi raporunda davalı şirket tarafından yapılan ödemeler ve kaza tarihi itibari ile belirlenmesi gereken teminat limiti dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, kurulan hüküm ile davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu teminat limitlerinin aşıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından davacının hasarına ilişkin 14.500,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin tenzil edilmesi gerektiğini, söz konusu tazminatın uzman sigorta eksperi tarafından Yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini, karara esas alınan hesap bilirkişi raporunun yetkili merci tarafından hazırlanmadığını, son derece hatalı ve fahiş tutarlar içerdiğini, davanın esastan incelenmeden usulden reddi gerektiğini, zira davacı tarafından davalı şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, değer kaybına ilişkin hesaplamanın ZMMS Genel Şartlar ekinde yer alan formüle göre yapılması gerektiğini, bilirkişi tarafından tespit edilen rayiç değerin fahiş ve dayanaksız olduğunu, bu hesabın serbest piyasa koşulları olağan akışına aykırı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkindir.
Somut olayda, 15.12.2020 tarihinde, davacıya ait aracın ve davalıların işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları araçların karıştıkları zincirleme trafik kazasında davacının aracı hasar görmüştür.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında davaya karışan tüm sürücülere kural ihlali verilmiş, kazaya dair yürütülen soruşturma dosyasında savcılıkça trafik bilirkişisinden alınan raporda davalı taraflara kural ihlalleri verilmiş, davacı taraf kusursuz bulunmuş, mahkemece yerinde keşifle makine mühendisi bilirkişi ve mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan raporda ise kazanın oluş şekli yanlış anlaşılarak taraflara kusur oranları verilmiş, davacı ve davalı taraflarca bu rapora itiraz edildiğinden mahkemece bu kez Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, raporda savcılıkta alınan raporla uyumlu şekilde davacı tarafın kusursuz olduğu, davalı tarafların ise kusurlu oldukları belirtilmiştir. Olayın oluş şekline göre ATK raporunda belirlenen kusur oranları heyetimizce de yerinde bulunduğundan ve davalılar gerçekleşen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olup zararın tamamından birlikte sorumlu tutulmaları da doğru olduğundan davalılar vekillerinin bu hususlardaki istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Mahkemece makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden alınan değer ve kazanç kaybına ilişkin raporun usul ve yasaya uygun şekilde düzenlendiği, davacının gerçek zararının Yargıtay güncel içtihatlarına göre belirlendiği ve belirlenen değer kaybı bedelinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu anlaşıldığından davalılar vekillerinin bu hususlardaki istinaf istemlerinin de reddi gerekmiştir.
Davalı Türkiye Sigorta A.Ş'nin istinaf dilekçesinde poliçe limitinin tükendiği ileri sürüldüğünden dosyada geri çevirme kararı verilmiş ve hasar dosyası getirtilmiştir. Hasar dosyasına göre, davacı vekilinin davalı sigorta şirketine hem hasar hem değer kaybı için başvuruda bulunduğu, davalı sigorta şirketinde davacı tarafa 14.500,00 TL hasar bedeli ödendiği, değer kaybı ödemesinde bulunulmadığı, poliçe limitinde araç başına maddi teminatın 41.000,00 TL olduğu ve limitin tükenmediği, davalıya sigortalı aracın limited şirket adına kayıtlı olması nedeniyle de avans faize hükmedilmesinin yerinde olduğu anlaşıldığından davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekilinin bu hususlardaki istinaf istemlerinin de reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-
Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.12.2022 tarih ve 2021/157 esas, 2022/632 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK'nun 353/1. b. 1 maddesi gereğince davalı Nikomedya Turizm Seyahat Otomotiv Gıda İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şirketi vekili, davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekili ve davalı Axa Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
-
Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı Nikomedya Turizm Seyahat Otomotiv Gıda İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şirketinden alınması gereken 2.171,36 TL istinaf karar harcından peşin alınan 543,00 TL'nin mahsubu ile bakiye 1.628,36 TL harcın anılan davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
-
Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı Türkiye Sigorta A.Ş'den alınması gereken 1.366,20 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 1.186,30 TL harcın anılan davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
-
Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı Axa Sigorta A.Ş'den alınması gereken 1.366,20 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90+363,00 TL'nin mahsubu ile bakiye 823,30 TL harcın anılan davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
-
Davalıların istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, kullanılmayan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
-
Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20.09.2024
Başkan ...
e-imzalıdır
*Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır
İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır