T.C.

KAYSERİ

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2024/225

KARAR NO: 2024/338

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ: 17/12/2020

NUMARASI: 2019/504 E. 2020/726 K.

DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/02/2024

KARAR YAZIM TARİHİ: 08/02/2024

KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 17/12/2020 tarih ve 2019/504 E - 2020/726 K kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kooperatifçe alınan genel kurul kararı doğrultusunda kesin hesap ve ek kesin hesap maliyeti çıkarıldığını, 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. Maddesi ile kesin maliyet sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, 24/05/2019 tarih 24 sayılı ve kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulu kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlemlerin başlatılması için kooperatife yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden davalı hakkında başlatıldığını, davalının borcunun olmaması gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, davalı ile aynı durumda olan bir kısım kooperatif ortaklarına ilişkin 2016 yılında başlatılan icra takibine itiraz edilmiş, açılan itirazın iptali davasında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1529 Esas sayılı dosyası ile kooperatif lehine sonuçlandığını, bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; "...Toplanan deliller, alınan bilirkişi kök raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığına ilişkin herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı, kooperatif tarafından taahhüt edilen taşınmazın tapu kaydının davalı adına tescili halinde dahi davalının kooperatif üyeliğinden çıktığı şeklinde yorumlanamayacağı, bu nedenle bilirkişi kök raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan borcu davalının ödemekle yükümlü olduğu, usulüne uygun alınan yönetim kurulu kararı çerçevesinde taksitlerin ödenmesi gerekirken Şubat-Mart-Nisan-Mayıs 2019 aylarına ait her biri 1.357,85-TL olan borç tutarının ödenmediği usulüne uygun olarak tutulan kooperatif kayıtları ile sabit olup, 07/06/2013 tarihli kooperatif yönetim kurulu tarafından düzenlenen borcu yoktur belgesinin hukuken davacı kooperatifi bağlayıcı nitelikte bulunmadığı, bu nedenle davalının savunmasının yerinde olmadığı, davalının diğer savunmalarının da yerinde olmadığı, alınan genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, davacı kooperatif yetkili organlarınca alınan kesin maliyet ve ek maliyet hesabının kesinleştiği, eşitlik ilkesine aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davacının davalı kooperatif üyesi aleyhinde başlatmış olduğu icra takibi yerinde görülmüş olup; bilirkişi heyetinin düzenlediği ve mahkemece benimsenen kök rapor çerçevesinde davalının da aralarında bulunduğu kooperatif üyelerine dairenin endekslenmiş maliyetinden ödemelerin endekslenmiş tutarı düşülmek suretiyle hesaplama yapılması gerekirken tenzilatsız ve artışsız bedelinin beyan edildiği, kök maliyete göre yapılan ek maliyet hesabının davalı gibi kooperatif üyelerine tahsis edilip ferdileştirilen konutların m² ölçümlerinin farklı olmasından kaynaklandığı, konut büyüklüklerinin hesaba alınması (davacıya tahsis edilen konut 130m²'dir) ve bu suretle taksit tutarlarının belirlenmesi gerekirken davacı tarafça davalı kooperatif üyesine tahsis edilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü dikkate alınmaması nedeniyle aradaki farkın kaynaklandığı, bilirkişiler tarafından davacının talep edebileceği alacak tutarının hesaplanması sonucu davacı alacağının 5.431,41-TL asıl alacak (1.357,85X4 taksit), 76,34-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.507,75-TL olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.

Davacı kooperatif alacağının kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan ve ödeme tablosu davalıya tebliğ edilen borç tutarından kaynaklandığı, davalı borçlu tarafından kendisine devredilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü, kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurul kararında alınmış olması, dolayısıyla alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle likit nitelikte alacağa haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacak 5.431,41-TL, işlemiş faiz 76,34-TL olmak üzere toplam 5.507,75-TL üzerinden takibin devamına, fazla istemin reddine, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 faiz işletilmesine, Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (5.507,75-TL) %20'si tutarında olmak üzere 1.376,93-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,..." şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı taraf vekillerince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İcra takibinin yetkisine yapmış oldukları itirazın,yasa ve kabiledilebilir bir gerekçeye davayanmaksızın reddine dair kararın hatalı bulunduğunu, davacının alacağını bir ilama veya belgeye bağlamadan önce icra takibinde bulunduğunu, icra dairelererinin yetkisinin genel yetki kuralına bağlı olduğunu, yapılan takibe ilişkin olarak müvekkilinin ikameti olan Yahyalı icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğunu, haklı itirazına rağmen, yetki sorunu çözülmeden işbu dava ikame ettiğini, iddia konusu alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden, niteliği itibarı ile itirazın iptali mahiyetindeki iş bu davada öncelikle icra dairesinin yetkisi değerlendirileceğinden,yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığından ve geçersiz takibe dayalı olarak itirazın iptali davası açılamayacağından öncelikle bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde ,verilen kararın hatalı bulunduğunu, Mahkemece aldırılan bulurkuşi raporu doğrultusunda karar verildiğini, oysa ki bilirkişi raporunun hatalı ve hüküm vermeye elverişli bulunmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının bozularak kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Verilen Kararın Kooperatifler Kanunun 23. maddesine aykırı olduğunu, Kooperatifler Kanununda kesin maliyetlerin ödeme zamanının belirlenmediğini, Yargıtay'ın yerleşik kararlarına göre Kooperatifler artan maliyetlerden dolayı ortaklarından bedel talep edebileceğini, Kooperatiflerle İlgili yargı kararlarının hukukun genel ilkelerine, eşitlik hakkına ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, konu hakkında yargı birliği bulunmadığını ileri sürerek Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/504 Esas,2020/726 Karar sayılı ilamının kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini, takip konusu borç usulüne göre kesinleştirilmiş ve davalıya tebliğ edilmiş olan kesin maliyet ve ek maliyet hesabına dayanması ve alacak kalemlerinin likit olması nedeniyle davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava,kooperatif kesin/ek maliyet bedeline ilişkin alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.Kayseri 5. İcra Dairesinin ... Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı kooperatif tarafından davalı hakkında toplam 8.373,44 TL toplam alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı takip dayanağı olarak Kesin/ek maliyet taksitleri 2019 Şubat -Mayıs olarak belirtiği görülmüştür.Davacı dava dilekçesinde alacağın davalıya tebliğ edilip kesinleşen kesin maliyet hesaplarına dayandığının belirtildiği görülmüştür.Kooperatifinin 30/06/2018 tarihli Genel kurul toplantısında alınan 8. numaralı kararda; kesin maliyet sonucu (tapusunu alan dairenin teslimi alan ve almayan üyeler itibariyle ayrı ayrı veya birlikte) belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksit halinde ödenmesinin kabul edildiği, 9. maddesinde ise 2014 yılında yapılan kesin maliyet hesabından sonra ... A.Ş' nin başlattığı icra takipleri ve işletilen temerrüt faizleri sebebiyle çıkan ek maliyet ve ek ödemelerin görüşülüp karara bağlandığı, bu doğrultuda ... ' ın kooperatif için kullanılan kredinin kat edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması nedeniyle yönetim kuruluna kök maliyete ek olarak ek maliyet çıkartılması, çıkan bu ek maliyeti de kök maliyete ilave edilerek 8. madde şartlarında ödenmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği görülmüştür.Mahkemece aldırılan 27.01.2020 tarihli raporda istenen alacağın kesin maliyet alacağı olduğu belirtilmiştir.Her ne kadar mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 20/01/2022 tarih ve 2021/6310 E - 2022/185 K sayılı ilamında belirtildiği üzere;Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarının karşılamaktır. Bu amaçla bir araya gelen ortaklar emeklerini ve birikimlerini birleştirerek amaçlarını gerçekleştirirler. Kooperatifler Kanunu 23.maddesine göre "kooperatif ortakları bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler. Kooperatif ana sözleşmesi kooperatif ortaklarının birbiri ve ortaklarla kooperatif tüzel kişiliği arasında özel hukuk sözleşmesindir. Ana sözleşmeye Kooperatifler Kanunu'na aykırı olmamak koşulu ile sözleşme serbestisi çerçevesinde istenilen hükümler konulabilir. Somut olayda; Kooperatif Ana Sözleşmesinin kesin maliyete ilişkin 61.maddesi ve kur'a çekimine ilişkin 62.maddesinde değişiklik yapılarak kooperatifin etap etap yapılacağı, inşaat sona erdikçe, biten binalar için kur'a çekileceği ve çıkarılan kesin maliyet hesabına göre %10 fazla ödeyenlerin bağımsız bölümlerin teslim edilerek kooperatiften istinaf edebilecekleri ana sözleşme hükmü olarak belirlenmiştir. Bu ana sözleşme hükmü; gerek kanunla belirlenen kooperatiflerin ana ilkesine, gerekse eşitlik ilkesine aykırıdır. Her ne kadar ana sözleşme değişikliği ile ilgili iptal davası açılmamış ise de kanuna aykırı kararlar yok hükmünde olacağından her zaman göz önünde bulundurulur. Ana sözleşmenin 61 ve 62.maddelerindeki değişiklikler Kooperatifler Kanununda çerçevesi çizilen ana ilkelere ve eşitlik ilkesine aykırı olduğundan yok hükmünde oldukları eldeki davada da gözetilmelidir. Konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam etmelidir. Kooperatif, inşaatlar bitmeden bağımsız bölümü teslim alıp istifa eden üyelerden bağımsız bölümü geri alma hakkına sahiptir. İnşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağını ilişkin taahhütlerin kooperatif açısından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetlerin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir. Yine somut olaya gelindiğinde kooperatif yukarıda belirlenen gerekçeyle, geçersiz olan ana sözleşmenin 61 ve 62.maddesi uyarınca kesin maliyet hesabı çıkartıp, bu bedeli davalıdan talep etmiş ise de, henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır. Bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunabilecektir. Bu durumda yerel mahkemece eldeki davanın erken açılmış dava olduğu gerekçesiyle usulden reddi ile, masraf ve vekalet ücretinin de bu doğrultuda ve bu konudaki Yargıtay HGK nun 2013/385 Esas - 2014/100 Karar sayılı emsal içtihadı da gözetilmek suretiyle (Davanın erken açılmış olması nedeniyle usulden reddi halinde davalı lehine, maktu vekalet ücretini geçmemek üzere nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine dair) sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmemiştir.

Bu yönüyle davacının istinaf talebinin yerinde olmadığı, davalının istinaf sebebinin haklı ve yerinde olduğu, ancak işbu hususun da yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki gibi karar verilmesine dair işbu hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

A-1 KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 17/12/2020 tarih ve 2019/504 E - 2020/726 K sayılı nihai kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,

  1. Alınması gerekli olan 427,60 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davacı tarafından peşin yatırılmış 269,85 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 157,75 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,

  2. İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,

  3. İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

B-1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile,

  1. HMK'nın 353/1. b.2.maddesi gereğice KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 17/12/2020 tarih ve 2019/504 E . 2020/726 K sayılı nihai kararının KALDIRILMASINA,

Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;

  1. "1. Davanın, erken açılmış dava olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,

  2. Alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 101,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 326,47 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,

  3. Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

  4. Davalı tarafça yapılan 773,50. TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

  5. Davalı lehine AAÜT uyarınca 8.373,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

  6. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A. 11. 13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,

  7. Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine, "

  8. İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davalıya iadesine,

  9. İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan 173,50 TL tebligat/posta giderinin ve 738,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

  10. HMK'nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK'nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,

  11. İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K'nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/02/2024