T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1127
KARAR NO : 2024/1338
KARAR TARİHİ : 17/07/2024
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : .... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2021
NUMARASI : ... ESAS- ... KARAR
DAVACI : ...
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : ....
VEKİLLERİ : Av.
BİRLEŞEN ... - ... EK SAYILI DOSYA
DAVACI : ...
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI :
DAVA : Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/07/2024
YAZIM TARİHİ : 17/07/2024
.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/01/2021 tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalının 06/08/2014 tarihinde inşaat alanında faaliyet göstermek üzere ... İnşaat şirketini kurduklarını, şirket ana sözleşmesinde sermayenin 100.000,00.TL olarak 100 paya ayrıldığını ve 90 paya karşılık 90.000,00.TL'sinin müvekkilinin 10 paya karşılık 10.000,00.TL'sinin ise davalı tarafından ödenerek şirket ortakları arasında ortaklık pay edildiğini, müvekkilinin işleri gereği hayatını sıklıkla yurt dışında geçirmesi nedeniyle şirket ana sözleşmesinin 8. Maddesi gereği davalının şirket müdürü sıfatı ile şirketi tek başına temsile yetkili olduğunun kabul edildiğini, şirketin inşaat işleri ile ilgili olarak bazı taşınmazların satın alınması nedeniyle sermaye arttırımına gidildiğini, ancak ortakların şirketteki paylarının değişmediğini, süreç içerisinde davalının kendisine ait 300 payın 30 unu 30.000,00.TL ye dava dışı ...'e devrettiğini ve aynı payı tekrar geri aldığını, şirket işleri için tüm paranın müvekkili tarafından banka yoluyla şirket hesabına gönderildiğini, bunun karşılığında inşaat ve arsa alımı gibi işler yapıldığını, ancak süreç içerisinde davalının müvekkiline bilgi vermemesi ve hesaplardaki bazı hatalar nedeni ile ortaklar arasındaki görüş ayrılıklarının derinleştiğini ve neticeten ortaklığın sonlandırılması aşamasına gelindiğini, davalının hisse devir sözleşmesi ile %10 şirket hissesini 300.000,00.TL'ye müvekkiline devrettiğini ve bu bedelin müvekkili tarafından kendisine ödendiğini, ancak davalının karar defterine dahi hisse devrine ilişkin karar yazılmış olmasına rağmen pay devrini imzalamaktan imtina ettiğini, davalıya hisse karşılığının ödenmesine rağmen bahse konu devir sözleşmesinde 10 pay yazması nedeniyle davalının hisse devrinin ticaret siciline tescilini sağlamaktan ve maddi hatanın giderilmesi için noterde düzeltme yapmaktan imtina ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, davalının şirket üzerindeki yetkilerinin kaldırılarak müvekkilinin dava süresince ve devamında şirket müdürü olarak tayinine, bu talebin kabul görmemesi halinde yargılama süresi boyunca şirketi temsile kayyım atanmasına, davalının ... Noterliğinin 12/01/2018 tarih ve ... yevmiyeli evrakı ile şirketteki %10 payını 300.000,00.TL bedelle müvekkiline devretmiş olması nedeniyle hisse devrinin müvekkiline yapıldığının tespiti ile bu hususun resen tescilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından birleşen dosyaya sunulan dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı şirket ortağı ... 06.08.2014 tarihinde inşaat alanında faaliyet göstermek üzere ... İnş. Teks.Gıda Takı Tekn. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd.Şti'ni kurduklarını, şirketin kuruluşundan bu yana şirket işleri için tüm paranın müvekkili tarafından banka yolu ile şirket hesabına gönderildiğini ve bunun karşılığında inşaat ve inşaat yapmak üzere arsa alımı gibi işler yapıldığını, ancak süreç içerisindediğer ortağın, müvekkiline bilgi vermemesi ve hesaplardaki bazı hatalar nedeni ile ortaklar arasındaki görüş ayrılıklarının derinleştiğini ve neticeten ortaklığın sonlandırılması aşamasına geldiğini, şirket ortağı ... %10 şirket hissesini müvekkiline devir ederek şirketten ayrılma eğilimine girdiğini ve bu idaresini beyan ettiğini, .... Noterliğinin 12.01.2018 tarih ve ... yevmiyeli hisse devir sözleşmesi ile diğer ortak %10 payını, 300.000,00.TL'ye müvekkiline devir ettiğini ve bu bedelin müvekkil tarafından kendisine ödendiğini, ancak her iki tarafın da yabancı uyruklu olması ve gerçekte diğer ortağın %10 payını müvekkiline devir etmesine rağmen pay kısmına %10 pay olarak yazıldığını ve diğer ortağın da karar defterne dahi hisse devrine ilişkin karar yazılmış olmasına rağmen bu pay devrini imzalamaktan imtina ettiğini, bu nedenle ortak aleyhine tespit ve tescil davasının açıldığını ve bu davanın mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, bahse konu davanın 06.03.2019 tarihli duruşmasında ortakların kurduğu şirketin de davaya dahil edilmesi istendiğini beyanla bu dava ile mahkememizin ... Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin şirket hissesinin 300 payının sahibi ve aynı zamanda şirket müdürü olduğunu, kuruluşundan bu yana şirketin tüm işlerini fiilen yürüten ve şirket için doğru yatırımlar ve çalışmalar yaparak bu günkü seviyesine ulaştıranın müvekkili olduğunu, davacının ise yurt dışında yaşadığını ve Türkiye'ye çok az gelip hemen döndüğünü, şirket işleri gayet muntazam ilerlerken ve şirketin mal varlığı ve dolayısıyla değeri 30.000.000,00.TL'ye ulaşmışken, davacının başkalarının kendileriyle ortaklık yapmaya zorlaması ve doğru olmayan bilgiler aktarmaları sebebiyle müvekkiline karşı her şeye karşı çıkarak bir baskı oluşturmaya başladığını, şirketin taahhüt ettiği bazı işlerin yerine getirilmesini ise önceden kararlaştırılmış ödemeleri yapmayarak engellemeye çalıştığını ve şirketi zora sokmaya başladığını, şu sıralar şirketin bu sebeple bazı inşaat çalışmalarını zorunlu olarak durdurduğunu, bu baskı kapsamında aralarında konuşarak toplam 30.000.000,00.TL değere ulaşan şirketin %10 hissesinin 3.000.000,00.TL yerine 300.000,00.TL ye satılmasının düşünülemeyeceğini, ... Noterliğine Limited Şirket pay devrine ilişkin sözleşme yapıldığına dair beyanın doğru olduğunu, ancak iddiasının ve işlemin geçersiz olduğunu, çünkü davacının da bildiği üzere müvekkiline ait olan %10 luk şirket hissesinin 300 paya tekabül ettiğini, noter sözleşmesinin sadece 10 paya ilişkin olduğunu, şirketin %10 hissesini ifade etmediğini, aynı zamanda da geçersiz olması dolayısıyla hukuki değer taşımayan ve tamamlanmamış bir işlem olduğunu, davacının müvekkiline baskısının sonucu meydana getirilen ancak geçersiz sözleşme girişiminde bile davacının 10 pay karşılığı bedelini dahi müvekkilini ödeyeceğim diye güvendirerek noter çıkışında ödemediğini, müvekkilinin devrine razı olduğu 10 payının nakdi değerini ödemeden yurt dışına çıkan, maillerine cevap vermeyen Whatsaptan engelleyen davacının davasının haksız olduğunu, söz konusu devrin zaten şekil olarak geçersiz olduğunu, müvekkilinin halen görevin başında olup dev şirketin çalışmalarını yine tek başına yürütmeye devam ettiğini, yıllardır olduğu gibi davacının dayanaksız iddiasına karşı yine şirket çıkarı için çalıştığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/01/2021 tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile; 6102 sayılı TTK madde 595/1 uyarınca esas sermaye payının devrinin yazılı şekilde yapılması ve noterce onaylanması gerektiği ayrıca müteakip 2. fıkra uyarınca şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu somut uyuşmazlıkta ortaklar şirket payının devri için kanunun aradığı şekil şartına uymakla birlikte genel kurulun onay kararının bulunmadığının görüldüğü, ancak iki ortaklı olarak kurulabilen limited şirkette kararı alan ortaktan başka ortak bulunmadığından alınan bu kararın genel kurul kararı olarak alındığının kabulü gerektiği çünkü iki ortak dışında bu kararı onaylayacak başkaca bir genel kurul bulunmadığı dolayısıyla ortada geçerli bir pay devri sözleşmesinin varlığının mahkemece kabul edildiği, uyuşmazlık pay devri sözleşmesinde geçen "10 pay" kavramının %10 pay mı 10 pay mı noktasında toplandığı, .... Noterliği'nin 12.01.2018 tarih ... yevmiye nolu dava konusu sözleşmenin incelenmesinde resmi senetteki ifadenin "10 pay" olarak yer aldığı, bu ifadenin yüzde olarak satışın yapıldığına dair sözleşmede veyahut dosya kapsamında toplanan bilgi ve belgeler ile şirket kayıtlarında ifade bulunmadığı, davacının resmi senede karşı iddialarını 6100 sayılı HMK uyarınca usulüne uygun deliller ile ispatlayamadığına kanaat getirilmekle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olup öte yandan hükümde her ne kadar "Davanın Reddine" şeklinde ibare yer alsa da bu hususun sehven gerçekleştiği görülmüş olup HMK Madde 304 uyarınca "Davanın ve Birleşen Davanın Reddi" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkili tarafından .... Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan tespit ve tescil davasında yerel mahkemece davanın reddine kararı verilmiş olup bu karar usul ve yasaya aykırı olmakla ortadan kaldırılması gerektiğini, dava noter hisse devir sözleşmesinde yer alan "10 payı" ifadesinin yalnızca 10 pay mı yoksa % 10 pay mı olduğunun aydınlatılmasına yönelik olup bu ibarenin sözüyle yorumlanıp yorumlanmayacağı esasından önce .... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin ... Esas sayılı dosya kararı ilk olarak usul yönünden hatalı olduğunu, dosyada nerede ise birbirini tekrar eden ve yalnızca şirket defterlerinin incelenmesi ile yetinilmiş iki bilirkişi raporu, bir de kendileri tarafından ibraz edilmiş uzman görüşü mevcut olduğunu, 02.10.2019 tarihli duruşma 2 nolu ara kararında dosyanın bir inşaat ve bir de mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verildiği, bu heyetin 25.10.2019 tarihli raporunu dosyaya ibraz ettiği ve bu rapora itirazda bulunduklarını,18.12.2019 tarihli duruşma 2 nolu ara kararında bu raporun denetime elverişli olmaması sebebi ile dosyanın başka bir bilirkişiye gönderilmesine karar verildiği ve böylelikle dosya bir mali müşavire tevdi edildiğini, 12.11.2020 tarihinde de bu bilirkişice bir rapor tanzim edilmiş ve bahse konu bu rapora da itiraz ettiklerini, aslında ikinci rapor içeriğinin ilk rapor içeriğinden hiçbir farkı olmadığını, Yargıtay bir çok kararında uzman görüşünün önemine vurgu yaptığı ve bilirkişi raporları ile uzman görüşü arasında çelişkilerin görülmesi halinde bu çelişkilerin giderilmesi gerektiğine hükmettiği, dosyada mevcut raporlar ile uzman görüşü birbiri ile çeliştiğini bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, diğer bir usule aykırı durum ise davanın ıspat vasıtalarından bir tanesinin de tanık dinlemesi olduğu halde ilk iki duruşmada tanık dinletme taleplerinin yerel mahkemece yalnızca şimdilik reddine karar verilmiş iken üçüncü oturumda bu talebin tümü ile reddedildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte son usulü hatanın ise davanın terditli kısmı ile ilgili olarak hüküm kurulmaması hali için olduğunu, davacı iş bu davası ile % 10 payın tescilini, bunun kabul edilmemesi halinde ise noterde davalıya ödenen pay bedelinin iadesini istediğini, şirketin mevcut hisse paylarının dosyaya celp edildiğini, müvekkili kendisine ait olan 2700 payı 2710 paya çıkartmak için davalıya 300.000,00.TL ödemediğini, esasen bunun bir anlamı da olmadığını, dava resmi senede karşı usule uygun deliller bildirilmediğinden red edildiğine göre müvekkili tarafından ödenen paranın da iadesi gerektiğini bu hususta hüküm kurulmaması da yerinde olmadığını, tarafların gerçek iradelerinin esas alınmaması ortak anlayışı da ortadan kaldırmakta olup nitekim davalı cevap dilekçesinde sözleşmenin yapıldığını ancak işlemin geçersiz olduğunu ileri sürdüğü ve bu işlemin aslında 300 paya tekabül ettiğini de kabul ettiğini, müvekkili % 10' luk 300 payın bedelini ödediğini, davalı tescil ve ilan için gerekli adımları atmamış ve açıklıktan faydalanma güdüsü ile hareket ettiğini, tescilin bu nedenle sağlanmaması karşısında bu kararın mahkeme kanalı ile alınıp tescil ve ilanın sağlanmasından başka çaresi kalmayan müvekkili iş bu davayı ikame ettiğini, buna rağmen davanın reddi yerinde olmadığı ve hükmün ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI ... ... TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı ... vekili istinaf talebi ile; .... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.01.2021 tarih ve ... E. - ... K. Sayılı karar kapsamında maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmakla kararın bu kısmı usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekte olup usul ve yasaya aykırı karar kısmının düzeltilmesine/kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı da nazara alınarak lehimize nispi vekalet ücretine hükmedilmesine davacı tarafından her ne kadar maktu harç yatırılmak suretiyle dava ikame edilmiş ise de yerel mahkemece 27.04.2018 tarihli tensip tutanağının 13 nolu bendinde "dava değerinin 300.000,00.TL olduğu anlaşılmakla eksik harcı ikmal etmek üzere davacı vekiline 2 haftalık süre verilmesine" şeklinde karar verilerek davanın nispi dava olduğu tespit edildiğini bu yöndeki ara karar uyarınca da davacı tarafından 4.952,48.TL tutarındaki tamamlama harcı 08.05.2018 tarihinde yatırıldığını, huzurdaki davanın nispi dava niteliğinde olduğu bizzat yerel mahkemece 27.04.2018 tarihli tensiple tespit edildiği ve bu karar doğrultusunda da eksik harç davacı tarafından tamamlanmış olduğundan reddedilen miktar üzerinden yani dava değeri olan 300.000,00.TL üzerinden lehimize nispi vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, ... Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibarıyla "Tespit ve Limited Şirket Pay Devrinin Re'sen Tescili" talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, ...'nin ... İnşaat Taahhüt Tekstil Gıda Takı Teknolojileri İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti'nin 100.000,00 TL tutarındaki şirket sermayesinin 100 paya bölünmüş olarak müvekkili ile müvekkili ile davalı tarafından kurulduğu, şirketteki 90 payın davacıya ve 10 payın davalıya ait olduğu, daha sonra sermaye artırımı sonucu kabul edilen 3.000.000,00 TL sermayenin her biri 1.000,00 TL üzerinden 3.000 paya bölündüğü, ancak tarafların pay oranları değiştirilmeyerek davacının %90 pay karşılığı 2.700.000,00 TL ve davalının ise %10 pay karşılığı 300.000,00 TL'lik paya sahip olduğu, süreçte davalının kendisine ait 300 payın 30'unu 30.000,00 TL bedelle dava dışı ...'e devredip daha sonra adıgeçenden geri alarak şirkette %10 pay sahibi kalmaya devam ettiği, bilahare ortaklar arasındaki görüş ayrılığından dolayı davalının kendisine ait %10 payı ....Noterliği'nin 12.01.2018 tarih ve ... yevmiye sayılı Hisse Devir Sözleşmesi ile 300.000,00 TL bedelle müvekkiline devrettiği ve devir bedelinin müvekkili tarafından davalıya ödendiği, ancak davalının gerçekte şirketteki %10 payını müvekkiline devretmesine rağmen pay kısmına 10 pay yazılmış ve şirket karar defterine hisse devrine ilişkin karar yazılmış olmasına rağmen davalının bu kararı imzalamaktan imtina ettiği ileri sürülerek davalının ....Noterliği'nin 12.01.2018 tarih ve ... yevmiye sayılı Hisse Devir Sözleşmesi ile şirketteki %10 payını 300.000,00 TL bedelle davacıya devrettiğinin tespiti ile bu hususun re'sen tesciline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında limited şirket pay devrine ilişkin sözleşme yapıldığının doğru olduğu, ancak müvekkiline ait %10'luk şirket hissesinin 300 paya tekabül ettiği, noter sözleşmesinin ise sadece 10 paya ilişkin olduğu ve şirketteki %10 hisseyi ifade etmediği, davacının 10 payın bedelini noter çıkışında ödeyeceğim diyerek davalıyı güvendirip devir bedelini ödemediğini, devir sözleşmesinin tamamlanmamış, hukuki değer taşımayan ve şeklen geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Yargılama sırasında, mahkemece davacı vekiline ... İnşaat Taahhüt Tekstil Gıda Takı Teknolojileri İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti'ni davaya dahil etmesi için süre verilmesi üzerine, davacı ... tarafından adıgeçen şirkete karşı ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. dosyasında asıl dava ile aynı konuda açılan tespit ve re'sen talepli davanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, işbu karara karşı asıl ve birleşen davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasında ....Noterliği'nin 12.01.2018 tarih ve ... yevmiye sayılı Hisse Devir Sözleşmesi'nin düzenlendiği konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Çekişme, anılan sözleşmenin başlık kısmındaki "DEVREDİLEN PAY: 10" ve sözleşmenin metnindeki "... adıgeçen şirketteki 10 payımı şirketin aktif ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte" ibarelerinde geçen devir işlemine konu edilen "10 pay" ifadesi ile tarafların şirketteki davalıya ait %10 payı mı, yoksa davalıya ait 300 paydan sadece 10 adedini mi kasdettiği noktasındadır.
Davacı tarafça, tanık dinletme taleplerinin mahkemece reddedilmesinin usule aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, davalı vekilince davacı tarafın tanıkla ispat istemine karşı çıktığı da göz önüne alındığında, davalının resmi şekle tabi düzenlenen hisse devir sözleşmesindeki iradesinin ne şekilde yorumlanması gerektiğinin tanık delili ile ispatlanmasına imkan yoktur.
Davacı tarafça, davalının şirketteki 300 payından 30'unu daha önce dava dışı üçüncü kişiye 30.000,00.TL bedelle devredip daha sonra aynı payı aynı bedelle geri aldığından, şirketteki %10 oranındaki 300 payını da davacıya 300.000,00 TL bedelle satmış olduğunun kabulü gerektiği ileri sürülmüştür. Ancak, 6098 sayılı TBK'da benimsenen sözleşme serbestisi ilkesi nazara alındığında, davacı ve davalı aralarında yapacakları sözleşmede devir bedelini serbestçe kararlaştırabilir. Ayrıca, taraflardan birinin aynı şirket hissesine ilişkin olarak daha önce üçüncü kişilerle yaptıkları sözleşmedeki devir bedeli davacı ve davalı arasındaki sözleşme bakımından emsal oluşturmadığı gibi sözleşmedeki iradelerinin yorumlanması konusunda da bir kaynak olarak kabul edilemez.
Davacı tarafın istinaf başvurusunda, davada terditli olarak davalının şirketteki %10 payının davacı adına tescili, bunun kabul edilmemesi halinde ise davalıya ödenen pay bedelinin iadesine karar verilmesini talep ettikleri, mahkemece bu taleplerinden pay bedelinin iadesi talepleri hakkında hüküm kurulmamasının yerinde olmadığı iddia edilmiştir. Davacı vekilinin 25.04.2018 tarihli dava dilekçesinde davalının hissesini davacıya devrettiğinin tespiti ile bu hususun re'sen tesciline karar verilmesi talep edilmiş olup terditli olarak ileri sürülen başkaca bir talep bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı vekilinin 10.05.2018 tarihli dilekçesinde HMK'nın 31.maddesi gereği dava dilekçesindeki taleplerini açıkladıkları bildirilerek davalının hissesini davacıya devrettiğinin tespiti ile bu hususun re'sen tesciline, yargılama sonunda taleplerinin kabul görmemesi halinde müvekkili tarafından davalıya ödenen 300.000,00 TL'nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen bir talebin dava dilekçesinin açıklanması suretiyle davaya ithali mümkün değildir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince, dava dilekçesinde ya da ıslah yoluyla usulüne uygun ileri sürülmeyen yahut davalının talebin genişletilmesi konusundaki açık muvafakatına bulunmayan hisse devir bedeli talebine ilişkin hüküm kurulmamasında usul ve yasaya aykırılık yoktur.
Yukarıda açıklanan sebeplerle, uyuşmazlık konusu pay devri sözleşmesinde geçen "10 pay" ifadesinden davalının şirketteki %10 payının devrinin kastedildiğini ileri süren davacı tarafın, resmi nitelikteki sözleşmenin aksi yöndeki iddiasını 6100 sayılı HMK uyarınca aynı kuvvetteki başka bir delil ile ispatlayamadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Öte yandan, limited şirket hissesenin devredildiğinin tespit ve tesciline ilişkin eldeki dava nispi harca tabi olup, yargılama sonucuna göre taraflar lehine de kabul ve ret oranına göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gereklidir. Buna göre, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olması karşısında, davalı lehine dava konusu hisse bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, bu sebeple davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak adıgeçen davalı lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesisine, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
-
Davacı vekilinin .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/01/2021 tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
-
Davalı ... vekilinin .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/01/2021 tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunun KABULÜNE,
-
6100 sayılı HMK.nun 353/1. b/2. maddesi uyarınca .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/01/2021 tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
-
HMK'nın 353/1. b. 2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
-
Asıl Davanın ve Birleşen Davanın REDDİNE,
-
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 427,60.TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 4.988,38.TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.560,78.TL harcın kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
-
6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
-
6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davalı ... tarafından yapılan 14,00.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ...'ye VERİLMESİNE,
-
Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine hesaplanan 47.000,00.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ye VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1)-a)Karar tarihi itibariyle alınması gereken 427,60.TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 118,60.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 309,00.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)Davalı tarafından yatırılan 59,30.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
2)-a)Davalı tarafça yapılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 60,50.TL posta gideri olmak üzere toplam 222,60.TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ...'ye VERİLMESİNE,
b)-6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
-
6100 sayılı HMK'nın 330. maddesi gereğince istinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
-
6100 sayılı HMK'nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
-
6100 sayılı HMK'nın 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361'inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 17/07/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
Başkan
...
¸e-imzalıdır
...
Üye
...
¸e-imzalıdır
...
Üye
...
¸e-imzalıdır
...
Katip
...
¸e-imzalıdır