T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/583 Esas - 2024/197

T.C.

ANKARA

5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/583

KARAR NO : 2024/197

GEREKÇELİ KARAR

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

HAKİM : ....

KATİP : ...

DAVACI : ...

DAVACI VEKİLLERİ : AV. .....

DAVALI :....

DAVALI VEKİLİ : AV. ....

DAVA : İtirazın iptali

DAVA TARİHİ : 08/08/2018

KARAR TARİHİ : 05/03/2024

KARAR YAZIM TARİHİ : 03/04/2024

Davacı tarafından davalı hakkında açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda ;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

TALEP ;

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacı ile davalı arasında 27/02/2017 tarihinde taşıma ve cari hesap sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre davacının davalının gönderilerini taşıyarak faturaları davalıya ilettiğini, davalının bazı fatura tutarlarını ödemediğini, alacağın tahsili için .... Esas nolu dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP ;

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davalının matbaacılık faaliyeti çerçevesinde ürettiği ürünleri alıcılarına göndermek için davacı kargo taşıma şirketi ile sözleşme yaptığını, davalı tarafından gönderilecek olan bütün paketlerin davacı şirket araçlarına yüklenmeden önce tartıldığını ve kargo ücreti hesaplanarak gönderi listesine yazıldığını, davacı personeli tarafından alıcıların isim ve adreslerinin, kargo takip numaralarının, paket ağırlığının ve kargo bedelinin yer aldığı listeler imzalanarak paketlerle teslim alındığını, karşılığında teslim alındı belgesi verildiğini, davacı tarafından kargo bedelleri fatura edilirken davacı personeli tarafından imzalanan listelerdeki ölçümler üzerinden değil farklı ölçümler üzerinden hesaplama yapılarak fatura edildiğinin görüldüğünü, davacı tarafından kesilen faturaların eki olarak davalıya gönderilen listeler ile kargolar teslim alınırken davacı personeli tarafından imzalanan listelerdeki ölçümlerin uyuşmadığını, davacı tarafından taşıma senetlerine aykırı faturalar düzenlendiğini, bu faturalara muvafakat alınmaksızın yükseltilen fahiş ek hizmet bedelleri yansıtıldığını savunarak davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ;

Davacı vekili dava dilekçesi ekinde davacı ile davalı arasında imzalanan 27/02/2017 tarihli, 11. maddesinin a bendinde "Faturalandırmada UPS standartları dahilindeki Yurtiçi Gönderileri için Özel olarak hazırlanmış ve ekte (UPS yetkilisince; sözleşme tarihli, imzalı ve kaşeli olarak) GÖNDERİCİ'ye teslim edilmiş olan .../Parça Başı..., Desi...,GCC/Parça Başı..., Desi..., ACC / Parça Başı..., Desi..., Parça Başı..., Desi...Özel Fiyat Listeleri esas olarak alınacaktır." ve b bendinde "UPS standartları dışında olan gönderilere Özel Fiyat Listelerimize ek olarak işbu sözleşme ekinde (UPS yetkilisince; sözleşme tarihli, imzalı ve kaşeli olarak) GÖNDERİCİ'ye teslim edilmiş olan Palet, Acim Expres, Yükseltilmiş Hizmet Bedelleri faturalımıza ilave edilecektir." hükümleri bulunan sözleşmeyi sunmuştur.

.... getirtilen .... Esas nolu dosyasında davacı tarafından davalı hakkında 19/07/2018 tarihinde 56.721,12 TL 27/02/2018-06/06/2018 tarihleri gösterir hesap ekstresinde görülen faturalardan doğan bakiye alacağa tevfikan alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte tahsili talebi ile icra takibi başlatılmış, ödeme emri davalıya 23/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vckili aynı tarihte borca itiraz etmiştir.

Mali müşavir ... ve nitelikli hesap bilirkişisi ...'dan oluşturulan bilirkişi kurulu 12/02/2019 tarihli raporunda dava konusu yapılan tutar her ne kadar 56.721,12 TL gözüküyor ise de dava konusu yapılan 27/02/2018-06/06/2018 tarihleri arası fatura toplamının 61.580,91 TL olduğunu, davacı tarafça mahkemeye sunulan teslim alındı belgelerine ait dökümde 2018/3. ayda toplam paket sayısı ile teslim alınan paket sayısı arasında (1.821-1.950)=129 adet fark olduğunu, toplam paket sayısının ve kargo bedelinin bilgisayar ortamında yazıldığı görülmekle teslim alan kişi tarafından teslim alınan adetin el yazısı ile yazıldığını, dolayısı ile fiyatlandırmanın da adetten dolayı değişeceğini, davacı tarafça düzenlenen faturalara ilişkin açıklama kısmında mevcut ise de fatura ekinde ekli liste olmadığı için tespitin yapılmasının mümkün gözükmediğini, davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde faturaların teslimine ilişkin bir uyuşmazlık olmadığını, uyuşmazlığın fatura fiyatlandırmasından kaynaklandığı görülmekte olup davalı taraf her ne kadar faturalandırmanın taşıma senetlerine aykırı faturalar düzenlendiğini, söz konusu faturalara muvafakat alınmaksızın fahiş ek hizmet bedelleri yansıtılmış olduğunu beyan etmiş ise de faturaların iadesine yönelik bir işlem yapılmadığını, davalının dava konusu faturalara itiraz etmeyerek faturaları kabul ettiğini, tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.

Mali müşavir ... ve nitelikli hesap bilirkişisi ...'dan oluşturulan bilirkişi kurulu 31/01/2020 tarihli ek raporunda tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre 2018 yılına devir gelen alacak/borç bakiye rakamında (20.104,20-20.103,31)=0,89 kuruş fark olduğunu, davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre 2018 yılına devir gelen alacak bakiye rakamının 20.103,31 TL olduğunu, 2018 yılında davacı şirketin düzenlemiş olduğu fatura tutarının 60.961,38 TL olduğunu, (20.103,31+460.961,38)=59.446,75=21.61 7.94 TL davalı şirketin davacıya borçlu olduğunu, davacı şirketçe davalıya düzenlenen 11/04/2018-30/05/2018 arası 27 adet toplam 35.230,10 TL tutarlı faturaların davalı şirket kayıtlarında olmadığını, gösterilmesini isteyebileceğini, bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır hükmü çerçevesinde davalının 11/04/2018-18/04/2018 tarihli 7 adet faturayı yasal süresi içerisinde itiraz ederek, “... Yukarıda ayrınlısı yazılı fatura içeriğinde belirtilen yapılarak tarafınıza ayrıca bilgi verileceği hususunu ihtaren bildiririz...” açıklamalı noterden gönderilen ihtarname ekinde davacıya iade edildiğini, tarafların muavin defter kayıtlarına göre davalı şirketin davacıya yapmış olduğu 59.446,75 TL toplam tutarlı ödeme hususunda uyuşmazlık olmadığını, dava dosyası ekinde sunulan cd ve klasörlerin detaylarının incelenmesinde takip konusu (dava konusu) yapılan 27/02/2018-06/06/2018 tarihleri arası faturalar üzerinde yapılan tespitlerde Şubat 2018 dönemi 13.217,60 TL, Mart/2018 dönemi 12.385,30 TL, Nisan/2018 dönemi 10.013,64 TL, Mayıs/2018 dönemi 4.409,65 TL olmak üzere toplam 40.026,19 TL tutarında fark olduğunu, davalı şirket kayıtlarına göre 11//04/2018 ve 18/04/2018 tarihli 7 adet faturanın ihtarname ekinde iade edildiğinin ve ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının, Mayıs ayında düzenlenen faturaların ise ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının görüldüğünü, Şubat/2018 dönemi 13.217,60 TL ve Mart/2018 dönemi 12.385,30 TL toplam (13.217,60412.385,30)=25.602,90 TL tutarındaki kargo teslim fişlerine göre fazla hesaplanarak düzenlendiği tespit edilen faturaların davalı şirketin davacıya olan cari borcundan mahsup edilmesi halinde (21.617,94-25.602,90)=3.984,96 TL tutarında davalı şirketin davacıdan alacaklı olacağını, dava dosyası içerisinde bulunan 2017 standart dışı hizmet tanım ve ücretleri, 2017 ek hizmetler ve ücretleri, UPS yurt içi acil express servisi, yurtiçi palet fiyat listesi incelendiğinde ise hacimsel ağırlık (desi): (UxGxY)/3000 v.b. formüllerin olduğunu, bunların firmanın kullandığı paket program üzerinden hesaplama yapılabildiğini, uzmanlık alanları olmadığından bu hesaplamaların yapılmasının mümkün olmadığını bildirmiştir.

Gümrük/lojistik bilirkişi ..., mali müşavir ... ve nitelikli hesap bilirkişisi ...'dan oluşturulan bilirkişi kurulu 23/11/2020 tarihli ek raporunda davacı şirketin kargo bedelini hesaplama yönüyle kullandığı sistemde davalı tarafın iade ettiği faturalar yönüyle Desi hesabının fazla hesaplama yapılmadığı yönüyle somut bilgi ve belgenin davalı firmaya verilmediğini, bilgilendirilmediğini, somut olarak açıklanamadığını, bunun yerine 2018 yılı için konut teslimi ücretin 2,95 TL+Kdv tutardan 0,75 TL+Kdv olarak revize edilmek yoluna başvurulduğunu, bilirkişi kurulu ek raporunda dava dosyası ekinde sunulan cd ve klasörlerin detaylarının incelenmesinde (01/02/2018-28/02/2018) Şubat/2018 dönemi 13.217,60 TL, Mart/2018 dönemi 12.385,30 TL, Nisan/2018 dönemi 10.013,64 TL, Mayıs/2018 dönemi 4.409,65 TL olmak üzere toplam 40.026,19 TL tutarında fark olduğunun tespit edilmiş ise de uzmanlık alanı kapsamında yapılan inceleme ve tespitlerde davalı şirketin davacının kargo bedeli hesaplama sistemi tablolarını kabul ettiğini, dolayısıyla 27/02/2018-06/06/2018 arası kg farklılıklarının davalı şirketin ticari defterlerinde yer alan faturalar yönünden davacıya ait hesaplama sisteminde 6.611,76 TL tutar fazla hesaplama yapıldığını, davalıya düzenlenen faturalarda fazla hesaplandığı ve gösterildiği sonucuna ulaşıldığını, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre 2018 yılına devir gelen alacak/borç bakiye rakamında (20.104,20-20.103,31)=0,89 kuruş fark olduğunu, tarafların muavin defter kayıtlarına göre davalı şirketin davacıya yapmış olduğu 59.446,75 TL toplam tutarlı ödeme hususunda uyuşmazlık olmadığını, davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre 2018 yılına devir gelen alacak bakiye rakamının 20.103,31 TL, 2018 yılında davacı şirketin düzenlemiş olduğu faturalarda fazla hesaplama olması değerlendirilmesi ve davalının yapmış olduğu ödemeler dikkate alındığında (60.961,38-6.611,76=54.349,62) 54.349,62 TL, (54.349,624-20.103,31)-59.446,75=15.006,18 TL davalı şirketin davacıya borçlu olacağını bildirmiştir.

Gümrük/lojistik bilirkişi ..., mali müşavir ... ve nitelikli hesap bilirkişisi ...'dan oluşturulan bilirkişi kurulu 16/03/2021 tarihli ek raporunda bilirkişi raporuna itirazların kök rapordaki tespit ve hesaplamaları değiştirir nitelikte olmadığını bildirmiştir.

Nitelikli hesap bilirkişisi ..., taşıma bilirkişi ... ve mali müşavir ...'dan oluşturulan bilirkişi kurulu 05/07/2021 tarihli raporunda tarafların 2018 takvim yılı ticari defterlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. maddesi hükümleri gereğince sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 56.721,12 TL alacaklı görüldüğünü, davalının ticari defterlerinde ise davacıya 21.617,94 TL borçlu görüldüğünü, davacının davalıdan takibe konu faturalardan dolayı 2018 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında talep edebileceği taşıma bedelinin Kdv dahil 41.286,7 TL olduğunu, davacının .... Esas sayılı takip dosyasında davalıdan talep edebileceği toplam alacağının ise 41.286,75 TL olarak hesaplandığını, takipte davalıdan fazla talep edilen alacak miktarının 15.434,37 TL olduğunu bildirmiştir.

Nitelikli hesap bilirkişisi ..., taşıma bilirkişi ... ve mali müşavir ...'dan oluşturulan bilirkişi kurulu 18/03/2022 tarihli ek raporunda davacının davalıdan takibe konu faturalardan dolayı 2018 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında talep edebileceği taşıma bedelinin Kdv dahil 41.286,75 TL olduğunu, davacının, .... Esas sayılı takip dosyasında davalıdan talep edebileceği toplam alacağın ise 41.286,75 TL olduğunun hesaplandığını, takipte davalıdan fazla talep edilen alacak miktarı 15.434,37 TL olduğunu bildirmiştir.

Bilirkişi ..., nitelikli hesap bilirkişisi ... ve nitelikli hesap bilirkişisi ...'dan oluşturulan bilirkişi kurulu 18/08/2022 tarihli raporunda davacının takibe konu etmiş olduğu tutar kadar alacaklı olmadığını, cari şekilde yürüyen hesap ilişkisi göz önünde bulundurularak davacının davalıdan 16.516,55 TL alacaklı olabileceğini bildirmiştir.

Bilirkişi ..., nitelikli hesap bilirkişisi ... ve nitelikli hesap bilirkişisi ...'dan oluşturulan bilirkişi kurulu 07/12/2022 tarihli ek raporunda bilirkişi raporuna itirazların kök rapordaki tespit ve hesaplamaları değiştirir nitelikte olmadığını bildirmiştir.

Mali müşavir ..., mali müşavir... ve nitelikli hesap bilirkişisi ... ...'den oluşturulan bilirkişi kurulu 08/11/2023 tarihli raporunda davacı ve davalıya ait kanuni defterlerin tasdiklerinin zamanında yapıldığını, incelenen muavin defter kayıtlarının usule uygun olarak düzenlendiğini, bu haliyle, davacı ve davalıya kayıtların iade edilen faturalar haricinde uyumlu olduklarını, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerine göre sahipleri lehine delil teşkil ettiği görüşüne varıldığını, davacının davalıdan talep edebileceği toplam alacak tutarının 36.007,94 TL olduğunu bildirmiştir.

Mali müşavir ..., mali müşavir... ve nitelikli hesap bilirkişisi ... ...'den oluşturulan bilirkişi kurulu 25/01/2024 tarihli ek raporunda davacı ve davalıya ait kanuni defterlerin tasdiklerinin zamanında yapıldığını, incelenen muavin defter kayıtlarının usule uygun olarak düzenlendiğini, bu haliyle davacı ve davacı kayıtlarının iade edilen faturalar haricinde uyumlu olduğunu, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerine göre sahipleri lehine delil teşkil ettiği görüşüne varıldığını, davalının talebi üzerine davacının 01/2018 dönemine ait 6 adet faturanın incelenmesi sonucunda hatalı olarak düzenlenen 1.218,56 Kdv (Kdv dahil 1.437,90) için iade faturası kesilmesini kabul etmiş olduğunu, 2018 yılı Ocak ayı faturalarına süresinde itiraz etmeyen ve ticari defterlerine kaydetmiş olan davalının bu tutar için iade faturası düzenlediğine ilişkin dosya kapsamında iddia ve ispatının bulunmadığını, takip tarihi itbarıyla düzenlenmiş ve kayıtlara geçmiş iade faturası bulunmadığından takip tarihi itibarıyla davacının 42.142,00 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;

Dava, davacı ile davalı arasındaki 27/02/2017 tarihli sözleşmeye göre davacının taşıma edimini yerine getirmesinden doğan alacak için düzenlenen faturalara dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.

Davacı davalı ile arasındaki sözleşme gereğince taşıma edimini ifa etmesine karşın davalının taşıma ücretini ödemediği vakıasına dayanmış ve alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ise davacı ile arasındaki sözleşmeyi kabul etmiş ancak davacının taşıma bedellerini sözleşmeye aykırı olarak hesapladığını savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı ile davalı arasında 27/02/2017 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin 11. maddesinin a ve b bentlerinde taşıma ücretinin nasıl hesaplanacağının belirlendiğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”.

İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer, davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir.

Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerden yukarıda belirtildiği üzere davacı ile davalı arasında 27/02/2017 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin 11. maddesinin a ve b bentlerinde taşıma ücretinin nasıl hesaplanacağının belirlendiği, mali müşavir ..., mali müşavir... ve nitelikli hesap bilirkişisi ... ...'den oluşturulan bilirkişi kurulunun 08/11/2023 tarihli kök raporu ve 25/01/2024 tarihli ek raporlarında belirtildiği üzere davacını icra takip tarihi itibariyle davalıdan 42.142,00 TL alacaklı olduğu, davacının 56.721,12 TL alacağın tahsili talebi ile .... Esas nolu dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresi içinde borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu, davacının İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 1. fıkrasındaki süre içinde itirazın iptalini talep ettiği, ispat yükü kendisinde olan davacının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. maddesine göre icra takibine konu alacağının belirtilen kısmının varlığını sözleşme ve bilirkişi kurulu raporları ile ispatladığı ve davalının icra takibine itirazının kısmen haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

30/05/2023 tarihli celsenin 1 numaralı ara kararı ile dosyadaki bilirkişi raporlarının birbirleri ile çelişkili olması nedeni ile dosyanın daha önce rapor vermiş olan bilirkişiler dışında bir mali müşavir, bir nitelikli hesap uzmanı ve bir eşya taşıma konusunda uzman bir bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdi edilerek dava konusu icra takip tarihine göre davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü alacağının olup olmadığı ve varsa miktarının ne olduğu hususlarında daha önceki bilirkişi raporlarında ulaşılan sonuçlar da değerlendirilmek ve bu raporlardan farklı sonuçlara ulaşılması halinde nedeni açıklanmak sureti ile rapor hazırlanmasının istenilmesine karar verilmiş, mali müşavir ..., mali müşavir... ve nitelikli hesap bilirkişisi ... ...'den oluşturulan bilirkişi kurulu 08/11/2023 tarihli raporunda önceki bilirkişi kurulu raporları ile bunlara karşı yapılan itirazlar incelenmiş ve sonuç olarak davacının davalıdan talep edebileceği toplam alacak tutarının 36.007,94 TL olduğunu bildirmiş, bilirkişi kurulu raporuna itirazların değerlendirilmesi için hazırlanan 25/01/2024 tarihli ek raporda ise davacının 42.142,00 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.

İspat yükü kendisine düşen davacının önceki bilirkişi kurulu raporları irdelenerek mali müşavir ..., mali müşavir... ve nitelikli hesap bilirkişisi ... ...'den oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 08/11/2023 tarihli kök ve 25/01/2024 tarihli ek rapor ile usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarına göre dava konusu icra takip tarihi itibari ile davalıdan 42.142,00 TL alacaklı olduğunu ispatlaması, dava konusu icra takibinin talep talebinde işlemiş faiz talep edilmemesi, takip tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiz talep edilmesi, davalının icra takibi tarihi itibari ile temerrüde düşmüş olması olması nedenleri ile ispatlanan 42.142,00 TL asıl alacak için davanın kabulüne, bu tutarın dışında kalan davanın bilirkişi raporu ile ispatlanmaması ve başka delil sunulmaması nedenleri ile reddine, dava konusu alacağın ispatlanan kısmının tutarının belirli olmaması ve bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince reddine, davacının red edilen talep açısından kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını gösterir delil bulunmaması nedeni ile davalının kötü niyet tazminatı talebinin İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;

  1. Davanın kısmen KABULÜNE, kısmen REDDİNE,

Davalının .... Esas nolu dosyasına yapmış olduğu itirazın 42.142,00 TL asıl alacak için İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 1. fıkrası gereğince İPTALİNE, icra takibinin 42.142,00 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren kanuni faiz işletilmek suretiyle DEVAMINA,

Fazlaya ilişkin davanın REDDİNE,

Davacının icra inkar tazminatı talebinin İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince REDDİNE,

Davalının kötü niyet tazminatı talebinin İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince REDDİNE,

  1. Harçlar Kanunu 2024 yılı Harçlar Tarifesinin 1 sayılı Yargı Harçları Tarifesinin A,III/1. a maddesi gereğince alınması gereken 2.878,72 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 685,05 TL peşin harçtan ve 283,61 TL mahsup edilen ilamsız takip peşin harcından mahsubu ile alınması gereken 1.910,06 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine'ye gelir KAYDINA,

  2. Davacı tarafından yapılan başvurma harcı 35,90 TL, peşin harç 685,05 TL, mahsup edilen ilamsız takip peşin harcı 283,61 TL, 1 adet vekalet harcı 5,20 TL ve 1 adet vekalet pulu 8,20 TL olmak üzere toplam 1.017,96 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

Davacı tarafından yapılan dosya-posta gideri 902,00 TL ve bilirkişi ücreti 17.200,00 TL olmak üzere toplam 18.102,00 TL yargılama giderinin haklılık oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 13.449,78 TL'sinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,

  1. Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin haklılık oranı göz önünde bulundurularak Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalı üzerinde BIRAKILMASINA,

  2. Davacı tarafından yatırılan avansın kullanılmayan kısmının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra İADESİNE,

  3. Davalı tarafından yatırılan avansın kullanılmayan kısmının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra İADESİNE,

  4. Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Kanununun 168. maddesinin son fıkrası gereğince hüküm verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 2. kısmına göre haklılık oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

  5. Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Kanununun 168. maddesinin son fıkrası gereğince hüküm verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 2. kısmına göre haklılık oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 14.579,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,

Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesinin 1. fıkrasının a bendi ve 345. maddesinin 1. fıkrası gereğince gerekçeli kararın tebliğinden başlayarak iki haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile .... Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/03/2024

Katip ...

e-imza

Hakim ...

e-imza