Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2021/681 Esas - 2023/744 Karar

T.C.

ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/681

KARAR NO : 2023/744

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

K A R A R

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 21/12/2020

NUMARASI : 2014/1053 Esas 2020/737 Karar

DAVACILAR

VEKİLİ :

DAVALILAR

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 26/10/2023

GEREKÇELİ KARAR

YAZILMA TARİHİ : 13/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar ... vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, 05/10/2014 tarihinde davalı sürücü ...'un idaresinde bulunan davalı ... Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın, davacıların yolcu olarak bulunduğu araca çarparak davacıların yaralanmasına neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için şimdilik 1.000,00-TL geçici iş göremezlik, 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 05/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, tedavi ve refakatçi gideri gibi sağlık gideri için şimdilik 1.000,00-TLnın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 50.000,00-TL manevi tazminatın davalı ...'tan 05/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, davacı ... için şimdilik 1.000,00-TL geçici iş göremezlik, 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 05/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 30.000,00-TL manevi tazminatın davalı ...'tan 05/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davadan önce davalı şirkete müracaat edildiğini, dava dilekçesi ve ekinde zarara ilişkin hiçbir belgenin yer almadığını, dava konusunu, talebi, delilleri görüp değerlendirmeden davaya yanıt verebilmelerinin mümkün olmadığını, ... plakalı aracın davalı şirkette 28/05/2014-28/05/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 83182508 numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalının kusuru oranında ölüm ve sakatlık halinde azami 268.000,00 TL ile sınırlı teminat limitinin olduğunu, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...’un vefat ettiği anlaşıldığından davacı vekili tarafından HMK'nın 124. Maddesi gereğince dava yasal mirasçıları ...'a yöneltilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece davacılar ... tarafından açılan davanın tefrik edildiği, yapılan yargılama sonunda; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın davalı sigorta şirketine ZMMS sigortası ile sigortalı, davalılardan ...'a ait olan ... plaka sayılı araç ile davacıların içinde yolcu olarak bulunduğu ve ...'ın sevk ve idaresindeki aracın çarpışması nedeniyle oluşan trafik kazasında davacıların yaralanarak maluliyetlerinin oluştuğu, sigortalı araç sürücüsünün aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeritten gelen ... plakalı aracın şeridine savrularak geçip çarpması sonucu meydana gelen kazada davalı sürücü ...'un otomobil koltuğuna bağlı olmayan küçük davacı ... yönünden %75 oranında, diğer davacılar yönünden %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü ...'ın ise kusursuz olduğu, davacıların zararın artmasına neden olacak bir hareketlerinin bulunmadığı, davalı sürücü ...’un (müteveffa) tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, Hacettepe Üniversitesi ve Adli Tıp Kurumundan alınan raporlara göre davacı ...’da %40,2 oranında daimi maluliyet ve 18 ay iyileşme süresi, davacı ...’da daimi maluliyet bulunmadığı, 9 ay iyileşme süresi belirlendiği, davacıların maddi tazminat taleplerinden feragat ettiği, 6098 sayılı TBK’nın 56. (818 sayılı TBK’nın 47.) maddesi gereğince davacılar lehine manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davacıların maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... mirasçılarından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı ...'a verilmesine, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... mirasçılarından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı ...'a verilmesine karar verilmiş karara karşı davalılar ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ

Davalılar ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı ...’ın emniyet kemeri takılmaması nedeniyle yaralandığını, üstelik ön koltukta oturtulduğunu, daha fazla kusur indirimi yapılması gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde karşı araç sürücüsünün hızlı seyretmesinin de neden olduğunu, davacılar için belirlenen manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik belirlendiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davacı vekili, davalıların zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve sürücüsü olduğu aracın davacıların yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu davacıların yaralandığını belirterek maddi tazminatın davalılardan, manevi tazminatın davalı araç sürücüsünden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı sürücü ...'un vefat etmiş olması nedeniyle dava mirasçılarına yöneltilmiş, davacılar vekili tarafından davalı sigorta şirketi ile sulh olmaları nedeniyle maddi tazminata yönelik davadan feragat edilmiş mahkemece maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından her ne kadar dava dilekçesinde ... davalı olarak gösterilmiş ise de davalının dava açılmadan önce vefat ettiği davacılar vekili tarafından HMK'nın 124.maddesi gereğince davanın mirasçılara yöneltildiğinin anlaşılmasına göre dürüstlük kuralına aykırı olmayan ve yanılgıya dayanan taraf değişikliğinin ve ölenin mirasçıları ile davaya devam edilmesinin kabul edilebilir olduğu değerlendirilmiştir.

Dava konusu kaza nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağının incelenmesinde, direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçen ... plakalı araç sürücüsü müteveffa ...’un tam kusurlu olduğunun belirtildiği, ilk derece mahkemesince, makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda ise, şerit ihlali yapan müteveffa sürücü ...’un %75, çocuk koltuğu olmadan aracın ön kısmında yolculuk eden ...’ın %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, davacıların yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirtilmiş olmakla her ne kadar bilirkişi raporunda ... yönünden 3 yaşında olması çocuk koltuğunda yolculuk etmemesi ve emniyet kemeri bulunmaması nedeniyle %25 oranında kusur belirlenmiş ise de bu belirlemenin kazanın meydana gelmesindeki kusur değil, zararın artmasına etkili olan TBK'nın 51 ve 52. Maddeleri gereğince hakim tarafından değerlendirilmesi gereken müterafik kusura ilişkin olduğu kabul edilmiş, Yargıtay uygulamalarına göre müterafik kusur indiriminin %20 oranında yapılması gerekse de istinaf başvurusunda bulunanın sıfatına göre bu husus kaldırma sebebi yapılmamış, davalı sürücünün tam kusuru ile kazaya neden olduğunun kabulü gerekmiştir.

6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.

Dava konusu 05.10.2014 tarihinde meydana gelen olayda davacı küçüklerin araçta yolcu olması, davalı sürücünün kusur oranı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporlara göre davacı ...'ın çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %40,2 olduğu, 18 ayda iyileşeceği, davacı küçük ...'ın yaralanması nedeniyle maluliyet tayinine mahal olmadığı, diffüz aksonal hasar nedeniyle tıbbi iyileşme süresinin 18 ay olduğunun belirlenmiş olması, olayın meydana geliş şekli, somut olayın özellikleri davacıların yaralanma şekli ve tedavi süreci değerlendirildiğinde zararın ağırlığı, kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, davacılar yönünden belirlenen tazminat miktarının hak ve nesafet kuralları çerçevesinde uygun belirlendiği görülmüş, davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf itirazının reddi gerekmiştir.

Davalılar vekilinin, davalılar lehine eksik vekalet ücreti takdir edildiğine yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde ise;Mahkemece davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilerek reddedilen miktar üzerinden davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmiştir. 6100 sayılı HMK.nın İhtiyari dava arkadaşlığı başlıklı 57.maddesinde “Birden çok kişinin, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması halinde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği düzenlenmiştir. Aynı kanunun İhtiyari dava arkadaşlarının davadaki durumu başlıklı 58. Maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsız olduğu ve dava arkadaşlarından her birinin diğerinden bağımsız olarak hareket edeceği belirtilmiştir.

Dava konusu olayda da davacıların davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı olması nedeniyle ayrı ayrı dava açabilecekken usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, bu durumda esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre davacılar lehine ayrı ayrı reddedilen miktar yönünden ise davalılar yararına davacı sayısı kadar vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir.(Yargıtay 17 Hukuk Dairesi 2015/16658 E-2018/10240 K. 2015/16645 E-2018/8901 K. 2015/16553 E-2018/8810 K. )

Açıklanan nedenlerle mahkemece yargılamada vekil ile temsil edilen davalılar yararına reddine karar verilen manevi tazminat miktarı üzerinden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmediğinden davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, HMK'nın 353/1.b.2.maddesi gereğince davalıların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kesinleşmiş yönler dikkate alınarak vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

I-Davalılar ... vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1053 Esas 2020/737 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,

HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca esas hakkında YENİDEN KARAR VERİLMESİNE, Buna göre;

1. Davacıların maddi tazminat davasının feragat nedeni ile REDDİNE,

Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,

15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ...’tan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı ...'a verilmesine,

25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ...’tan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı ...'a verilmesine,

2. Alınması gereken 2.732,40 TL harçtan peşin alınan 508,95 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.223,45 TL'nin davalılar ...’tan alınarak hazineye irad kaydına,

3. Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar ...’tan alınarak davacılara ödenmesine,

4. Davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olarak 25,20 TL başvurma harcı, 508,95 TL peşin harç, 7,60 TL vekalet harcı toplamı 541,75 TL ile 480,40 TL masraf, iki bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 2.222,15 TL yargılama giderinin kabul/red oranı dikkate alınarak 1.023,18‬ TL'sinin davalılar ...’tan alınarak davacılara ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,

5. Davalılar ... yargılamada vekil ile temsil edildiğinden reddine karar verilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi gereğince davacı ...'dan 4.080,00 TL,  davacı ...'dan 4.080,00 TL vekalet ücretinin tahsili ile davalılara ödenmesine,

6. Davalı ... tarafından yapılan yargılama gideri 50 TL'nin kabul/red oranı dikkate alınarak 33,33 TL'nin davacıdan alınarak davalı ...'e ödenmesine, kalan masrafın davalı ... üzerinde bırakılmasına,

7. HMK 333. maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

III - İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:

1. Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,

2. İstinaf başvurusu nedeniyle davalılar tarafından yapılan istinaf başvurma harcı olmak üzere toplam 162,10 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,

3. Davalılar tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmının  HMK'nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,

4. Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

  • Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.