T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/342 Esas
KARAR NO:2024/115
DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/03/2017
KARAR TARİHİ:14/02/2024
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kazayı yapan otobüsün ----- sigortacısı, zorunlu ----- sorumluluk sigortacısı ve karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısının davalı ---- olduğunu, davalı ----KYTK m.98 ve ilgili mevzuat gereği trafik kazalarından kaynaklanan tedavi giderlerinden sorumlu olduğunu, müvekkilinin kaza yapan araçtaki yolcuların tur şirketi olan ----------- sigortacısı olduğunu ve 28 yaralı için,18.247,74 € maddi zarar, 85.712,84 € tedavi giderleri, 60.604,80 € hukuki yardım, 271.882,40 € manevi tazminat, 283.960,17 € kazanç kaybı, 56.953,72 € evde bakım gideri ve 63.346,85 € maluliyet ödemesi olmak üzere toplam 840.708,52 € ödendiğini, TTK halefiyet hükümleri gereği ödenilen tutarları sorumlulardan rücuen tazmin amacıyla başvurdukları-------- yapılan taleplere olumlu cevap gelmediğini, tedavi giderlerine ilişkin giderlerin öncelikle mevzuat gereği ödemesi gereken zorunlu kısım bakımından davalı ----- ödemesini, kalan kısmın ise diğer davalılardan tahsilinin gerektiğini, ödenen tüm kalemlerin tamamının araç sürücüsünden /malikten, manevi tazminata ilişkin taleplerin yalnızca davalı araç sürücüsünden talep edildiğini ve maddi zarar, tedavi giderlerinden ---------sorumluluğu dışında kalanlar ile hukuki yardım, kazanç kaybı, evde bakım ile maluliyete ilişkin ödemelerin de davalı sigortadan talep edildiğini, tarafların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı sigorta için ise talebin sigorta limiti ile sınırlı olduğunu, zarara uğrayanların yurt dışında yaşaması nedeniyle yapılan ödemelerin döviz cinsinden olduğunu, talep edilen miktarın tahsil tarihindeki TL karşılığının hüküm alınması gerektiğini ifade ederek zararının tazminini şekilde sigorta için limitleri dahilinde olmak üzere 840.708,52 € alacaklarının tahsil tarihindeki kur karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin hüküm altına alınmasını, faiz masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;Davalı ---- vekili cevap dilekçelerinde özetle; 6552 sayılı Kanun ile getirilen -------- müracaat şartı dava şartı niteliğinde olduğunu, trafik kazası sonucu yapılan tedavilerle ilgili olarak sağlık hizmeti sunucuları ile sigortalılar lehine müvekkili kurum nezdinde oluşan alacakların halefiyet yoluyla 3. kişilere geçmesinin mümkün olmadığını, zira 5510 sayılı Kanunun'un 93/1 maddesi hizmet bedellerine ilişkin alacak hakkının ve buna bağlı talep hakkının 3. Kişilere devrinin yasakladığını, dolayısıyla dava şartı noksanlığı söz konusu olduğunu, 5510 sayılı Kanun'un 10.maddesi uyarınca işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, KTKm.109/3 uyarınca davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, 2918 sayılı KTK'nın 98.maddesine, 6645 sayılı Kanun'un 60.maddesi ile eklenen ibare, trafik kazaları nedeniyle ilgililere sunulan sağlık hizmet bedellerinin tahsiline ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik'in 4. Ve 7.maddeleri ile 2012/5 sayılı Genelge uyarınca trafik kazası nedeniyle sunuları sağlık hizmet bedellerinin ---------kapsamında kurumca karşılanmakla birlikte, işgöremezlik, maddi-manevi tazminat ve bakıcı giderleri gibi taleplerin kurum tarafından karşılanmadığını, bunlar bakımından sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam ettiğini, Trafik Kazalarına Bağlı Tedavi Giderleri konulu 2012/5 sayılı Genelge'nin “6111 sayılı Kanun'un Yürürlük Tarihinden Sonra Verilen Hizmetler” başlıklı maddesi uyarınca yurt dışında verilen sağlık hizmetleri bedellerinin kurum tarafından karşılanmadığını, zararın yabancı para olarak talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı -------- vekili cevap dilekçelerinde özetle; 6704 sayılı Kanun'un 3.maddesi ile 26.04.2016 tarihinde değişikliğe uğrayan KTKR'nın 97.maddesi uyarınca zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, başvuru tarihinden itibaren 15 gün içerisinde cevaplanmaması ya da talebe olumsuz cevap verilmesi halinde dava açalabileceğini, bu düzenlemenin dava şartlarından olduğunu, dava şartı noksanlığı söz konusu olduğunu, TTK ve sigorta genel şartları uyarınca Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zamanaşımına uğradığını, olay tarihinden 8 yıl sonra açıldığı için davanın zamanaşımına uğradığını, ------ arasında müşterek ve müteselsil değil de, sıralı sorumluluk esasının olduğunu, meydana gelen zararlar öncelikle Taşıma ----, bundan sonra ise sırasıyla ----- varsa --------- sigortasına başvurulacağını, dolayısıyla bedeni zararlar bakımından öncelikle Taşıma ----- Himitlerinin dikkate alınması gerektiğini, Taşıma ------ ölüm ile sürekli sakatlık birlikte, sağlık giderleri ayrı olmak üzere azami limitlerin kişi başı 150.000 TL, kaza başı 7.500.000 TL, Trafik ------ ise azami limitler ölüm ile sürekli sakatlıkta kişi başı 150.000 TL, kaza başına 3.900.000 TL, sağlık giderlerinde kişi başı 150.000 TL, kaza başına 3.900.000 TL, 3.kişi maddi zararda ise kaza ba 30.000 olduğunu, normalde tüm zarar Taşıma -----kapsamında kalmasına ve Trafik ----- bakımından sorumluluk doğmamasına rağmen, poliçe teminat tutarlarının kaza tarihindeki Euro kuru esas alınarak Euro'ya çevrilmemesi ve sabitlenmemesi halinde ----sebebiyle de sorumluluğun doğması gibi haksız bir sonucun söz konusu olacağını, ------ bakımından ise bu sigorta bir can sigortası olduğundan sigortacının ödeme talep hakkının bulunmadığını, zira bu ödemelerin ölüm halinde kişinin mirasçılarına, yaralanmalarda ise kaza tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde zarar görenin kendisine ödenebileceğinden, bu sigorta bakımından davacının talep hakkının olmadığını, tedavi giderleri masrafının 6111 sayılı Kanun ile 2918 sayılı KTK m.98'de yapılan değişiklikle zorunlu sigortaların teminat kapsamından çıkartıldığını ve bu harcamaların ---------tarafından karşılanacağının hükme bağlandığını, bu düzenlemenin geçmişe de etkili olduğunu, dolayısıyla 85.712,84 € olarak talep edilen tedavi giderleri bakımından müvekkilden talebin mümkün olmadığını, hukuki yardım ve avukatlık ücretlerinin dolaylı zarar teşkil ettiğini, Trafik --------- uyarınca dolaylı zararlar teminat dışı haller arasında sayıldığından bu yönde yapıları 60.604,80 € masrafın müvekkil sigortacıdan talep edilemeyeceğini, talep edilen maluliyet ve evde bakım giderlerine ilişkin masrafın talebi için öncelikle yolcuların kaza sebebiyle uğradığı maluliyetin varlığı ve yolcuların bakıma muhtaç olup olmadığının belirlenmesinin gerektiğini, bunun da ------ tarafından yapılması gerektiğini, dolayısıyla ödeme yapılan yolcuların bu kuruma sevki sağlanarak muayenelerinin yapılması ve kaza dolayısıyla bakıma muhtaç olup olmadıklarına ilişkin heyet raporunun alınmasının gerektiğini, maluliyet oranlarının tespit edildiği tarihten önceki bakıcı giderlerinin tedavi masrafı niteliğinde olduğunu, bu nedenle de 6111 sayılı Kanun uyarınca ------ tarafından ödenmesinin gerektiğini, tedavi tamamlanıp maluliyet oranı belirlendikten sonraki bakıcı giderlerinin ise tedavi masrafı teminatına değil de, maddi tazminat teminatı kapsamına gireceğini, yolcuların bakıma muhtaç olduğu ----- tarafından tespit edildikten sonra bakım gideri aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından kusur oranları da dikkate alınarak hesaplanmalı ve davacının ödediği bakım giderleri tazminatının ne kadarının kadr-i maruf olduğunun tespitinin gerektiğini, taşımacılık ---- kapsamında yaralıların tedavisi için ----- tedavi giderleri teminatından yapılan ödemeler dolayısıyla bu teminat bedelinin ödenen miktar kadar eksildiğini, bu durumun bilirkişi incelemesi sırasında göz önünde bulundurulmasının gerektiğini, taşıma ------ maddi tazminat teminatı bulunmadığından yolcuların yanında bulunan ve kullanılamaz hale gelen eşyaları için davacı tarafça ödenen 18.247,74 € zarar bakımından müvekkilin sorumluluğunun bulunmadığını, Trafik -------- ise maddi zararlar bakımından ise sorumluluğun kaza başına 30.000 TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından yapılan ödemelerin kadr-i maruf olup olmadığının ve kendi nezdindeki poliçe şartların&un olup olmadığının incelenmesinin gerektiğini, Sigortalı araç sürücüsünün kazarıın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının, mevcut ise kusur oranının ----- tarafından belirlenmesinin gerektiğini dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine, davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;Dava, trafik kazasından kaynaklı davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalılara ödediği tazminatın rücuen tahsili talebidir.27/03/2009 tarihinde davalılardan ----- ait ve onun idaresindeki ------- plakalı aracın Isparta'da direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı olarak meydana gelen kazadan kaynaklı dava dışı sigortalılara ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin aracın işleteni ve maliki olan ----- ve aracın ----- olan davalı---- ile KYTK 98.maddesi uyarınca ------- davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili talebidir.Uyuşmazlık; Davacının talebi, kaza anında yaralanan dava dışı 28 yolcu için tedavi giderleri, avukatlık ücreti, kazanç kaybı, evde bakım gideri, maluliyet gideri gibi maddi tazminatlar yanında trafik kazasından kaynaklı olarak talep edilen manevi tazminat taleplerinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarıdır.Yapılan inceleme sonucu; dava dışı toplam 28 yolcu için davacı sigorta şirketi tarafından manevi tazminatın yanında kazanç kaybı, evde bakım gideri, maluliyet ödemesi, hukuki yardım ödemeleri şeklindeki kalemler toplamı altında 840.708,52 Euro ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Dava dışı yolcuların istedikleri maddi ve manevi tazminatın değerlendirilebilmesi açısından dava dışı yaralanan kişilerinin sosyal ve ekonomik durum raporları, yaralanma derecelerinin ve yaralanma sonucu maluliyetlerinin olup olmadığı, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı için iyileşme sürelerinin ne olduğunun tespiti büyük önem arz ettiğinden dosyanın -------- gönderilmesi gerekmiş ve davacı vekiline usulüne uygun olarak verilen kesin süreler içerisinde dava dışı yaralıların yaralanmalarına ilişkin kati hekim raporları ile muayene için ------ gönderilmesi yönünde ara karar kurulmuş olmasına rağmen bahse konu eksiklikler, dava dışı yaralıların büyük çoğunluğunun yabancı uyruklu olması nedeniyle dosya içerisindeki eksiklikler yıllardır tamamlanamamıştır. En son dosya içerisine gelen 20/11/2023 tarihli -----ön raporu ile dava dışı yaralıların her biri için kalem kalem eksiklikler bildirilmiş ancak daha önce davacı tarafa verilen usulüne uygun sürelere rağmen-------- ön raporundaki eksikliklerin giderilmediği ve dava dışı yaralıların büyük çoğunluğunun da yabancı uyruklu olmaları nedeniyle giderilme imkanının olmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından dosya içerisine ibraz edilen 01/02/2024 tarihli beyan dilekçesi uyarınca davacı sigorta şirketi tarafından kendi ülkelerindeki mevzuat gereği sigortalıları için gerekli tıbbi incelemelerin yaptırılıp zararların giderildiği belirtilmiştir. Bundan kaynaklı olarak da dava dışı sigortalıların yeni belge ve fiziken de ------- müracaatlarının sağlanamadığı bildirilmiştir. Davacı tarafa verilen kesin sürelere rağmen büyük çoğunluğu yabancı uyruklu olan yaralanan toplam 28 dava dışı sigortalının istenilen maddi ve manevi tazminat kalemleri için dosya içerisine sosyal ve ekonomik durum raporlarının gelmemesi, yaralanma derecelerini tespit eder nitelikte kati hekim raporlarının olmaması, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının tespiti için fiziki muayene edilerek dosyaya rapor sunulması gerektiği ancak bu eksikliğin giderilemediği, dosya içerisine gelen 20/11/2023 tarihli ----- ön raporundaki eksikliklerin daha önce tamamlanmadığı ve tamamlanma ihtimalinin de verilen kesin süreler sonucu mümkün olmadığı anlaşılmakla bu haliyle dosyanın karara çıkartılması mümkün olmadığından ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
-
İspat edilemeyen davanın REDDİNE,
-
Alınması gerekli karar harcı 427,60. TL'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 56.155,32 TL harcın mahsubu ile bakiye/artan 55.727,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep davacıya iadesine
-
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-
Davalı . . . . . . . . tarafından yapılan 87,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı . . . . . . . . . . verilmesine,
-
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/4 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00. TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
-
Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ---- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2024