T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1418
KARAR NO : 2023/1343
KARAR TARİHİ : 26/12/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2022
NUMARASI : ... ...
DAVACI : ... -
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
DAVALI : 1 -... -
...
: 2 -... -
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
DAVANIN KONUSU : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/12/2023
YAZIM TARİHİ : 26/12/2023
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04/11/2022 tarih ... Esas ... Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNLARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ... IMO numaralı “...” gemisinin kiracısı olduğunu, davacının kiraladığı bu gemiyi 04/12/2018 ve 05/12/2018 tarihli Bağlama Notları kapsamında ... 2000 Navlun Sözleşmesi hükümleriyle ... şirketine kiraya verdiğini, davalı ... Tarım Ürünleri Gıda Ürün. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin diğer davalının Türkiye Şubesi olduğunu, aynı zamanda gemide taşınan yükün teslimini istemekle davacının doğmuş ve doğacak tüm alacaklarını her halükarda ödemekle yükümlü olan şirket olduğunu, tarafların 04/12/2018 tarihli Navlun Sözleşmesi ile ... ...'nin muhtelif arpa yükünü Rusya-Azov’dan Türkiye- İskenderun Limanına "..." gemisi ile taşınması konusunda mutabakata vardıklarını, ayrıca tarafların taşıma bedeli olan navlunun ilgili yüklerin gemiye yüklenmesi işinin tamamlanması ile ödeneceği hususunda anlaştıklarını, mutabakata varılan bu hususlar çerçevesinde, gemiye arpa emtiasının yüklenmesinden sonra gemi kargo dökümanlarının ulaşması ve alıcı firmanın ödeme yapmasının beklenmesi gibi alt kiracı kaynaklı formalitelerin tamamlanması için bekletildiğini, boşaltma limanına ulaşmak için ancak 31/12/2018 tarihinde yükleme limanından ayrıldığını, davacı şirketin taraflar arasındaki anlaşma mucibince yükümlülüğünü yerine getirdiğini, mevzubahis emtiayı İskenderun Limanı'na ulaştırdığını, ancak davacının geminin alıkonulmasından dolayı doğmuş olan alacağı ödenmediği için emtianın teslim edilmediğini, ayrıca kiracı olan ... ...'ye ait buğday yükü Rusya-Rostov’dan Türkiye-Samsun Limanına “...” isimli gemi ile taşınacak olan seferin kiracı olan ... ... tarafından haksız yere feshedilerek davacının zarara uğratıldığını, taraflar arasındaki anlaşma gereğince kiracının yükü iki ardışık sefer ile Türkiye’de kiracının belirleyeceği limanlara taşınması için mutakabata varıldığını, gemiye ilk parti emtianın yüklendiğini ve Türkiye’ye seferi esnasında Kerç Boğazı'na ulaştığında kiracı tarafından boşaltma limanının hala belirlenmediğini ve davacıya bildirilmediğini, akabinde ise kiracının haksız olarak “...”isimli geminin hem ilk seferini hem de taraflar arasında mutabık kalınan 2. seferini iptal ederek davacıyı zarara uğrattığını, bu nedenlerle davacının gerek geminin günlerce alıkonulmasından, gerekse de çarter sözleşmesinin haksız yere feshedilmesinden dolayı TTK‘nun 1201. ve devamı maddeleri uyarınca kendine tanınan taşınan yük üzerindeki hapis hakkını İskenderun İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası tahtında kullandığını, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... D.İş sayılı dosyası tahtında da yükün gemiden tevdiini talep ettiğini, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi ... D.İş - ... K. sayılı 25/01/2019 tarihli kararı ile yükün gemiden tahliyesine ve davacının alacaklarından doğan 60.910,50 USD alacak için gemiden tahliye edilen yük üzerine ihtiyati tedbir konulmasına; teminat yatırılması halinde ihtiyati tedbirin yük üzerinden kaldırılarak teminat üzerine konulmasına ve tedbirli yükün teslimine karar verdiğini, mahkemece verilen karara istinaden davalı ... Türkiye tarafından 29/01/2019 tarihinde mevzubahis yükün çekilmesi amacıya İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... D.İş sayılı dosyasına 60.910,50 USD karşılığı 354.684,60.TL teminat yatırılarak yükün çekildiğini, Mahkeme tarafından verilen ihtiyati Tedbir kararının teminat üzerine kaydırıldığını, akabinde ise davacı tarafından hapis hakkını tamamlayan merasim olarak TTK 1400. Madde uyarınca İskenderun İcra Dairesinin ... Esas numaralı dosyası tahtında Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamsız Takip yapıldığını, davalıların haksız itirazları neticesinde İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası tahtında itirazın iptali davasının açıldığını, davanın halihazırda devam ettiğini, davacının Mahkememiz tahtında talep ettiği alacağın konusunun ise yukarıda açıklanan alacaklardan ayrı olarak doğan ve fakat davalıların kusuruyla davacının kiracısı olduğu "..." gemisinin İskenderun'da yük üzerinde kullanılan hapis hakkı sırasında davalıların gemiyi günlerce alıkoymasından ve geminin gecikmesinden doğan alacağı oluşturduğunu, davacının davalı ... ... ile varmış olduğu mutabakat neticesinde taşıyan olarak üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, "..." gemisinin 18/01/2019 tarihinde İskenderun Limanı'na vardığını, gemi kaptanının anılan tarihte limana varmasının ardından gerek uluslararası kaideler gerekse de TTK kapsamında malın teslim alınması için Hazırlık İhbarı çekebilmek adına taşımaya taraf tüm şirketlere malın boşaltma için hazır olduğunu ve orijinal konşimentonun ibrazı akabinde malın teslim edileceğini bildirdiğini, fakat malın çekilebilmesi için yegane şart olan ve gemiye yüklenmiş olan emtiayı temsil eden konşimentonun davalılar tarafından kaptana ibraz edilmediğini, işbu sebeple gemi kaptanının hazırlık ihbarını veremediğini, Protesto Mektubunu ilgili taraflara gönderdiğini, davacının muaccel hale gelmiş alacaklarının da yine ... ... tarafından ödenmediğini, davacının zararının her geçen gün arttığını, günlük yaklaşık 10.000,00.-USD masrafı olan bir geminin günlerce limanda alıkonulduğunu, geminin 18/01/2019 tarihinde limana varması sonrasında davacının limana varmadan önce yukarıda açıklanan navlun sözleşmesi tahtında doğan geminin günlerce yükleme limanında bekletilmesinden doğan muaccel alacağının ödenmemesi sebebiyle henüz konşimento da davalılarca ibraz edilememişken, davacının taşıma sözleşmesinden doğan alacakları için yük üzerinde 24/01/2019 tarihinde hapis hakkını kullanmak için icra dairesine ve zararının daha fazla artmaması ve yükün de bozulmaması için yükün gemiden tahliye edilerek bir ambara tevdii edilmesi için mahkemeye başvurduğunu, ancak davalıların zararın daha da artarak davacının işbu davaya konu alacağının her geçen gün artmasına sebep olduklarını, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... D.İş sayılı dosyasından verilen yükün tevdii edilmesine ilişkin kararının ardından davacının ancak 29/01/2019 tarihinde Hazırlık İhbarı verebildiğini, tahliye için davalılara tanınan tahliye süresi başlayabildiğini, gerek orijinal konşimentonun ibraz edilmemesi, gerekse de davacının haklı ve muaccel hale gelmiş alacaklarının ödenmemesi sebebiyle yük üzerinde hapis hakkını kullandığı zaman aralığı olan 18/01/2019-29/01/2019 tarihleri arasında davacının, geminin alıkonulmasından doğan 90.139,00.-USD alacağı doğduğunu, davalıların "..." gemisinin tahliye limanı olan İskenderun'da günlerce bekletilmesinden doğan alacağından müteselsilen ve müştereken sorumlu olduklarını, davacı ile sefer çarteri bağlayan 2 numaralı davalı ... ...'nin Türkiye'deki şubesi olan 1 numaralı davalı ... Türkiye'nin de ayrıca malı teslim alarak davacının alacaklarından sorumlu hale geldiğini, davacının alacağının kaynağı olan geminin İskenderun limanında konşimento ibrazı olmadan ve daha önce muaccel hale gelen alacaklarının ödenmemesi sebebiyle kaptanın tahliyenin gerçekleşeceği zaman diliminin başlaması için hazırlık ihbarı verememesi sebebiyle işbu davaya konu alacağın oluştuğunu, taşıyanın yükün teslim alınmaması sebebiyle uğradığı zararlardan davalıların birlikte sorumlu olduğunu, tüm bu olaylar sürecinde davalıların kusurlu hareketlerine devam ettiklerini, davacının mahkeme başvurusu yaptığı sırada dahi orijinal konşimento ibraz edilmeyerek gemi alıkonulmaya devam ettiğini, ancak 29/01/2019 tarihinde konşimento ibraz edildiğini, işbu sebeple geminin 18/01/2019 - 29/01/2019 tarihleri arasında günlerce limanda beklediğini, işbu davaya konu zararın oluştuğunu, Ticaret Kanunu'nun 1036. Maddesinin Türk Ticaret Kanunu'na 1156. Madde olarak alınarak taşıtanın faaliyet sahasında gerçekleşen engelden dolayı taşıyanın zararına taşıtanın katlanması gerektiği açıkça hükme bağlandığını, oluşan zarardan davalıların birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının haklı alacağı olan 90.139,00.-ABD Dolarının dava tarihinden itibaren Amerikan Doları cinsinden mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Tarım Ürünleri ... Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yabancılık teminatı, yetki ve husumet hususlarında itirazında bulunarak esasa ilişkin olarak da; taraflar arasında İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas ve ... Esas sayılı dosyalarında aynı taşıma nedeniyle iki ayrı davanın mevcut olduğunu, müvekkili şirketin Mersin'de mukim Türk şirketi olduğunu, diğer davalı ...'in ise Birleşik Arap Emirliklerinde kurulu yabancı bir şirket olduğunu, davacının talebini netleştirmesinin gerektiğini, ayrıca yük üzerine hapis hakkını gemi üzerinde talep eden ve yükün tahliyesine ve geminin var ise gecikmesine sebep olanın davacı olduğunu, müvekkilinin iki ayrı konşimento tahtında Rusya'nın Azov limanından Türkiye /İskenderun limanına Rus menşeili arpa yükü taşındığını ve M/V ... gemisi armatörünün borçlu olmayan müvekkiline ait yük üzerinde başka bir taşıma ve başkasından olan alacağı için yine başka şirketleri taraf göstererek hapis hakkı talep ettiğini, bu durumun müvekkiliyle bir ilgisinin olmadığını, hapis hakkının yasal dayanağının olmadığını, müvekkiline ait olmayan bir borç için söz konusu taşımanın tüm bedelini ödeyen müvekkilinin yükünün tahliye edilmemesinin bir dayatma olduğunu, bu talebin hukuki bir dayanağı olmadığı gibi borcun tarafının da müvekkili olmadığını belirterek, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Londra Mahkemelerine/Tahkime gönderilmesine, husumet itirazlarının kabulüne ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas ... Karar sayılı kararı ile dosyasının, Denizcilik İhtisas Mahkemesi olan Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine şeklinde karar verildiğini, mahkemeleri ile Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olmadığını, iş bölümü ilişkisi olup, mahkemelerinin Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatı bulunmadığını görevsizlik veya gönderme kararı verilerek aynı seviyedeki diğer mahkemenin görevli kılınmasının mümkün olmadığını, bu nedenle açılan davanın Uyap tevzi sisteminde davanın ilk açılarak tevzi edildiği Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla davaya bakılması gerektiği halde mahkemelerine gönderildiğinden, açılan davanın HMK'nun 114/c ve 115/2. maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Davalı'nın .../Birleşik Arap Emirlikleri merkezli bir şirket olması nedeniyle iki buçuk yılı aşkın zamandır İstinabe yolu ile yurt dışı tebliği yapılmaya çalışılmakta olup ilgili Bakanlık'tan yurt dışı tebliğine ilişkin olumlu cevap gelmek üzereyken, Yerel Mahkeme tarafından Görevsizlik kararı verilmesinin taraflarınca anlaşılamadığını, yerel Mahkeme tahtında görülmekte olan işbu dosya hakkında halihazırda birçok masraf yapıldığını, 3 yıllık bir süreçte saatlerce mesai harcanmasının yanı sıra halihazırda 8 Celse duruşmaya katıldıklarını, Yerel Mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararının usul ekonomisine açıkça aykırı olduğunu, somut uyuşmazlığın çözüm sürecini olağandışı bir şekilde uzatacağı ve halihazırda Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin de huzurdaki uyuşmazlığı görmeye görevli oludğu gözetildiğinde Müvekkil Şirket’in telafisi güç veya imkânsız zararlara uğramaması adına dosyanın öncelikle olarak incelenerek, yeniden Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLER İLE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; navlun sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce, uyuşmazlığın deniz alacağından kaynaklandığı, görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, akabinde Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından da görevli olunmadığı, ticaret mahkemeleri arasında iş bölümü ilişkisi olduğu, mahkemelerinin Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatı bulunmadığından bahisle görev nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
6762 sayılı eski TTK.'nun 4. maddesine 20.04.2004 tarihinde 5136 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile eklenen son fıkrası "İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu Kanunun Dördüncü Kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir." hükmünü havi olup, bu maddeye dayalı olarak HSYK tarafından 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararı ile İstanbul’da Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmuş, yargı alanı da İstanbul İli mülki hudutları olarak belirlenmiştir.
Daha sonra özel kanunlarına göre kurulmuş olan ihtisas mahkemelerinin yargı alanlarının yeniden belirlenmesi ile ihtisas mahkemesi kurulmayan yerlerde bu mahkemelerin görev alanına giren iş ve davalara hangi mahkemenin bakması gerektiği hususlarında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı almıştır. Bu ilke kararı gereğince ;
Denizcilik İhtisas Mahkemesi Konusunda;
I-Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararı ile İstanbul’da kurulup faaliyete geçirilen Denizcilik İhtisas Mahkemesinin yargı alanın İstanbul ili mülki hudutları olarak belirlenmesine,
II-Denizcilik ihtisas mahkemesi kurulmayan yerlerde
a)-Ticaret mahkemesi bulunan yerlerde;
-
Bir ticaret mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemenin,
-
Birden fazla ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı ticaret mahkemesinde,
b)Ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde;
1 ) Bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemede,
2 ) Birden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde, 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinde bakılmasına karar verilmiştir.
Öte yandan 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı yeni TTK.'nın 5.maddesi;
"Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler
(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
(4) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder." hükmünü, yine aynı tarihte yürürlüğe giren 6103 sayılı TTK.'nın yürürlüğü ve uygulama şekline dair kanunun 8. maddesi de,
"A) Deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davaları
MADDE 8 – (1) 6762 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kurulmuş bulunan denizcilik ihtisas mahkemesinin görmekte olduğu davalar, Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından, Türk Ticaret Kanunu ile diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli kılınacak asliye ticaret mahkemesine devredilir.
(2) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan deniz ticaretine ve deniz sigortasına ilişkin hukuk davalarını görmekte olan mahkemeler, yargı çevreleri içinde ve görev alanlarına giren sonuçlanmamış davaları ve işleri devredemezler." hükmünü havi olup, 6103 sayılı kanunun 8.maddesi, 6102 sayılı kanunun 5/2.maddesinin HSK.'na verdiği yetkinin kullanım şekline ilişkindir.
Anılan kanunların verdiği yetki ile HSK. tarafından 10.07.2012 tarih ve 1888 sayılı Yetki kararnamesi ile İstanbul için 51. ve 52. Asliye Ticaret Mahkemelerini, İzmir için 6. Asliye Ticaret Mahkemesini TTK.'dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmesine karar verilmiş, 08.09.2014 tarih ve 1945 sayılı yetki kararnamesi ile de bu kez aynı konularda İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi ve İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilerek, önceki görevli mahkemelerin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmiştir. Diğer yargı yerlerine ilişkin bir görevlendirme yapılmamıştır.
Yukarıda açıklanan hususlar birlikte değerlendirildiğinde; 6762 sayılı eski Türk Ticaret Yasası’nın 4. maddesine eklenen fıkra ile 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Yasası’nın 5/2. maddesi ve 6103 sayılı TTK.'nın yürürlüğü ve uygulama şekline dair kanunun 8.maddesi, aynı yönde ve birbirinin devamı niteliğinde düzenlemeler olmayıp, 6762 sayılı eski TTK.'nın 4/son maddesi ve HSK.'nın İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesinin kurulmasına dair 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararı ve devamında 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile asliye ticaret ve asliye hukuk mahkemeleri yönünden getirilen düzenleme, daha sonra alınan 10.07.2012 tarih ve 1888 sayılı ve 08.09.2014 tarih ve 1945 sayılı HSK kararları ile İstanbul ve İzmir için yeniden görevli mahkemelerin belirlenmesi şeklinde özelleştirilmiş, diğer bir ifade ile 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı karar ile asliye ticaret ve asliye hukuk mahkemeleri yönünden getirilen sistem korunmamıştır. Dolayısıyla 6103 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince HSYK'ca İstanbul ve İzmir İllerinde TTK.'nın Denizcilik Kitabından kaynaklanan uyuşmazlıkları görmek üzere görevli mahkemeler belirlenmiş, bu illerin dışında ise böyle bir görevlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, 01.07.2012 tarihinden sonra 6102 sayılı Kanun'un Deniz Ticaret Kitabından doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılacak, ticari davalar ise 6102 sayılı TTK.'nın 5.maddesi gereğince ticaret mahkemelerince görülecektir. Dava tarihi itibariyle Mersin ilinde deniz ticaret davalarında hangi numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğuna dair HSK'nun ilke kararının bulunmadığı anlaşılarak, bu durumda somut uyuşmazlığın çözümünde davanın ilk açıldığı Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu anlaşılmakla Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kararının yerinde olduğu kanaati ile istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
- 6100 sayılı HMK'nın 353/1. b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi'nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)Dosyanın davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine İADESİNE,
3)- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 179,90.TL'nin mahsubu ile bakiye 89,95.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4)-İstinaf eden davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderlerinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
5)-6100 Sayılı HMK'nin 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi'ne İADESİNE,
6)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7)-6100 sayılı HMK'nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-c maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi
.
...
Başkan
...
e-imzalıdır.
...
Üye
...
e-imzalıdır.
...
Üye
...
e-imzalıdır.
...
Katip
...
e-imzalıdır.