T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2257 - 2024/415
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2257
KARAR NO : 2024/415
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2022
NUMARASI : 2021/818 Esas - 2022/815 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : ...
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/03/2024
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/04/2024
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 23.07.2021 tarihinde sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki aracı ile seyri sırasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre yolun solunda bulunan orta refüje aracının ön kısımları ile çarpması sonucu meydana gelen kazada, araçta yolcu konumunda bulunan davacıların oğlu ...'nin vefat ettiğini, davacıların, desteklerinin ölümü sebebiyle maddi açıdan mağdur olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 500,00 TL, davacı ... için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 17.09.2021'den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile davacı ... için 500,00TL olan maddi tazminat talebini 198.925,41TL, davacı ... için 500,00 TL olan maddi tazminat talebini 147.580,93TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, davacı ... için oğlu ...'nin vefatından dolayı 198.925,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, davacı ... için oğlu ...'nin vefatından dolayı 147.580,93 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, hüküm altına alınan miktarlara temerrüt tarihi olan 17/09/2021 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalının sorumluluğunun kaza tarihindeki sigorta teminat limiti olan 430.000,00 TL ile sınırlı tutulmasına, faiz türüne ilişkin fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davacı için hükmedilen tazminat bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, toplam alacak üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının yerinde olmadığını, hükme esas alınan 25.05.2022 tarihli bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, destek tazminatının TRH 2010 Yaşam Tablosuna Ve Prograsif Rant Yöntemine göre hesaplanması gerektiğini, bilirkişi raporunda müteveffanın eğer yaşasaydı yaşı itibariyle 4 yıl içinde evlenebileceği, 1 yıl sonra bir çocuğunun, daha sonra (raporda 2 yıl sonra şeklinde yapılmıştır) ikinci bir çocuğunun daha olacağının varsayıldığını, raporun 4. sayfasında 2 çocuklu olarak toplam 27 yıl geçirileceği şeklinde bir pay tablosu yapılmış olmasının hatalı olduğunu, müteveffanın muhtemel 2 çocuğunun desteklikten 27 yıl boyunca çıkartılmamış olmasının hakkaniyete uygun olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde, davacı tarafın davanın açılmasından önce davalı sigorta şirketine başvuru yapmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, hesap raporunda TRH 2010 tablosu %1,8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, mahkemece verilen gerekçeli kararda hesaplamada esas olabilecek, hatır taşıması indirimi itirazının (defi) davalı tarafça süresinde yapılmadığı belirtilmiş ise de cevap dilekçesinde süresinde bu itirazın dile getirildiğini, davacı tarafın, davalı kuruma usule uygun bir başvuru yapmaması nedeniyle tazminat ödenmesine hükmedilecek ise faiz başlangıç tarihinin dava tarihi yahut başvuru dilekçesine verilen cevapta belirtilen eksikliğin tamamlandığı tarih olması gerektiğini, davanın sigortasız araç işleteni ve sürücüsüne ihbar edilmesine yönelik taleplerinin mahkemece nazara alınmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf eden tarafların sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 23.07.2021 tarihinde sürücü ...’ın sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle meydana gelen kazada sürücünün kural ihlali olduğunun belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü ...’ın %100 oranında kusurlu bulunduğunun belirlendiği, kaza yapan aracın kaza tarihini kapsayan ZMM Sigortası bulunmadığı, davacıların çocuğu olan ...’nin kaza yapan araçta yolcu olarak bulunduğu ve kaza sonucu vefat ettiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca ...'nin vefatı nedeniyle annesi davacı ... için 159.140,32 TL, babası davacı ... için 118.064,74 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığının belirlendiği, mahkemece delillerin değerlendirilmesiyle yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı ... vekili, cevap dilekçesi ile davanın araç işleteni ve sürücüsüne ihbarını talep etmiştir. Davanın ihbarı, davanın taraflarından birisinin, davayı kaybetmesi durumunda kendisine rücu edebilecek üçüncü bir kişiye veya davayı kaybetmesi durumunda kendisinin rücu edebileceği üçüncü bir kişiye, tahkikat bitinceye kadarki süre içinde davayı bildirmesi şeklindeki tek taraflı usul işlemidir.
6100 sayılı HMK'nın 61. maddesinde; "Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Davanın ihbarı, yazılı şekilde yapılır. İhbar, mahkemeye bu konuda verilecek bir dilekçe ile veya iadeli taahhütlü mektupla ya da noter aracılığıyla yapılabilir. İhbar dilekçesinin mahkemeye verilmesi durumunda mahkeme, ihbar olunana dilekçeyi tebliğ eder ve böylece ihbar işlemi tamamlanmış olur (HMK madde 61).
Davanın ihbarı ile, ihbar olunan yönünden zamanaşımı kesilmiş olmaz. Dava ihbar olunan kişi, davaya cevap verip fer’i müdahil olabilir veya sessiz kalabilir. Davaya katılmayan ihbar olunana, bundan sonra herhangi bir tebligat yapılmaz. İhbar olunanın, aleyhine hüküm kurulmadıkça kararı istinaf hakkı yoktur. Davanın ihbarı talebinin dikkate alınmaması, savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup kararın kaldırılma sebebidir.
Somut olayda; davalı vekili cevap dilekçesi ile kazaya karışan araç sürücüsü ve araç işleteni olan 3.kişilere davanın ihbarını talep ettiği halde mahkemece bu talebin değerlendirilmemiş olması yerinde görülmemiş olup, davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Kabule göre de, mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince TRH 2010 Yaşam Tablosu Ve Progresif Rant Yöntemi ile hesap yapılması gerekirken TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1.65 teknik faiz uygulanması yerinde olmadığı gibi, davacılar, oğulları destek Hakan'ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmekte olup, kaza tarihinde desteğin 23 yaşında ve bekar olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, davacı anne ve babanın bakiye ömür süreleri içindeki dönemde 18 yaşın ikmali ile sırasıyla çocukların destek alma ihtiyacının sona ereceği gözetilerek destek paylarının belirlenmesi, bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği, evlendikten sonra 2'şer yıl arayla 2 çocuğunun olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da hayatta olan anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönemde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak hayatta olan anne ve babaya %16'şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay hayatta olan anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14'er pay verilmesi, daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve hayatta olan anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5'er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek, destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılmasının gerekeceği, destekten yoksun kalanlardan bir kısmının davacı olup diğer kısmının davacı olmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada gözönünde tutulmasının şart olduğu gözetilmeksizin hükme esas alınan raporda, destek yaşasaydı, 4 yıl içinde evleneceği ve takip eden 1 yıl içinde birinci çocuğunun olacağı, birinci çocuğun doğumunu takip eden 2 yıl içinde de ikinci çocuğunun olacağı ihtimaline göre davacılar anne ve babasına desteğin bekar olduğu dört yıl için %25'er, evli çocuksuz olduğu 1 yıl için %16'şar, ilk çocuklu 2 yıllık devre için %14'er, ikinci çocuklu devre için %12,5'er pay kabul edilerek destek paylarının dağıtımının yapılmasıyla hesaplama yapılarak sonuca gidilmesi yerinde görülmemiştir.
Ayrıca, davalı vekili tarafından süresi içinde sunulan cevap dilekçesi içeriğinde açıkça hatır taşıması itirazında bulunulması nazara alınmadan mahkemece, kazada ölen davacılar desteğinin araçta hatır için taşındığına ilişkin itirazın yargılama aşamasında ileri sürülmemiş olması ve davalının hatır taşımasına ilişkin savunmasını yargılama boyunca ileri sürmemesi bakımından defi niteliğindeki bu savunmanın resen dikkate alınamayacağı gerekçesiyle hatır taşıması itirazı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmediği gibi, ihtiyari dava arkadaşı olan davacılardan her biri için kabul gören meblağlara ilişkin ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece toplam tazminat miktarı üzerinden davacılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi de yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulüne, HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek ihbar hususunda gerekli tebliğ giderlerinin davalı ... tarafından karşılanmasının sağlanması ile kaza yapan aracın işleteni ve sürücüsü olan 3.kişilere davanın ihbar edilmesi, aktüer bilirkişiden TRH 2010 Yaşam Tablosu Ve Progresif Rant Yöntemine göre ve payların yukarıda açıklandığı şekilde yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde belirlenmesi suretiyle tazminat hesaplamalarının yapıldığı ek rapor alınması, akabinde, davalı vekili tarafından süresi içinde yapıldığı anlaşılan hatır taşıması itirazının da mahkemece değerlendirilmesi ve her bir davacı yönünden kabul görecek tazminat miktarları yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği de gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1. Davacılar vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan gerekçelerle ayrı ayrı KABULÜ ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27/09/2022 tarihli 2021/818 Esas . 2022/815 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1. a. 4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, kararın kaldırılma sebebine göre, istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına,
2. Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3. İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
4. İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5. İİK'nın 36.maddesi gereğince, Ankara 2. İcra Dairesinin 2022/16722 Esas sayılı dosyasına yatırılan 557.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
6. Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 20/03/2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
- Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.