T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

  1. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1063 - 2024/50

T.C.

ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1063

KARAR NO : 2024/50

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

K A R A R

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 02/12/2020

NUMARASI : 2014/1454 Esas 2020/573 Karar

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 19/01/2024

GEREKÇELİ KARAR

YAZILMA TARİHİ : 15/02/2024

İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı ... Sigorta vekili, davalı... vekili, davalı ... Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI :

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21.12.2010 tarihinde, davacı ...'ın yolcu olarak bulunduğu, davalı ...idaresinde olup davalı ... Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı araç ile davalı ... idaresindeki, davalı ... Tic.Ltd.Şti. adına kayıtlı, davalı ... Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın çarpışması sonucu davacının yaralandığını, uzun süre hastanede yattığını, bir seri ameliyat geçirdiğini, her iki kolundan ve başından yaralanan davacının yapılan tedaviye rağmen omuz ve kollarında kalıcı hasar meydana geldiğini, davacının tedavisine devam edildiğini, bu tedaviler için masraf yapılması gerektiğini, davacı ...'ın 1992 doğumlu olup, ... Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü öğrencisi olduğunu, kaza tarihinden hazırlık sınıfı öğrencisi iken aslında işbu davanın açıldığı tarihte mezun olması gerekirken halen öğreniminin devam ettiğini belirterek şimdilik tedavi giderleri için 100,00 TL, mimarlık mesleğine 6 ay geç atılmasından dolayı 400,00 TL, çalışma gücü kaybından dolayı 1.000,00 TL ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından dolayı 100,00 TL olmak üzere toplam 1.600,00 TL tazminatın olay tarihinden başlayan yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11.09.2019 tarihli havale tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini sürekli işgöremezlik tazminatı için 260.474,21 TL’ye, mesleğine geç başlaması nedeniyle uğranılan gelir kaybı için 15.340,41 TL’ye, tedavi gideri için 56.776,50 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı ...Sigorta vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde davalı ...adına kayıtlı ... plakalı araç için zorunlu trafik sigortası poliçesi bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 175.000,00 TL olduğunu, sigorta şirketinin işletenin sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle kazanın meydana gelmesindeki kusur oranlarının tespiti gerektiğini, davacının maluliyeti var ise kontrol süresi geçtikten sonra ATK 3. İhtisas Kurulu'ndan rapor alınması gerektiğini, davacının sağlık hizmet bedeli talebinin yerinde olmadığını, bu talebin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, dolaylı zararların sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... Tic. Ltd. Şti vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın kısmi dava olarak açıldığını, HMK 109/2 m. gereğince belirli alacak davalarında kısmi dava açılamayacağını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, dava konusu trafik kazasında davalı şirkete ait aracın sürücüsü ...'in kusursuz olduğunu, davacı tarafından dava konusu kazaya ilişkin olarak Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/145 E, sayılı dosyası ile manevi tazminat davası açıldığını, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının henüz olmadığı tedavi ve ameliyat masraflarını talep edemeyeceğini, ayrıca çalışma gücü kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılması taleplerinin birbiri ile aynı sonuçları kapsadığından her iki alacak talebi için ayrı talepte bulunulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... Sigorta (Eski Ünvanı ... Sigorta AŞ) vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; alacağın zaman aşımına uğradığını, kazaya karıştığı belirtilen... plakalı aracın davalı şirket nezdinde zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçeye göre sakatlanma halinde teminat limitinin kişi başı 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, 4925 sayılı yasa gereğince davacının zararının öncelikle Taşımacılık Sigorta Poliçesinden karşılanması gerektiğini, ... plakalı aracın Taşımacılık Sigorta Poliçesi olmaması halinde zararın...'ndan talep edilmesi gerektiğini, bu nedenle aracın taşımacılık sigorta poliçesi olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, olaya ilişkin kusur incelemesi yapılması gerektiğini, davacının kaza nedeniyle herhangi bir iş güç kaybı yaşamadığını, tedavi giderlerinin 6111 sayılı Kanunun 59. m uyarınca SGK'nın sorumluluğuna bırakıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı... vekili cevap dilekçesinde özetle ;davacı tarafından davadan önce başvuru yapılmadığından davanın reddine karar verilmesini ... Sigorta AŞ'ne Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından el konulduğunu, fakat tüm ödeme işlemlerini kendi bünyesinde gerçekleştirdiğini, bu şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiğini, Güvence Hesabının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, dava sırasında taraf değişikliği yapılarak...'nın davalı olarak kabul edilmesinin usule aykırı olduğunu, yargılamanın son aşamasına gelindiğini, kurum adına hiçbir aşamada itiraz/savunma yapılamadığını, davacının taraf değişikliği talebine muvafakat etmediklerini, ... plakalı aracın olayın gerçekleştiği günü kapsayan zorunlu mali mesuliyet poliçesi bulunduğundan davanın pasif husumet yoksunluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Davalı ...vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin talepleri zamanaşımıne uğradığını, Ankara 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/145 E. Sayılı dosyasının halen temyiz incelemesinde olduğunu, Ankara 14.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/307 E. (yeni esas 10:2014/518 ) sayılı kararının davalı lehine bozulmuş olup halen derdest olduğunu, bu dosyaların bekletici sorun yapılması gerektiğini, davalının davaya konu kazada kusursuz olduğunu, davacının beden tümlüğünün bozulup bozulmadığı, ne derece bozulduğu, kaza sonrası iyileşme halinin İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından alınacak rapor ile belirlenmesi gerektiğini, davacının hayatını idame ettirmesi,mesleğini yapmasını engelleyen bir güç kaybı söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı tarafından her iki araç sürücüsü ve işletenine karşı Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/145 Esas sayılı dosyasında açılan manevi tazminat davasında, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, o dosyada alınan 02.01.2014 tarihli Adli Tıp Raporu'nda davacının sürekli maluliyet oranının %22,2 olduğu ve 6 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kaldığının tespit edildiği, yine alınan kusur raporunda davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün %25, diğer araç sürücüsünün ise %75 kusurlu olduğunun kabul edildiği, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen dosyada hükme esas alınan maluliyet ve kusur raporlarının eldeki davada da taraflar yönünden delil niteliğinde olduğu, davalı ...Sigorta tarafından davacıya 31.03.2016 tarihinde 65.000,00 TL (bunun 54.297,12 TL'si tazminat, kalanı yargılama gideri, vekalet ücreti ve ferilere ilişkin olduğu) ödenmek suretiyle davacının ...Sigorta AŞ'yi ibra ettiği, yapılan ibra nedeniyle ...Sigorta ve ...yönünden davanın konusuz kaldığı, diğer davalılar ... Sigorta (...), ... ve .... Ltd. Şti. yönünden davaya devam edilmesi gerektiği, ...Sigorta şirketine yönelik ibra nedeniyle 175.000,00 TL olan poliçe teminat limitinin kusur oranına isabet eden %25'lik kısmının davalı ... Sigorta (...) yönünden düşülmesi gerektiği, böylece davalı...'nın sorumlu olacağı poliçe teminat limitinin 131.250,00 TL ile sınırlı olacağı, mahkemece alınan 28.05.2020 tarihli bilirkişi kurulu 2. ek raporu ve tedavi giderine ilişkin 20.07.2020 tarihli raporlar dikkate alındığında, davacının davalılar ... Sigorta (...) ... ve .... Ltd. Şti'den talep edeceği tazminatın 17.027,82 TL'sinin tedavi gideri, 15.340,41 TL'sinin mimarlık mesleğine geç atılmasından kaynaklı tazminat, 298.216,57 TL'sinin maluliyet tazminatına ilişkin olduğu, dolayısı ile toplam talep edilecek tutarın 330.584,80 TL olduğu, ancak davalı ... Sigorta (...)'nın yukarıda açıklandığı üzere sorumluluğunun poliçe limiti olan 131.250,00 TL ile sınırlı olduğu, bunun yanında davacının talebinin de dikkate alınması gerektiği, 10.09.2019 tarihli ıslah dilekçesinde davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin 260.474,21 TL olduğu, sonuç olarak davacı lehine hüküm altına alınması gereken tutarın; tedavi gideri yönünden; 22.703,76 TL x%75 =17.027,82 TL , geç mezuniyetten kaynaklı; 20.453,88 TL x %75 kusur = 15.340,41 TL, çalışma gücünün kaybından kaynaklı (sürekli iş görmezlik) =260.474,21 TL olmak üzere toplam 292.842,44 TL'nin davalılar ..., .... ve ... Sigorta (...)'dan tahsili gerektiği, ...'nın sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olacağı, dava öncesinden sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesi ile; davalı ...ve ...Sigorta hakkındaki dava konusuz kaldığından, bu davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... Sigorta (...), ..., .... Ltd. Şti hakkındaki davanın kısmen kabulüne, tedavi gideri yönünden 17.027,82 TL, geç mezuniyetten kaynaklı 15.340,41 TL, çalışma gücünün kaybından kaynaklı 260.474,21 TL olmak üzere toplam 292.842,44 TL'nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalı ... Sigorta - ... yönünden sorumluluğun poliçe limiti olan 131.250,00 TL ile sınırlandırılmasına), davalı sigorta şirketi yönünden alacağa dava tarihinden, davalı ... ve .... Ltd. Şti. yönünden 21.12.2010 olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, sair talep ve fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; karara karşı davalı ... Sigorta vekili, davalı... vekili, davalı ... Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalı ... Sigorta vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin taraf olmadığı davada alınan maluliyet raporu esas alınarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, %22 maluliyet oranının fazla olduğunu, geç mezuniyet nedeniyle oluşan gelir kaybının dolaylı zarar olması nedeniyle sigorta teminatı kapsamında olmadığını, estetik cerrahi giderinin SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, tedavi giderinin SGK tarafından ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiğini, davacının rapor tarihi itibariyle çalışmaya başlayıp başlamadığının araştırılmadığını, gelirinin oda kaydına göre belirlenmesinin hatalı olduğunu, davacının rapor tarihindeki gelirinin SGK kayıtlarından tespit edilmesi gerektiğini, davacının kaza sonrası tedavi giderlerinin sağlık sigortası ve SGK tarafından karşılandığını, SGK ve özel sağlık sigortası tarafından yapılan ödemelerin ve red edilen tedavi giderlerinin araştırılmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraf olmadıkları davada alınan maluliyet raporu esas alınarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının 2014 yılından sonra sakatlık raporu alınmadığını, estetik giderlerin tedavi giderlerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, tedavi giderlerinden SGK'nın sorumluluğunu bulunduğunu, geç mezuniyet nedeniyle oluşan gelir kaybının dolaylı zarar olması nedeniyle sigorta teminatı kapsamında olmadığını, davacının gelirinin SGK kaydı ve geliri araştırılarak belirlenmesi gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... Tic. Ltd. Şti vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, bu husustaki itirazlarının dikkate alınmadığını, kusur incelemesi yapılmadığını, manevi tazminat dosyasında alınan rapora göre karar verildiğini, davalı şirkete ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, tedavi giderine ilişkin talebin belgelerle ispat edilmesi gerektiğini, davacının kazadan sonra Ankara Numune Hastanesinde gördüğü tedavilere ilişkin tedavi giderinin olmadığı, ... Hastanesindeki tedavi giderlerinin sigorta tarafından ödediğini, estetik amaçlı tedavi giderlerinin zorunlu olup olmadığının tespit edilmediğini, bu giderlerin talep edilemeyeceğini, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için rapor alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, davacının okulundan 2015 yılında mezun olması gerektiğini, 6 ay geçici iş göremezlik süresi dikkate alındığından 2019 tarihinde mezun olmasının başka sebeplere bağlı olacağını, çalışma gücü kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılması talepleri aynı sonuçları kapsadığından ayrı ayrı kabul edilmesinin doğru olmadığını, aktüer raporundaki hesaplamada hatalar olduğunu, davacının sağlık sigortasına davalı şirket tarafından yapılan ödemenin dikkate alınmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.

Davacı vekili, davacının yolcu olarak bulunduğu, davalı ...idaresinde, davalı ... Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araç ile davalı ... idaresindeki, davalı ... Tic.Ltd.Şti adına kayıtlı, davalı ... Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın çarpışması sonucu davacının yaralandığını belirterek tedavi giderleri, mimarlık mesleğine 6 ay geç atılmasından dolayı zararı ve çalışma gücü kaybından kaynaklanan zararının davalılardan tazminine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

1.  Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

6100 sayılı HMK'nın 114,1/d maddesi gereğince, yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır. HMK'nın 50. maddesi ile TMK'nı 8 ve 28. maddelerine göre her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir ve taraf ehliyeti, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar, ölümle sona erer. Bu nedenle, ölmüş kişinin taraf ehliyeti yoktur.

Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkân yoktur. Ancak, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir.

HMK’nın 55. maddesinde, taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunda belirlenen süreler geçinceye kadar davanın erteleneceği, bununla beraber hakimin, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebileceği düzenlenmiştir.

Somut olayda, davalılardan ...’in yargılama devam ederken vefat ettiği anlaşıldığından davalının vefatından sonra yargılamaya devam edilebilmesi için mahkemece mirasçıların tamamının davaya katılımının sağlanması, mümkün olmaması halinde tüm mirasçılardan izin alınması veya terekeye temsilci atanması yoluyla taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra yargılamaya devam edilmesi, davalının mirasçıları tarafından açılmış mirasın reddine ilişkin bir davanın bulunması halinde bu husus da gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken mahkemece bu hususa riayet edilmeden ve usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranı ile kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihi ile 01.06.2015 tarihleri arasında  Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği Yargıtay tarafından kabul edilmektedir.

Somut olayda, mahkemece dosya kapsamına davacının maluliyetinin belirlenmesi için rapor alınmamış, davacı tarafından manevi tazminat talebiyle açılan Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/145 E. Sayılı dosyasında alınan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 02/01/2014 tarihli maluliyet raporunda, Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre alınan maluliyet raporu esas alınarak karar verilmiş ise de davacının yaralanmasına neden olan kazanın 21.12.2010 tarihinde meydana geldiği, maluliyet oranının belirlenmesi için kaza tarihi itibariyle uygulanmakta olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Yargıtay uygulamalarına uygun olmayacak şekilde olay tarihinde yürürlükte bulunmayan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporun hükme esas alınmış olması doğru görülmemiştir.

3. Davalı ... Tic.Ltd.Şti vekili, davacı tarafça dosyaya sunulan dava değerinin artırıma ilişkin ıslah dilekçesine karşı süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunduğu görülmüş olup ıslah ile artırılan kısım yönünden davalı vekilinin zamanaşımı itirazının yerinde olup olmadığı hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.

3. Dava konusu kazaya karışan davalı ... Tic. Ltd. Şti adına kayıtlı... plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı ... Sigorta AŞ  nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, sigorta poliçesinin incelenmesinde, teminat limitlerinin tedavi giderleri için 175.000,00 TL, sakatlanma/ölüm için 175.000,00 TL olduğu ancak mahkemece hüküm kurulurken tedavi gideri ve işgöremezlik zararı yönünden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar açıkça belirtilmemiş olduğundan infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olması isabetli olmamıştır.

4.  5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. Maddesinin ( c ) bendine göre “Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar” Sigortacılık Kanununun 14. maddesine dayanılarak çıkarılan... Yönetmeliğinin 9/b maddesi uyarınca, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde Güvence Hesabından talep edilebilir.

Somut olayda, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile dava konusu kazaya karışan davalı ... Tic.Ltd.Şti adına kayıtlı... plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı ... Sigorta AŞ'ne zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu belirtilerek husumet yöneltildiği, yargılama aşamasında davalı ... Sigorta AŞ2nin ünvan değişikliği ile ... Sigorta olduğu, davacı vekili tarafından verilen 10.09.2019 tarihli dilekçe ile davalı ... Sigorta AŞ'nin tüm branşlardaki ruhsatlarının iptal edildiği, ve yönetiminin Güvence Hesabına devredildiği belirtilerek HMK'nın 124/3. Maddesi gereğince taraf değişikliği yaptıklarının beyan etmiş, mahkemece Güvence Hesabına dava dilekçesi tebliğ edilerek yargılamaya dahil edilmiş, mahkemece karar başlığında davalı ... Sigorta ve... davalı olarak gösterilmiş ve hüküm fıkrasında hükmedilen tazminatın davalı ... Sigorta AŞ-... tahsiline dair hüküm kurulmuş ise de mahkemece davacının HMK'nın 124. Maddesi gereğince taraf değişikliği yaptığı, değişiklik yapılan davalının davada taraf sıfatı bulunup bulunmadığı, taraf değişikliğine 5684 sayılı yasanın 14/c maddesi gerekçe gösterilmiş olmakla davalı ... Sigorta ve...'nın birlikte sorumlu olup olmayacakları değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

5. Davalı ... Sigorta AŞ, ...plakalı aracı, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalayan şirket  olup mahkemece sözkonusu araç sürücüsü ...’in kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş, bu durumda mahkemece, hesaplanan tazminat miktarı üzerinden %25 oranında kusur indirim yapılarak belirlenecek tazminattan davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken poliçe limiti üzerinden kusur oranında indirim yapılarak davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sınırlandırılması hatalı ise de, bu husus istinaf başvurusunda bulunanların sıfatı gözetilerek eleştirilmekle yetinilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalı ... Sigorta vekili, davalı... vekili, davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1. Davalı ... Sigorta AŞ vekili, davalı... vekili ve davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının HMK.nın 353/1. a. 6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,

Davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,

2. Kararın kaldırılma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

3. Davalılar ... Sigorta AŞ, davalı... ve davalı ... Tic. Ltd. Şti.  tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının talepleri halinde iadesine,

4. Davalılar ... Sigorta AŞ, davalı... ve davalı ... Tic. Ltd. Şti.  tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,

5. Kullanılmayan istinaf gider avansının davalılara iadesine,

6. Ankara 5.İcra Dairesinin 2021/5788 Esas sayılı dosyasına yatırılan 705.052,84 TL + 279.000,00 TL tutarlı teminatların yatıran taraflara iadesine,

7. Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 19.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

  • Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır...