T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1195 - 2023/1380

T.C.

ADANA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1195

KARAR NO : 2023/1380

KARAR TARİHİ : 27/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :

ÜYE :

ÜYE :

KATİP :

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : .... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 13/01/2023

NUMARASI : ... Esas, ... Karar

DAVACI : TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI

VEKİLİ : Av. ... UETS

DAVALI : S.S ... KÖYÜ TARIMSAL KALKINMA KOOP.:... Mah. ... /...

DAVALI KOOPERATİF :

TASFİYE MEMURLARI:1-...- : ...

:2-... - : ...

:3-... - : ...

:4-... - : ...

:5-... - : ...

DAVANIN KONUSU : Kooperatifin Tasfiyesi ve Tasfiye Memuru Atanması

İSTİNAF KARARININ

KARAR TARİHİ : 27/12/2023

YAZIM TARİHİ : 27/12/2023

.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/01/2023 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;

İDDİALARIN ÖZETİ :

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... İlçesinde faaliyet gösteren S.S. ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin, çalışmalarını 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununa göre yürütmek üzere Bakanlığın 25/05/1990 tarih ve ... sayılı onayı ile intibak ettiğini, 01/08/1990 tarihinde ... Ticaret Sicil Memurluğunca tescilinin yapıldığını, 20/08/1990 tarih ve ... sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde kuruluş ilanının yayımlanarak faaliyete başladığını, 1163 Sayılı Kanunun 45. Maddesi ile kooperatif anasözleşmesinin Olağan Genel Kurul Toplantısı başlıklı 56. Maddesinde, olağan genel kurul toplantısının, yönetim kurulunun daveti ile her yıl, hesap devresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren en geç 6 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılmasının zorunlu olduğu ve kooperatif ana sözleşmesinin Dağılma Sebepleri başlıklı 112. Maddesinin (f) bendinde de üç yıl üst üste olağan genel kurulunu yapmayan kooperatiflerin dağılmış sayılacağı hususları hüküm altına alındığını, mevcut dosyasının incelenmesi sonucu son olağan genel kurul toplantısını 2011 yılı faaliyetleri için 26/05/2012 tarihinde gerçekleştirdiği, toplantıda tasfiye kararı alındığı, tasfiye heyetine ..., ..., ..., ... ve ...'un atandığı ve alacaklılara çağrıya dair 3. ilanını 28/06/2012 tarihinde ilan ettirdiğini, ancak, bir daha genel kurul toplantısı yapmadığının görülmüş olup; bugüne kadar genel kurulu toplayamaması nedeniyle yukarıda anılan maddelere ve diğer mevzuat hükümlerine göre dağılmış sayılan S.S. ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin dağıldığının tespitiyle, tasfiye heyeti atanması ve fesih işleminin gerçekleşmesi için bu davanın açıldığını belirterek, davanın kabulü ile S.S. ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin feshine/münfesih olduğunun tespitine ve tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye heyeti atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı kooperatif tasfiye memuru ... cevap dilekçesinde özetle; aleyhine açılan davada dava açılmasına kendisinin sebebiyet vermediğini, kooperatifin yedek üyesi olduğunu, asıl üyelerin toplantılara katıldığını, kendisinin bir oy hakkı olduğunu belirterek, davada aleyhe olan hususları kabul etmediğini, lehine olan hükümlerin uygulanmasını talep etmiştir.

Davalı kooperatif tasfiye memuru ... 13/01/2023 tarihli mahkemesince alınan beyanında; kooperatife tasfiye memuru olarak atandıklarını, ilanları yaptırdıklarını, ancak kapatamadıklarını, kooperatifin faal olmadığını, tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :

.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/01/2023 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile; davalı kooperatifin gerçekleştirdiği son olağan genel kurul toplantısında fesih ve tasfiye kararı alarak tasfiye kurulu görevlendirildiği, kooperatifin genel kurulunun yapılan toplantısında kendi iradesi ile tasfiye yönünde karar vermesi nedeniyle davalı kooperatifin 10 yılı aşkın süredir genel kurul toplantısı yapılmaması nedeniyle fesih ve tasfiyesine yeniden karar verilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı, davanın dayanağı olarak ibraz edilen inceleme raporunda da aynı gerekçeye yer verilerek "kooperatifin tasfiye kararı aldığı, seçilen tasfiye heyetinin alacaklılara ilanları yaptırdığı, 2012 yılından bu yana toplantı yapılmadığı gerekçesi ile kooperatifin amacına ulaşma imkanının olmadığı" hususunun belirtildiği, ayrıca kooperatifinin amacına uluşma imkanının kalmadığı yönünden başka bir tespitin raporda yer almadığı, kooperatifin seçilen tasfiye kurulu üyelerinin TTK'de yer alan hükümlere göre alacaklılara ilandan sonraki aşamaları tamamlayarak kooperatifin tasfiye sürecini tamamlamaları mümkün olup, bu aşamada HMK 114/h maddesi uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmasının dava şartı olarak düzenlendiğinden açılan davanın niteliği dikkate alınarak davacının hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının HMK 114/h maddesi yollamasıyla 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği görülmüştür.

DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı vekili istinaf talebi ile: davaya konu kooperatifte 2012 yılından beri olağan genel kurul yapılmaması, organlarını teşekkül ettirememesi, kooperatif genel kurulunda tasfiye kararı alındığı ancak tasfiye işlemlerini kooperatifçe tamamlayamadıklarından, kooperatifin amacına ulaşma imkanının bulunmadığının tespit edilmiş olmasından dolayı feshi (münfesih olduğunun tespiti) ve tasfiye heyeti atanması için başvurma zorunluluğunun doğduğunu, S.S. ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 26.05.2012 tarihinden bu yana olağan genel kurul toplantılarını gerçekleştiremediğini, hiçbir faaliyette bulunmadığını, zaruri olan organlarını oluşturamadığını, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında da görüldüğü üzere kooperatifin amacına ulaşma imkanının bulunmadığı iddiasına da dayanmış olduğundan 1163 Sayılı Kanunun 81/7 maddesi uyarınca dava haklarının bulunmadığını, nitekim yerleşmiş Yargıtay kararlarının da bu hususu doğrular nitelikte olduğunu, ayrıca yerel mahkeme deliller toplanmadan, dosya bilirkişiye gitmeden ve yeterli araştırma yapmadan ikinci celsede usul ve yasaya aykırı olarak dosyayı karara çıkarttığını, işbu nedenlerle 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu gereğince, müvekkili Tarım ve Orman Bakanlığı ... İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce kurulan komisyon marifetiyle 01.09.2022 târihli inceleme raporunda: Kooperatifin kanuni organlarını teşekkül ettiremediği, kooperatif ortakları ile yapılan görüşmelerde ve kuruma verdikleri dilekçede ise şimdiye kadar kooperatifin herhangi bir faaliyette bulunmadığı gibi, bundan sonra da Kooperatif olarak bir çalışma yapamayacaklarını ifade ettikleri ve Kooperatif Kanununa göre kooperatiflerinin feshedilmesi talebinde bulunduklarının belirtildiğini, bu aşamada kooperatif halen tüzel kişiliğini sürdürmekte olup, kooperatif yetkilileri kendileri fesih ve tasfiye işlemlerini tamamlayamamaları nedeniyle işbu davanın açıldığını, yerel mahkemenin davanın reddi kararından dolayı tasfiye işlemlerinin de yapılamadığını, kooperatif üyelerinin mağdur olduğunu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mahkemece kooperatifin münfesih olduğunun tespiti ile tasfiye heyeti atanması yönünde karar verilmesi gerekirken, mahkemece |yeterli araştırma yapılmadan, ticaret sicil gazetesi ve kooperatif defterleri incelenmeden davanın reddine karar verildiğini, .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E.-...:K. Sayılı ilamına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile usul ve kanuna aykırı mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :

.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/01/2023 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :

Dava, davalı kooperatifinin tasfiyesine, tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye heyeti atanması istemine ilişkindir.

Davacı taraf, davalı kooperatifin son olağan genel kurul toplantısını 26/05/2012 tarihinde gerçekleştirdiği, toplantıda tasfiye kararı alındığı, tasfiye heyeti atandığı ve alacaklılara çağrıya dair 3. ilanını 28/06/2012 tarihinde ilan ettirdiğini, ancak, bir daha genel kurul toplantısı yapılmadığı, mevzuat hükümlerine göre dağılmış sayılan S.S. ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin dağıldığının tespitiyle, tasfiye heyeti atanması ve fesih işleminin gerçekleşmesi için bu davanın açıldığını iddia etmiş, mahkemece davalı kooperatifin tasfiye halinde olduğu ve tasfiye heyeti atandığı, yeniden tasfiye kararı verilmesinde davacının hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle sınırlı ve kamu düzeniyle ilgili olarak resen yapılmıştır.

... Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre; davalı Sınırlı Sorumlu ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin son olağan genel kurul toplantısını 2011 yılı faaliyetleri için 26/05/2012 tarihinde gerçekleştirdiği, toplantıda kooperatifin tasfiye kararı alınarak tasfiye kuruluna ..., ..., ..., ... ve ...'un atandığı, tasfiye kararının 14/06/2012 günlü Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, tasfiye kurulu tarafından alacaklılara çağrıya dair 1. ilanını 14/06/2012 tarihinde, 2. ilanını 21/06/2012 tarihinde ve 3. ilanını 28/06/2012 tarihinde yapıldığı, daha sonra genel kurul toplantısı yapılmadığı ve tasfiyenin kapatılmadığı anlaşılmıştır.

Davalı kooperatifin gerçekleştirdiği son olağan genel kurul toplantısında fesih ve tasfiye kararı alarak tasfiye kurulu görevlendirildiği, kooperatifin genel kurulunun yapılan toplantısında kendi iradesi ile tasfiye yönünde karar vermesi nedeniyle davalı kooperatifin 10 yılı aşkın süredir genel kurul toplantısı yapılmaması nedeniyle fesih ve tasfiyesine yeniden karar verilmesinde davacının hukuki yararın bulunmadığı, kooperatifin seçilen tasfiye kurulu üyelerinin TTK da yer alan hükümlere göre alacaklılara ilandan sonraki aşamaları tamamlayarak kooperatifin tasfiye sürecini tamamlamaları mümkün olup, bu aşamada HMK 114/h maddesi uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı yönündeki ilk derece mahkemesi gerekçesine göre kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.

Yukarıda belirtilen sebeplerle ilk derece mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğundan reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu bu sebeple davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :

1)-.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/01/2023 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,

2)-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan HARÇ ALINMASINA YER OLMADIĞINA,

3)-6100 sayılı HMK'nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,

4)-6100 sayılı HMK'nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,

5)-6100 sayılı HMK'nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,

6)-6100 sayılı HMK'nin 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,

Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 27/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip