T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2024/862 - 2024/952
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
ESAS NO : 2024/862
KARAR NO : 2024/952
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2023/334 E.-2023/583 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili şirkete ... üretim tesisinde 01.05.2008 tarihinden itibaren üretim faaliyeti göstermek üzere üretim lisansı verildiğini, ...'in 28.12.2011 tarihinde işletmeye girdiğini, müvekkilinin davalı ile imzaladığını bağlantı ve sistem kullanım anlaşmaları doğrultusunda elektrik üretim faaliyetinde bulunduğunu, bağlantı ve sistem kullanım anlaşmaları kapsamında ... için, Enerji Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat gereğince 2012 Şubat - 2017 Ocak döneminde %50 teşvik indirimi ile sistem kullanım bedelleri ödediğini,
Daha sonra sistem kullanım bedeli kaleminde %50 teşvik uygulanması konusunda EPDK tarafından 17.09.2020 tarihli Kurul kararı alındığını, söz konusu Kurul kararında "Elektrik Piyasası Dairesi Başkanlığının 15/09/2020 tarihli ve 52111265-38944 sayılı Başkanlık Makamına müzekkeresi çerçevesinde; 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun Geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sistem kullanım bedelleri üzerinden uygulanan indirim teşvikinin, sadece üretim tesislerinin veriş yönündeki sistem kullanım bedelleri üzerinden uygulanması gerektiğine" karar verildiğini,
Davalı tarafından müvekkiline gönderilen 15.12.2022 tarihli yazı ile ... tesisinin 2012 Şubat-2017 Ocak dönemlerindeki tüketim yönlü iletim sistemi kullanımı için düzenlenen 14.12.2022 tarihli ve KDV dahil toplam 17.231,42 TL tutarındaki fatura bedelinin ödenmesinin istendiğini, müvekkilince fatura bedelinin ihtirazi kayıt ile 22.12.2022 tarihinde ödendiğini,
Davalı tarafça faturalara dayanak gösterilen Kurul Kararının Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, Mülga 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na eklenen Geçici 14/1-c. maddesinde, "31.12.2012 tarihine kadar ilk defa işletmeye girecek üretim ve otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilere aşağıdaki teşvikler sağlanır: Üretim tesislerinin, işletmeye giriş tarihlerinden itibaren beş yıl süreyle iletim sistemi sistem kullanım bedellerinden yüzde elli indirim yapılır." hükmünün yer aldığını, madde hükmündeki sürenin 6446 sayılı Kanunun Geçici 4. maddesi ile 31.12.2015 tarihine kadar, daha sonra ise 14.12.2015 tarihli ve 2015/8317 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.12.2020 tarihine kadar uzatıldığını, görüldüğü üzere madde metninde açıkça iletim sistemi sistem kullanım bedellerinden indirim yapılacağı belirtilmiş olup, veriş/çekiş yönünde şeklinde bir ayrım yapılmadığını, Kurul kararında ise indirim teşvikinin, sadece üretim tesislerinin veriş yönündeki sistem kullanım bedelleri üzerinden uygulanması gerektiği belirtilerek kanun hükmüne aykırı bir karar alındığını,
Kabul anlamına gelmemek üzere ... tarafından 17.09.2020 tarihinde verilen kararın, davalı şirket tarafından geriye yürütülerek müvekkili şirket hakkında 2012 Şubat dönemine ait borç tahakkuk ettirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, idari işlemlerin geriye yürümezliği ilkesinin, kişi hak ve hürriyetlerinin korunması, toplum içinde hukuk düzenine olan güvenin sağlanması ve kamu düzenin korunması bakımından son derece önemli olduğunu,
İleri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 17.231,42 TL'nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; somut uyuşmazlık bir özel hukuk sözleşmesinden kaynaklanmayıp Mülga 4628 sayılı Kanun'un Geçici 4. ve 14. maddesi ile bu maddeye dayanılarak çıkarılan yönetmelik, tebliğ ve kararların uygulanmasından kaynaklandığından idari yargının görevli olduğunu,
İletim sistemi kullanıcısı davacı ile müvekkili Teşekkül arasında sistem kullanım anlaşmaları imzalandığını,
Mülga 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na 09.07.2008 tarihli ve 5784 sayılı Kanunla eklenen Geçici 14. maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin, "c) 31/12/2012 tarihine kadar ilk defa işletmeye girecek üretim ve otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilere aşağıdaki teşvikler sağlanır: Üretim tesislerinin, işletmeye giriş tarihlerinden itibaren beş yıl süreyle iletim sistemi sistem kullanım bedellerinden yüzde elli indirim yapılır." hükmünü haiz olduğunu, 31.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun Geçici 4. ve 14. maddesi ile, teşvik sağlanmasına ilişkin sürenin 31.12.2015 tarihine kadar uzatıldığını, ayrıca bu maddede geçen sürenin uzatılmasında Bakanlar Kurulu'nun yetkili olduğunun düzenlendiğini, 14.12.2014 tarihli ve 2015/8317 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de, ilk defa işletmeye girecek üretim lisansı sahibi tüzel kişilere teşvik sağlanmasına ilişkin sürenin 31.12.2020 tarihine kadar uzatıldığını, Müvekkili Teşekkül tarafından, 09.07.2008 tarihinden sonra ilk defa işletmeye giren üretim tesislerinin iletim sistemini tüketim ve üretim yönlü kullanımlarına istinaden düzenlenen iletim bedeli faturalarında, hem tüketim hem de üretim yönlü sistem kullanım bedellerinde beş yıl süre ile %50 teşvik uygulaması yapıldığını,
Daha sonra alınan EPDK'nın 17.09.2020 tarihli ve 9548 sayılı kurul kararında, "...6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun Geçici 4. üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sistem kullanım bedelleri üzerinden uygulanan indirim teşvikinin, sadece üretim tesislerinin veriş yönündeki sistem kullanım bedelleri üzerinden uygulanması gerektiğine karar verilmiştir." şeklinde ifadelerin yer aldığını,
Bu karar üzerine geçmiş dönemlerde tüketim yönlü iletim sistemi kullanımında yapılan % 50 indirim nedeniyle müvekkili Teşekkül aleyhine malvarlığında sebepsiz bir artış meydana gelen davacıya ait tesisler için, 2012 Şubat – 2017 Ocak dönemlerine ait sistem kullanım ve iletim ek bedellerine ait davaya konu faturanın düzenlendiğini,
Dava konusu faturanın Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı iade talebinden kaynaklandığını, gerek mülga 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un geçici 14/1-c maddesinde, gerekse de 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun geçici 4. maddesinde %50 teşvik indiriminin tüketim yönündeki sistem kullanım bedellerini kapsadığı ile ilgili bir ifade bulunmadığını, her iki kanun maddesinde de teşvik indiriminin amacının "Arz kapasitesinin yeterli bir yedekle oluşturulması" olarak belirtildiğini, arz, üretilen elektriğe karşılık gelmekte iken talebin ise kullanılan elektriğe karşılık geldiğini, teşvik indiriminin amacının giderek artan elektrik tüketimini (talep) karşılayacak elektrik üretiminin (arz) sağlanması olduğunu, amaç tüketim karşısında arzı yedeklemek iken, santrallerin tükettiği elektrik bedellerine de indirim uygulanmasının talebin artmasına neden olacağını ve kanunun amacı ile örtüşmeyeceğini,
Bu kapsamda müvekkili Teşekkül aleyhine meydana gelen haksız zenginleşmeye karşılık dava konusu 14.12.2022 tarihli fatura düzenlendiğini,
Müvekkilince mevzuat hükümleri ve EPDK kararları gereği hareket edildiğini,
Kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafça talep edilen faiz türü, oranı ve faiz başlangıç tarihinin de yersiz ve dayanaksız olduğunu, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden ödeme tarihlerinden itibaren faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu,
Savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; "Talep, cevap, sunulan emsal ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; somut olaya benzer nitelikle mahkememizin 2022/277 Esas no'lu dosyasında değinildiği üzere; Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 08/03/2022 tarih 2021/1901 Esas-2022/1241 Karar sayılı ilamında, 02/12/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmakla yürürlüğe giren 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenen düzenlemeye göre; “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” ...’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildiği, 6446 sayılı Kanuna ek madde 3 ile de “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmünün eklendiği, aynı Kanunun 46. maddesi ile de Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin öngörüldüğü, bilindiği üzere hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişikliklerin derdest tüm davalarda derhal uygulanması gerektiği, bu durumda ise; değinilen yasal düzenlemenin yürürlüğünden sonra derdest olan dosyamızda Mahkememizin yargı yolu itibariyle davaya bakmaya görevli olmadığı" gerekçesiyle, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle HMK 114/1-b ve 115. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket yönetimi işleri ilgili KHK gereği kayyımlık görevinin TMSF'ye devredildiğini, 690 sayılı KHK'nın 73/6 maddesinde, "Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır." hükmünün 10.11.2016 tarihli ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 19. maddesine eklendiğini, bu nedenle müvekkili şirketin iş bu dava bakımından harçtan muaf olduğunu,
Somut uyuşmazlığın 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa 25.11.2020 tarihli 7257 sayılı Kanunun 39. maddesi ile getirilen Ek Madde 3. maddesine göre 8. maddenin ikinci fıkrasının (D) bendinin uygulamasından kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığını, somut uyuşmazlıkta gerekçeli kararda zikredilen hüküm kapsamında bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarından kaynaklanan bir para cezası, yaptırım ya da cezai şartın söz konusu olmadığını,
İlk derece Mahkemesi'nin kararına dayanak gösterdiği Yargıtay kararının cezai-şarta dair uyuşmazlıklarda idari yargının görevli olduğuna ilişkin olup, işbu dava konusu alacak istemine ilişkin olmadığını,
Kabul anlamına gelmemek üzere davalı şirketin de, somut uyuşmazlıkta kendisinden sadır olan bir idari işlem olmadığını belirttiğini,
... tarafından geçmişe dönük ödemelerin iadesi için tahakkuk ettirilen dava konusu faturanın, kamu gücüne dayalı olarak gerçekleştirilen bir işlem olmadığı gibi, bir idari işlem de olmadığını,
İlk derece Mahkemesi kararında davanın dava yolu dava şartının bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verildiğinin açıkça belirtilmemiş olması ve kanuna aykırı bir şekilde kararın kesinleşmesinden itibaren yasal süre içinde başvuruda bulunulduğunda dosyanın görevli Danıştay’a gönderilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, idari yargının görevli olduğunu kabul anlamına gelmemek üzere görevli mahkemenin Danıştay değil, İdare mahkemeleri olacağını,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki Sistem Kullanım Anlaşmasına dayalı olarak iletim sistemi kullanıcısı olan davacıya düzenlenen ve ihtirazı kayıtla ödenen fatura bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
02.12.2020 tarih ve 31322 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe göre 7257 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun "İletim faaliyeti" başlıklı 8. maddesinin ...'ın görev ve yükümlülüklerini düzenleyen 2. fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere eklenmesine ve sonraki bentlerin buna göre teselsül ettirilmesine karar verilen bent, "d) İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak." hükmünü, yine aynı Kanunun 39. maddesi ile 6446 sayılı Kanuna eklenen ek maddenin, "(1) 8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür." hükmünü içermektedir. .
Somut uyuşmazlıkta davalı ... tarafından geriye dönük olarak düzenlenen faturanın, Mülga 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa 09.07.2008 tarihli ve 5784 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 14. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi ile 14.03.2013 tarihli 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun, Arz Güvenliğinin Sağlanmasına Yönelik Düzenlemeler başlıklı Geçici 4. maddesine aykırı olarak düzenlendiği iddiasıyla, ihtirazı kayıtla ödenen fatura bedelinin istirdatı istenmektedir. Dava konusu fatura, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun "İletim faaliyeti" başlıklı 8. maddesinin ...'ın görev ve yükümlülüklerini düzenleyen 2. fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere eklenen (d) bendi kapsamında düzenlenmiş bir ceza faturası değildir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, uyuşmazlığın tacir olan taraflar arasında imzalanmış olan "Sistem Kullanım Anlaşmasından" kaynaklanmakta olduğu, TTK'nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava olduğu, aynı Yasa'nın 5. maddesi uyarınca Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, somut uyuşmazlıkla ilgili İdari Yargının görevli olduğuna ilişkin yasal bir düzenleme olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yargı yolu dava şartı konusunda yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
Buna göre Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nın 353/(1)-a.4. maddesi uyarınca esasını incelemeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
-
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nın 353/(1). a.4. maddesi uyarınca, esasını incelemeden Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.12.2021 tarih ve 2021/355 E., 2021/799 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
-
Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
-
Davacı vekilince istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk derece Mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
-
Karar tebliği işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
26.06.2024 tarihinde, HMK'nın 353/(1)-a. ve 362/(1)-g maddeleri uyarınca, KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 27/06/2024
Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza