T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1085 - 2024/790

T.C.

ADANA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1085

KARAR NO : 2024/790

KARAR TARİHİ : 14/05/2024

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ...

ÜYE : ...

ÜYE : ...

KATİP : ...

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 31/03/2023

NUMARASI : ... ESAS ... KARAR

DAVACI : ... ... -

VEKİLİ : Av..

DAVALI : ... ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ

VEKİLİ : Av...

DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

İSTİNAF KARARININ

KARAR TARİHİ : 14/05/2024

YAZIM TARİHİ : 14/05/2024

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 31/03/2023 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;

İDDİALARIN ÖZETİ :

Davacı vekili dava dilekçesi ile; 18/03/2022 tarihinde yapılan 2021 Yılı Olağan Genel Kurulu'nda alınan yönetim kurulunun ibrası kararının aşağıda açıklanan nedenlerle hukuka aykırı olduğunu, davalı şirkette toplam 100 adet pay söz konusu olup müvekkilinin, davalı şirkette 534.410 adet ve 11,28 oranında paya sahip ortağı olduğunu, müvekkil adına 16/03/2022 tarihli dilekçe ile yapılan bilgi isteme ve belge inceleme talebi üzerine 17/03/2022 tarihinde şirket merkezinde yapılan incelemede taraflarına "Gelir tablosu, Geçici Bılanço ve 2021 yılı4. Dönem Geçici Vergi beyannamesi" sureti verilmiş, ayrıca imzasız yıllık faaliyet raporu ile rapor ekinde hazirun cetvelinin incelenmesine imkan tanındığını, talebe rağmen finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, denetleme raporları, yönetim kurulunun kar dağıtım önerisini inceleme imkanı tarafımıza tanınmadığını, geçici bilançoda yer alan bilgi ve açıklamaların doğruluğunu ve gerçekliğini inceleme ve denetleme imkanının ve doğal olarak tüm ortaklara tanınmadığını, bunun üzerine 18/03/2022 tarihinde yapılan genel kurulda, özel denetçi tayini için gündeme madde konulması talep edilmiş ancak talebin genel kurul tarafından oy çokluğu ile reddedildiğini, davalı şirketin Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna ait internet adresinde sorgusu yapıldığında şirketin bağımsız denetime tabi şirketlerden olduğunun tespit edildiğini, söz konusu şirketin bağımsız denetimi yapılmadığını, genel kurula bu yönde herhangi bir denetim raporu sunulmadığını, herhangi bir denetim raporu alınmadan yönetim kurulunun oy çokluğu ile ibra edildiğini, ibra oylamasında müvekkilinin olumsuz oy kullandığını ve bu hususu genel kurul tutanağına geçirdiğini, davalı şirketin büyük ortağı olduğu ... Özel Sağlık Hizm A.Ş'nin davalı şirketin hissesini satın aldığını, kalan hisseyi ise diğer yöneticiler olan ... ... ve ... ...'ın aldığını, müvekkile ve diğer ortaklara bu konuda herhangi bir yazılı bilgilendirme yapılmadan hisse devri işlemi yapıldığını, davalı şirket yönetiminin ortaklara ve müvekkiline hisse devri talebi ile ilgili bilgi vermediğini, söz konusu hisselerin bir kısmını yöneticilerin kendilerinin satın aldığını ve eşit işlem ilkesine aykırı hareket ettiğini bu nedenle yönetimin ibrasının hukuka aykırı olduğunu, söz konusu hisse devrinin iptali için dava açıldığını, davalı şirketin iştirakleri olan ... Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş ve ... ... Turizm A.Ş. den aylık olarak herhangi bir gelir gelip gelmediği, gelen toplam gelirin tutarı ve ödeme tarihi konusunda herhangi bir bilgi verilmediği için sağlıklı bir bilgi alma ve denetleme imkanı olmadığı bu nedenle yönetimin ibrasının hukuka aykırı olduğu, ... Özel Sağlık Hizm A.Ş'ye yapılan hisse devri hukuka aykırı olup, 385. madde gereğince elden çıkarılması gereken hisseler olduğunu, yavru şirketin oy hakkı TTK madde 389 gereğince donduğunu, bağımsız denetim yapılmadığı için şirket 378. madde anlamında gerekli kontrol ve denetim mekanizmalarından mahrum kaldığını, açıklanan nedenlerle yasal olarak bağımsız denetime tabi olması gereken davalı şirkette, hiç bir denetim yapılmadığını usulsüz hisse devirleri yapıldığı, şirketin basiretli şekilde yönetilmediği, alacakların tahsilinin zamanında yapılmadığı, bu nedenle şirketin zarara uğradığından bahisle yönetim kurulunun ibrasına dair genel kurul kararının iptalini istediklerini belirtilerek, davanın kabulü ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle açılan davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesindeki iddiaların hepsinin gerçek dışı ve ispata muhtaç nitelikte olduğunu, davacı tarafın 18/03/2022 tarihli Genel Kurul Divanı'na Toplantı Gündemi'ne özel denetçi tayin edilmesi konusunun eklenmesi talebinin reddedildiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi söz hakkı verilmeden olumlu olumsuz görüş bildirme imkanı tanınmadan oylama yapıldığı iddiaları gerçek dışı ve ispata muhtaç iddialar olduğunu, bu iddiaları kabul etmediklerini, davacının müvekkil şirkette uzun yıllar boyunca yönetim kurulu üyeliği yapmış temsil ve ilzama yetkili olduğunu, davalı şirketin yönetimi hukuka uygun şekilde yapıldığını ve yapılan tüm işlemlerin şirket kayıtlarında mevcut olduğunu, kurulda ortaklar bilgilendirildikten sonra yönetim kurulu başka ve üyeleri ibra olduğunu, ibra kararının hukuka uygun olduğunu, alınan ibra kararı geçerli ve hukuka uygun olduğunu, ibra oyu kullanan pay sahiplerinin iradesini sakatlar nitelikte hiçbir durum gerçekleşmediğini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 31/03/2023 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile; gündeme geçmeden önce toplantıya katılan ... ... vekilince, ... ...'ın toplantıya katılmasının talep edildiği ve ... ...'ın toplantıya dinleyici olarak katıldığı, toplantı tutanağının 7. maddesinde yönetim kurulu ve üyelerinin ibrasının oylamaya sunulduğunun ve oy çokluğu ile kabul edildiğinin yazılı olduğu, bununla birlikte genel kurulun yönetim kurulu ve üyelerinin ibrasına ilişkin maddeyi görüştüğü sırada davacının yada vekilinin muhalefet ettiğine dair herhangi bir şerh düşülmemiş olduğu, Genel kurulda alınan kararların iptali için dava açılabilmesi için toplantıda hazır bulunan hissedarın red oyu kullanmasının yeterli olmadığı, muhalefetini açıkça tutanağa geçirmesi gerektiği, muhalefet şerhi konulmasının dava şartlarından olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı vekili istinaf talebi ile; yönetim kurulunun ibrasına dair 18/03/2022 tarihli Genel Kurul kararının iptali için dava açıldığını, mahkemece resen yapılan inceleme sonunda dava şartı yokluğu gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, ancak kararın hukuka aykırı olduğunu, Anonim şirket genel kurul kararlarının iptalinin düzenlendiği 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçtirten kişilerin kanun veya esas Sözleşme Hükümleri'ne ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan Genel Kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi'nde iptal davası açabileceklerinin düzenlendiğini, muhalefetin tutanakta yer almasının yeterli olduğu, karar sonucundan sonra muhalefetin tutanağa yazılması zorunluluğu bulunduğu şekilde bir sonuca varılmasının kanunun açık hükmü karşısında mümkün olmadığını, öğretide muhalefetin tutanağa geçirtilmesi koşulunun sağlanması bakımında muhalefetin zamanın önemli olmadığı, genel kurul toplantısı sırasında açıklanan muhalefetin alınmış yada alınacak bir karara yönelik olabileceğine dair görüşler bulunduğu, davacı müvekkil Genel Kurulu'n başında Özel Denetçi Tayini'ne ilişkin olarak dilekçe ile müracaat ettiğini, dilekçe ile TTK'nun 397/1 ve 4. maddesi ile 26/05/2018 tarihli ve 30432 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 26/03/2018 tarihli ve 2018/11597 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar gereğince davalı şirketin bağımsız denetime tabi şirket olduğunu, bağımsız denetim yapılması gerektiği beyan ve talep edildiğini, müvekkilinin alınan kararlara neden karşı çıktığını, şirketin doğru ve yasaya uygun yönetilmediğini açıkça ortaya koyduğunu ve bu açıklamasından sonra oylamada olumsuz oy kullandığını, dolayısıyla muhalefetin tutanakta yer alması koşulunun gerçekleştiğini, muhalefetin baştan yazılı olarak dilekçe ile verilmesi nedeniyle muhalefet tutanağa geçirildiğini, bu nedenle davanın dinlenmesi için dava şartı eksikliği bulunmadığını, dava konusu olayda mahkemece resen dikkate alınması gereken yokluk hali bulunmasına rağmen mahkeme bunu da gözardı ederek karar verdiğini, muhalefet şerhine ilişkin savunmalarının saklı kalması kaydıyla bir an için muhalefet şerhi olmadığı kabul edilse bile ibra kararında emredici kurullara aykırılık olup olmadığının resen araştırılması gerektiğini, ... Özel Sağlık Hizm. A.Ş.'ye yapılan hisse devrinin hukuka aykırı olduğunu ve iptali için Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile dava açılmış olup davanın halen derdest olduğunu, söz konusu ibra kararında yasanın aradığı anlamda çoğunluk sağlanıp sağlanmadığının tespiti için Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında verilecek kararın son derece önemli olduğunu, bu davanın sonucu beklenmeksizin verilen kararın hatalı olduğunu, söz konusu davada TTK m 389 gereğince ... Özel Sağlık Hizm. A.Ş.'ye ait hissenin iptali ve donmuş olduğu tespit edildiği takdirde yapılan oylama yoklukla malül hale geleceğini, söz konusu dosya sonucu bekletici mesele yapılması gerekirken davanın sonucu beklenmeden ve kararın yoklukla malül olup olmadığı konusunda mahkemece bir değerledirme yapılmadan hatalı karar verildiğini, iptali istenen 18/03/2022 tarihli Genel Kurul'un denetçi katılmadan yapıldığını, dolayısıyla söz konusu karar yoklukla malül olduğunu ve bu durumun mahkemece re'sen dikkate alınmasının zorunlu olduğunu, mahkemenin ayrıca eksik inceleme ile karar verdiğini, dosyada alınan bilirkişi raporunun da eksik ve hatalı olduğunu, dava dilekçesinde sebep ve dayanakları açıkça yazılı olduğu üzere davalı şirketin bağımsız denetime tabi bir şirket olduğunu, raporda bu yöndeki iddialarına yer verilmesine rağmen, bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmadığını, rapor bu yönü ile eksik ve hatalı olduğunu, söz konusu şirket için bağımsız denetim yapılmamış, Genel Kurul'a bu yönde her hangi bir denetim raporu sunulmadığını, raporda bağımsız denetim yapıldığına dair hiçbir tespit yapılmadığını, bu nedenlerle istinaf talebinin kabulü ile davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretini karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, ... Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :

Dava davalı şirketin 18.03.2022 tarihli genel kurulunda alınan yönetim kurulunun ibrasına ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir.

Davacı tarafından, davalı şirketin 18.03.2022 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulunun ibrasına ilişkin karar alındığını, talebe rağmen finansal tablolar, denetleme raporları, yönetim kurulunun kar dağıtım önerisini inceleme imkanı sağlanmadığı, genel kurulda özel denetçi tayini için gündeme madde konulması talebinin reddedildiği, şirketin bağımsız denetime tabi olduğu, bağımsız denetim yapılmadığı, yapılan hisse devirlerinin hukuka aykırı olduğu, şirketin basiretli şekilde yönetilmediği, alacakların tahsili için zamanında işlem yapılmadığı yönetimin ibrasının hukuka aykırı olduğu, ibra oylamasında olumsuz oy kullanıldığı ileri sürülerek 18.03.2022 tarihli yönetim kurulunun ibrasına dair genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş davalı ise şirket yönetiminin hukuka uygun şekilde yapıldığı, ibra kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ve işbu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.

İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.

Genel kurul kararlarının yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için 6102 sayılı TTK'nın 446. maddesi uyarınca, toplantıya katılan üyenin karara ret oyu kullanarak muhalif kalması ve bu keyfiyeti zapta geçirtmesi gerekir, oylama öncesi yapılan görüşme sırasında bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi veya ret oyu kullanılması alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımaz. (Yargıtay 11. HD, 08.12.2015 tarih, 2014/18887; 2015/13122 E.K- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 08.10.2020 tarih 2020/234 Esas 2020/3955 Karar sayılı emsal ilamları)

Davaya konu 18.03.2022 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağında " toplantı gündemine geçilmeden önce genel kurul üyelerinden toplantıya vekaleten katılan Sayın ... ...'ın vekili ... ...'in dinleyici olarak ... ...'ın katılmasını talep etmiştir. Divan Başkanlığınca bu talep kabul edilmiş olup Sn. ... ... toplantıya dinleyici olarak katılmıştır. Yine ... ...'ın vekili Av. ... ...'ın vekili Av. ... ... (11,28 adet pay) tarafından toplantı gündemine Özel Denetçi Tayin edilmesi konusunun eklenmesi talep etmiştir. Divan Başkanlığınca bu teklifin gündem maddesine alınıp alınmaması için oylama yapılmış olup ( 11,28) kabul ( 79,36) red oyu ile gündeme alınmamıştır." şeklinde belirtildiği, Genel Kurul Toplantısının 7. Maddesi ile yönetim kurulu ve üyelerinin ibrasının oy çokluğu ile % 45,12 kabul oyu, %11,28 red oyu ile kabul edildiği, Genel Kurul Toplantı tutanağında yönetim kurulunun kendi ibrasında oy kullanmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda davacı tarafından davalı şirkette pay sahibi olduğu, 18/03/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulu ibrasına dair alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasıyla anılan genel kurul kararının iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı, davacı tarafından karar alındıktan sonra karara karşı muhalefet şerhi veya muhalefet şerhi anlamına gelebilecek bir beyanda bulunulmadığı, ayrıca bu husus yazılı olarak da bildirilmediği, alınan karara karşı usulüne uygun bir muhalefet şerhi bulunmadığından dava şartının mevcut olmadığı, davalı şirketin yönetim kurulu ve üyelerinin ibrası oylamasında yönetim kurulunun kendi ibrasında oy kullanmadığı, alınan kararda yeterli nisabın da bulunduğu, bu durumda ,ilk derece mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Yukarıda belirtilen sebeplerle ilk derece mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :

1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 31/03/2023 tarih ve ... Esas, ... sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,

2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 427,60.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 247,70.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,

3)-6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,

4)-6100 sayılı HMK'nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,

5)-6100 sayılı HMK'nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,

6)-6100 sayılı HMK'nın 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,

Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 14/05/2024 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır