T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/822 Esas
KARAR NO : 2020/527
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... tarihli acentelik sözleşmesi ve ... tarihli acentelik sözleşmeleri ile, davalı sigorta şirketinin ... tarihine kadar Antalya Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak sigorta acenteliğini yapmış olduğunu ve davalının önce Beyoğlu ... Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye no.lu ihtarnamesi ile acenteliğin 3 ay sonunda feshedildiğini, vekaletnameden azledildiğini ve tüm numaralı ve boş poliçelerin iade edilmesini davacıya tebliğ edildiğini, her ne kadar ilk ihtarname de acentelik sözleşmesi 3 ay sonunda feshedileceği belirtilmişse de tüm numaralı ve boş poliçelerin iadesi de İstenildiğinden İlk ihtarname gerçekte bir fesihname olduğunu, Davalının gerek ihtarname ve gerekse fesihnamede herhangi bir fesih sebebi de ileri sürmediğini, davacı kayıtlarından tespit edilebildiği kadarı ile acentelik olarak görev yaptığı yaklaşık 2 yıl 4 aylık süre boyunca yaptığı prim üretimi ile komisyon kazancına dair belgelerin ekte sunduğunu, TTK 122. Md. Göre son 5 yılda kazanılan prim tutarının yıl bazında ortalaması denkleştirme bedeli olarak ödenmesi gerektiğini, davacının, ... ile ... tarihleri arasında toplam ... tutarında prim üretimi yapmış olduğunu ve bu tutardan ... TL komisyon kazandığını, yıllık ortalama komisyon tutarının ...ivarında olduğunu. Davalı şirketin ticari defter, muhasebe, bilgisayar kayıtlarında yapılacak olan inceleme ile bu tutarın belirleneceğini, bu miktarın denkleştirme tazminatı olarak ödenmesi gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşme içerisinde delil şartı getirilmiş olduğunu, sözleşmenin ilgili maddesinde açıkça davalı şirketin defter ve bilgisayar kayıtlarının münhasır delil olarak kabul edileceğinin hüküm altına alındığının belirtildiğini, sözleşmenin gerek ... sigorta gerekse Acente tarafından feshedilmesi durumunda tebligatların TTK m. 18 gereğince noter aracılığı ile veya taahhütlü mektupla yapılması zorunlu olduğunu, her ne sebeple olursa olsun sözleşmenin ... Sigorta veya Acente tarafından feshi halinde Acente ... Sigortadan herhangi bir nam altında hiçbir hak ve tazminat talep edemeyeceğinin belirtildiğini, feshi sonrasında ... sigorta bir satış kaynağını doğrudan acentenin müşterisine yönlendiremeyeceğini, acentenin portföyünde bulunan müşterilerin çalışma taleplerini ... sigorta serbest piyasa koşulları içinde değerlendirilebilir ifadesini tarafların kabul ettiğini, Portföy tazminatı bilindiği üzere acente-bayilik sözleşmesi benzeri bir sözleşmenin sona erdirilmesi halinde; ana firmanın, bayi veya acentenin sağladığı müşteri çevresi nedeniyle elde ettiği kazancın bir miktarının, bayi veya acenteye ödemesi olduğunu. müşterilerin ilgili acentelere, acenteler sebebiyle değil acentelerin temsil ettiği ana şirketler İçin gitmekte olduğunu. Bu kapsamda olası portföy tazminatı iddiasında Acentenin, müvekkil şirketin marka değeri ve sunmuş oldukları dışında portföy oluşturabilmek için müşteriler nezdinde yapmış olduklarının ispatının gerekmekte olduğunu, sigorta yaptıran kişilerin ne kadarın m bir sonraki sene sigorta yaptırdığı hususu irdeleme yapılması ve bu irdeleme neticesinde portföy tazminatı hazırlaması ve somut olaya göre değerlendirilmesi gerektiği kanunen açıkça ifade edildiğini, davacı yanın bu kapsamda portföy tazminatı taleplerinin kabulü mümkün olmadığını. İhtarnamenin “.. Acentelik sözleşmesinin feshinden sonra derhal...” şeklinde keşide edildiğini, yani ihtarname içeriğinden de açıkça anlaşılacağı üzere sözleşmenin feshinin ardından derhal ilgili poliçelerin, evrakların iadesi istendiğini, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... talimat nolu dosyasında mali müşavir bilirkişiden alınan raporda sonuç olarak; Usul yönünden incelenen yasal defterlerin, açılış ve kapanış noter tasdiklerinin, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığını, Taraflara ait defter belgelerin incelenmesi neticesinde, davacının, davalıdan toplam; ... TL tutarında net komisyon geliri elde ettiğine dair taraftara ait kayıtların bir biriyle uyumlu olduğunu, şayet, acentelik sözleşmesi feshinin haklı nedene dayanmadığı ve 6102 sayılı TTK-122 .maddesindeki düzenleme dikkatte alınır ise, bu durumda, sözleşme ilişkisinin (5) yıldan daha kısa bir süre devam etmesi sebebiyle sözleşme süresindeki hesaplanan ortalama portföy tazminat tutarınım ....TL olabileceği yönündeki nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... talimat nolu dosyasında mali müşavir, sigorta hukuku uzmanı, kooperatif hukuku uzmanı bilirkişiden alınan raporda sonuç olarak; davalı nezdinde yapılan inceleme sonuçlarına göre; taraflar arasında yapılan acentelik sözleşmesi süresi kapsamında toplam poliçe sayısının, sözleşmenin fasihinden sonra düzenlenen poliçe sayısına oranının % 38 'e tekabül ettiği, net komisyon geliri açısından değerlendirildiğinde de %38 oranına denk geldiğinin hesaplandığını, dolayısıyla, davalı şirket tarafından ibraz edilen somut bilgi ve belgelere dayanarak davacı acentenin TTK 122. Maddesinin (b) bendi uyarınca, eğer sözleşme devam etseydi elde edeceği ücret isteme hakkının ... TL tutarındaki kısmını kaybettiğinin anlaşıldığını, bu sonuca göre portföy tazminat tutarının ....TL tutarında olabileceği ve ... Sigorta şirketinin % 38 oranında müşteri portföyünün kullandığının da dikkate alınması suretiyle bu hesaplamaya ulaşıldığını, ayrıca ... Kooperatifinin, trafik, yangın, kasko gibi sigorta branşlarında 3.kişilere poliçe düzenleme yetkisine sahip olduğu, bu hususun, davalı şirketin kooperatif olarak kurulması ile ilgili bir ilişkisinin bulunmadığı, kooperatif hukuku yönünden 3.kişilere poliçe tanzimi konusunda bir sakınca bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... talimat nolu dosyasında mali müşavir, sigorta hukuku uzmanı, kooperatif hukuku uzmanı bilirkişiden alınan ek raporda sonuç olarak; Davalının hesaplama konusundaki itirazı ve düzelterek e-mail vasıtasıyla sunmuş olduğu bilgiler göz önüne alındığında, taraflar arasında yapılan acentelik sözleşmesi süresi kapsamında toplam poliçe sayısının, sözleşmenin feshinden sonra düzenlenen poliçe sayısına oranının %16 ‘e tekabül ettiği, net komisyon geliri açısından değerlendirildiğinde de %20 oranına denk geldiği hesaplanmıştır. Davacı acentenin, eğer sözleşme devam etseydi elde edeceği ücret isteme hakkının ....TL tutarındaki kısmını kaybettiği anlaşılmıştır. Bu sonuca göre somut olayda portföy tazminat tutarının ....TL tutarında olabileceği kanaatine ulaşılmıştır. davacınm itirazı doğrultusunda, Sayın Mahkeme eğer bir karar verir ise, sözleşme süresindeki hesaplanan ortalama portföy tazminat tutarının: ....TL olabileceği, Acentelik sözleşmesinin davalı sigorta şirketi tarafından haklı nedenlere dayalı olarak fesh edildiğine dair dosyada herhangi bir belge mevcut olmadığı, kooperatif şeklinde kurulmuş sigorta şirketinin acentesi olarak davacının faaliyet gösterdiği ve acentelik sözleşmesi 2. Maddesi gereğince tüm Türkiye genelinde şirkete kazandıracağı sigortalılara sigorta poliçesi tanzim etme yetkisine sahip olduğu, sadece kooperatif ortaklarına poliçe tanzim etmesi gerektiği yönünde davalı sigorta şirketinin iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 29/05/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini ıslah etmiş ve harcını ikmal etmiştir.
GEREKÇE;
Eldeki dava acentelik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle portföy tazminatı alacağı davasıdır. Davacı vekili sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini öne sürmüştür.
Denkleştirme tazminatı olarak adlandırılan portföy tazminatının altında yatan sebep sözleşmesi feshedilen acentenin acentelik süresi boyunca ana şirkete kazandırdığı ve fesihten sonra devam edegelen portföydür. Bu tazminat ile acenteye, kazandırdığı bu portföy nedeniyle bir denkleştirmenin yapılması amaçlanmıştır. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 23/16 hükmüne göre, sigorta acentesinin denkleştirme talep edebilmesi için, sigorta acentelik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle sigortacının acentenin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi, hakkaniyetin tazminat verilmesini gerektirmesi, acentenin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmemiş olması ya da kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olmaması şarttır. Bu şartlardan birinin mevcut olmaması halinde sigorta acentesi denkleştirme talep edemez.
Bu kapsamda somut olay incelendiğinde sigorta şirketinin herhangi bir sebep ileri sürmeksizin acentelik sözleşmesini feshettiği, yani haklı bir nedene dayalı fesih olmaması şartının sağlandığı görülmüştür. Diğer yandan alınan ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuna göre davalı şirketin fesihten sonra da önemli bir menfaat elde ettiği düzenlenen poliçe sayısı ve komisyon oranın yüksekliğinden anlaşılmaktadır. Bu halde denkleştirme şartlarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Artık yapılması gereken tazminatın nasıl hesaplanacağının belirlenmesidir. Bilirkişi kurulu seçenekli rapor düzenlemiş bir seçenekte davalı şirketin fesihten sonra düzenlediği poliçeler üzerinden hesaplama yapılmış diğer seçenekte ise sözleşme süresi içerisinde akdedilen poliçelere göre hesaplama yapılmıştır.
TTK 122 m. uyarınca, acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminatı miktarı, son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı tüm ödemelerin (komisyon, prim vs.) yıllık ortalamasını aşamaz. Beş yıldan daha az süren acentelik ilişkilerinde talep edilebilecek denkleştirme tazminatında azami miktar, faaliyet gösterilen sürenin yıllık ortalamasıdır. Davacının sözleşmesi 5 yıldan kısa sürmüştür. Bu halde hesaplamanın faaliyet süresinin yıllık ortalamasına göre yapılması gerektiği anlaşılmış ve davacının talebi doğrultusunda davanın kabulü gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
-
Davanın KABULÜ ile; ... TL nin ... tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-
Alınması gerekli ... TL harçtan ... TL peşin ve ... ıslah harcının mahsubu ile bakiye ... TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
-
Davacı tarafından yapılan ... TL başvurma, .. TL peşin, ... TL ıslah harcı olmak üzere toplam ... TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ... TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-
Davacı tarafından yapılan posta. tebligat. talimat. bilirkişi masrafı olmak üzere toplam ... TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-
Davalı tarafından yapılan ... TL masrafın kendisi üzerinde bırakılmasına,
-
Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.28/10/2020
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır