T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Esas-Karar No: 2023/2126 - 2023/1543

T.C.

ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/2126

KARAR NO : 2023/1543

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

K A R A R

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 21/09/2023

NUMARASI : 2023/52 E. - 2023/488 K.

DAVACILAR

VEKİLLERİ :

DAVALI

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/09/2023 Tarih ve 2023/52 Esas - 2023/488 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, davalı tarafından Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/704 Esas sayılı dosyası ile açılan konkordato davasında düzenlenen komiser raporu, borçlu şirket bilançosu, oylama tutanağı ve konkordato projesinde, müvekkili şirketin alacağının kesin ve resmi olarak tespit edildiğini, nitekim açılan davada da konkordatonun tasdikine karar verildiğini, proje kapsamında kısmi ödemelerin yapıldığını, ancak istinaf incelemesi neticesinde kararın bozulması sonrasında ödemelerin yapılmadığını, konkordato davasının reddi ile birlikte işbu haklı alacaklarının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, ayrıca müvekkili şirketlerden ... A.Ş.'nin, ticari ilişkiden doğan alacaklarını diğer müvekkili ... A.Ş.'ye sigorta ettirdiğini, takibe konu alacağın bir kısmının sigorta tazminatı adı altında ... A.Ş. tarafından ... A.Ş.'ye ödendiğini, ... A.Ş.'nin diğer müvekkili şirkete ödemiş olduğu sigorta tazminatı kadar takip konusu alacağa TTK 1472. madde kapsamında yasal halef olduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin Ankara 3. Ticaret Mahkemesi'nin 2018/704 Esas sayılı dosyasında bulunduğu konkordato talebi üzerine mahkemece 28/09/2018 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet, 13/02/2020 tarihli ara karar ile de 27/02/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kesin mühlet süresinin 3 ay süre ile uzatılmasına karar verildiğini ve nihayetinde konkordato projesinin tasdikine onay verildiğini, müvekkili şirket tarafından, proje kapsamına göre adi alacaklılara Aralık 2020 tarihinden başlamak üzere 36 ay vade ile 4'er aylık eşit taksitler halinde borcun ödenmesinin teklif edildiğini ve müvekkilinin teklifinin kabul edilerek ödemelerin düzenli olarak yapılmaya başlandığını, müvekkilinin davalıya olan borcunu hiçbir zaman inkar etmediğini, davacıların konkordato kararı sonucunda anlaşılan proje kapsamındaki ödeme biçimine riayet etmeyerek, dava konusu icra takibini başlattığını savunarak, davanın reddini istemiş, %20 kötü niyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, Ankara 3. Ticaret Mahkemesi'nin 2018/704 Esas sayılı dosyası üzerinden 28/09/2018 tarihinde İİK'nun 287/1. maddesi gereğince davalı şirket hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararının verildiği, talep üzerine 27/12/2018 tarihli ara karar ile 27/12/2018 tarihinden geçerli olmak üzere geçici mühlet süresinin 2 ay süre ile uzatıldığı, geçici mühlet süresinin sonunda, 27/02/2019 tarihli ara kararı ile İİK'nun 289/3. maddesi gereğince davalı şirket hakkında 1 yıllık konkordato kesin mühlet kararının verildiği, talep üzerine 13/02/2020 tarihli ara karar ile 27/02/2020 tarihinden geçerli olmak üzere kesin mühlet süresinin 3 ay süre ile uzatıldığı, 17/09/2020 tarihinde davalı şirketin konkordato tasdik talebinin adi alacaklar yönünden kabulüne, rehinli alacaklar yönünden reddine karar verildiği, karara karşı yapılan istinaf başvurusu sonucunda davalı hakkında verilen konkordato kesin mühletinin kaldırıldığı, verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda bozulması sonrasında ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 17/01/2023 tarihli ve 2022/2198 Esas- 2023/19 Karar sayılı kararı ile davalı hakkındaki konkordato projesinin tasdikine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, 28.02.2018 tarihinde yayımlanmakla yürürlüğe giren 7101 sayılı Yasa'nın 16. maddesi ile değişik İİK'nın 287. maddesi gereği, konkordato talebi üzerine mahkemece derhal 3 ay süre ile geçici mühlet verileceği, İİK'nın 288. maddesine göre ise geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, bu bağlamda kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçlarını düzenleyen İİK'nın 294/1. maddesi uyarınca, mühlet içinde borçlu aleyhine Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiç bir takibin yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin duracağı, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararının uygulanamayacağı, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemeyeceği, Yasada ifade edildiği gibi mühlet kararı içinde borçluya karşı hiçbir icra takip işleminin yapılamayacağı, bu yasağa aykırı olarak yapılan icra takip işlemlerinin geçersiz olduğu, somut uyuşmazlıkta da davalı hakkında Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin vermiş olduğu konkordato projesinin tasdik edilmesine ilişkin olarak istinaf incelemesi sonucunda Yargıtay bozma ilamı da dikkate alınmak suretiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 17/01/2023 tarihli ve 2022/2198 Esas- 2023/19 Karar sayılı kararı ile konkordato projesinin tasdikine karar verildiği, davaya konu icra takibinin tasdik edilen projeye ilişkin ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında verilen mühlet kararından sonra başlatıldığı, İİK'nin 294. maddesine göre borçlu hakkında mühlet kararı içerisinde takip başlatılamayacağı, alacaklı tarafından başlatılan takip alacağının İİK'nın 206. maddesinde belirtilen nitelikte alacaklardan da olmadığı, bu durumda başlatılan icra takibinin geçersiz olduğu, itirazın iptali davasının icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı bulunduğu, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça itirazın iptali davasının dinlenemeyeceği, bu nedenle de dava açmada hukuki yararın da olmadığı gerekçesiyle İİK'nın 294. maddesine göre mühlet içerisinde hiçbir takip işlemi yapılamayacağından, HMK'nın 114/2, 115/1-2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraflar arasında takibin dayandığı faturada yer alan hizmetin verildiği konusunda ihtilaf bulunmadığı gibi, davalının da açıkça borç ilişkisini kabul ettiğini, davalı hakkında dava konusu takip tarihinde tedbir nitelikli geçerli bir hükmün bulunmadığının sabit olduğunu, ayrıca davalının konkordato hükümlerine aykırı ifası nedeniyle başka bir dava dosyasında, konkordatonun müvekkili yönünden feshinin talep edildiğini, söz konusu karar da nazara alındığında, müvekkilinin işbu dava konusu takibinin hukuka aykırı olduğunun söylenmesinin, konkordato hükümlerinin kötüye kullanılması ve müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağını, davalı hakkında verilen konkordato tasdik kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırıldığını ve davanın reddine karar verildiğini, dolayısıyla takip ve dava tarihinde davalının konkordato sürecinde olmadığını, ilk derece mahkemesinin aksine yorumunun hukuka aykırı olduğunu, nitekim konkordato talebinin ilk derece mahkemesince reddi kararlarının da istinaf kanun yoluna tabi bulunduğu halde, tasdik talebinin ilk derece mahkemesince reddi durumunda, kararın istinafa tabi olduğundan bahisle yargılama sırasında verilmiş olan geçici mühlet ve kesin mühlet korumalarından yararlanılamadığını, dolayısıyla istinaf mahkemesince verilen ret kararı üzerine ilk derece aşamasında verilen tedbirlerin temyiz aşamasında devam ettiğinden bahsedilmesinin, kanunun çelişkili yorumlanması anlamına geleceğini, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/704 E. 2020/288 K. sayılı 17/09/2020 tarihli kararı ile davalının konkordato talebinin kabul edildiğini, kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2021/850 E. 2021/1405 K. sayılı 07/10/2021 tarihli kararı ile kaldırıldığını ve davalının konkordato tasdik talepli davasının reddine karar verildiğini, işbu dava konusu icra takibinin ise 25.10.2021 tarihinde başlatıldığını, istinaf dairesinin Yargıtay bozma ilamı sonucunda konkordato dosyasında 17/01/2023 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verdiğini, bu kararın Yargıtayda onandığını, tasdik kararı olarak kabul edilen kararın artık işbu karar olduğunu, ilk derecede verilen kararın kaldırıldığını ve yok hükmünde bulunduğunu, hükmü olmayan kararın tedbirlerinin devam ettiğinin gerekçe olarak gösterilmesinin Hukuk Muhakemeleri Kanununda yeri olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, somut uyuşmazlıkta mahkemece karar yerinde de belirtildiği üzere, Ankara 3. Ticaret Mahkemesinin 2018/704 Esas sayılı dosyasında, 28/09/2018 tarihinde İİK'nun 287/1. maddesi gereğince davalı şirket hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, talep üzerine 27/12/2018 tarihli ara kararı ile 27/12/2018 tarihinden geçerli olmak üzere geçici mühlet süresinin 2 ay süre ile uzatıldığı, geçici mühlet süresinin sonunda, 27/02/2019 tarihli ara kararı ile İİK'nun 289/3. maddesi gereğince davalı şirket hakkında 1 yıllık konkordato kesin mühlet kararının verildiği, talep üzerine 13/02/2020 tarihli ara kararı ile 27/02/2020 tarihinden geçerli olmak üzere kesin mühlet süresinin 3 ay süre ile uzatıldığı, 17/09/2020 tarihinde de davalı şirketin konkordato tasdik talebinin adi alacaklar yönünden kabulüne, rehinli alacaklar yönünden ise reddine karar verildiği, ancak konkordato tasdik talebinin kabulü hakkındaki 17/09/2020 tarihli kararın, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2021/850 E.- 2021/1405 K. sayılı ve 06/10/2021 tarihli kararı ile kaldırıldığı ve konkordato tasdik talebinin reddine karar verildiği, Yargıtay 6. HD'nin 2021/5853 E.- 2021/2181 K. sayılı ve 13/12/2021 tarihli kararı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin anılan kararının bozulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2021/2348 E.- 2022/113 K. sayılı ve 01/02/2022 tarihli kararı ile ilk kararda direnildiği, bu kez Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2022/6-537 E.- 2022/1179 K. sayılı kararı ile direnme kararının bozulduğu, sonrasında Yargıtay bozma ilamı da dikkate alınmak suretiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 17/01/2023 tarihli ve 2022/2198 Esas- 2023/19 Karar sayılı kararı ile konkordato projesinin tasdikine karar verildiği ve kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 10/04/2023 tarihli ve 2023/1160 Esas- 2023/1352 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, işbu dava konusu icra takibine ise tasdik edilen projeye ilişkin ilk derece mahkemesince verilen mühlet kararından sonra, 25/10/2021 tarihinde girişildiği, İİK'nin 294. maddesine göre borçlu hakkında mühlet kararı içerisinde takip başlatılamayacağı, sonuçta mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;

1. Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1. b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2. Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85. TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

3. İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar uhdesinde bırakılmasına,

4. İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.