T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2024/418 - 2024/517
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2024/418
KARAR NO : 2024/517
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : .... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/01/2024
NUMARASI : ... Değişik İş ... Karar
TALEP EDEN : ... ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF : 1- ...
2. ...
3. ...
4. ...
5. ...
TALEP : İhtiyati Haciz
İstinaf Yoluna Başvuran(lar)
TALEP EDEN : ... ...
VEKİLİ : Av. ...
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/03/2024
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2024
.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 09/01/2024 tarih ve ... Değişik İş ... Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle talep eden vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Karşı taraf ... ... Sanayi Ltd. Şti adına düzenlenen 34 adet tutanakların tamamına şirketin yetkilileri de ek muhatap olarak eklenerek alacağın tahsili için borçlu şirket ... ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile birlikte yetkilileri de dahil ... , ..., ..., ... adına 17 adet icra dosyasındaki alacaklarında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ... İcra Dairesi'nin ... E sayılı yeni bir ilamsız icra takibi açıldığını, icra takip dosyasında 03.01.2024 tarihi itibariyle 1.148.242,40 TL asıl alacak, 1.192.101,58 TL gecikme zammı, 214.564,71 TL % 18 KDV olmak üzere toplam 2.554.908,69 TL olduğunu, icra dosyaları ile gönderilen ödeme emrinin karşı taraflara henüz tebliğ edilmediğini, borçluların muhtemelen mal kaçırma hazırlığında olduğunu ileri sürerek 2.554.908,69TL alacağı karşılayacak şekilde karşı tarafın taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk derece mahkemesince; İhtiyati haciz talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür.
TALEP EDEN VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Yerel mahkemenin gerekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira ihtiyati talepte bulundukları başkaca dosyaların borçluları arasında yer alan şirket olan ... ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine yürüttükleri ve alacaklısı oldukları muhtelif icra müdürlüklerindeki icra dosyalarına karşı tarafın yaptığı itirazların iptali ile hakkında icra takiplerinin devamına karar verildiğini, bu sebeple beş adet mahkeme ilamının mevcut olduğunu, ekte sundukları bu beş mahkeme ilamları ile yaklaşık ispat şartını sağladıklarını, ayrıca borçlular arasında yer alan şirket olan karşı taraf dışındaki diğer 4 kişinin ise bu şirketin gerçek şahıs ortakları ve yetkilileri olduğunu, ve haksız fiil halinde karşı tarafı tüzel kişilikle beraber şirket yetkilisi olan gerçek şahsın temsile yetkili kişilerin de şirket ile birlikte müteselsil sorumluluğu bulunduğunu, yerel mahkemenin ret gerekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açıklanan nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE:
Talep, İcra İflas Kanunu 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz isteminden ibarettir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin dava konusunun yargılamaya muhtaç olması ve mevcut delil durumuna göre reddine karar verilmiş, talep eden vekilince ihtiyati haciz istemi yönünden karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/(7)9-1796 Esas, 2021/607 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; gerek ihtiyati tedbir, gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki koruma tedbirleri olarak düzenlenmiştir. Geçici hukuki koruma tedbiri daha genel ve üst kavram olarak kabul edilirken, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki korumaların birer alt türü olarak düzenlenmiştir.
Hukuk sistemimizde para alacakları ile para dışındaki haklar bakımından geçici hukuki koruma tedbirlerinin düzenleme yerleri farklılık göstermektedir. Para alacakları için öngörülen geçici hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati haciz 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (m.257-268), para dışındaki haklar için öngörülen ihtiyati tedbir ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (m.389-399) düzenlenmiştir. Tekrarlamak gerekirse; para alacakları için ihtiyati haciz, para dışındaki hak ve alacaklar için ise ihtiyati tebdir uygulama bulur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin “uyuşmazlık konusu hakkında” verileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre ihtiyati tedbirin ancak "uyuşmazlık konusu hakkında" verilebileceği dikkate alınarak tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu olan hakkı oluşturacaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Bu nedenle ihtiyati tedbir, dava konusu hak, mal ya da şeyler üzerinde uygulanabilir.
Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir.
Somut olayda davalının taşınır taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulması talep edilmiştir.
İİK 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
Kanunda yazılı şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı, ihtiyati haciz için gerekli "yaklaşık ispat" şartının da gerçekleşmesi durumunda başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nun 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK'daki diğer şartlar mevcutsa, ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır.
Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden enerji şirketinin, karşı tarafın kaçak elektrik kullandığı iddiasına dayalı olarak düzenlenen Kaçak Elektrik Tespit tutanağına istinaden 2.554.908,69 TL miktarında enerji borcunun bulunduğu ileri sürülerek talep etmiş olduğu ihtiyati haciz kararının mahkemesince alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Talebe konu tutanakların, bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu tartışmasız olan talep sahibi şirkette hizmet akdiyle çalışan görevliler tarafından düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde, HMK’nın 204'üncü maddesinin ikinci fıkrasında hüküm altına alınan belgelerden olmadığı tartışmasızdır. Eş söyleyişle, kaçak elektrik tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden değildir. Bu nedenlerle davacının talebi bakımından İcra İflas Kanunu 257. maddesi kapsamında koşulların oluşmadığı kanaatine ulaşılmakla verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, mevcut delillere göre verilen usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-
İstinaf başvurusunun HMK 353/1. b. 1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
-
Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı olan 427,60 TL peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
-
İstinaf ile ilgili yapılan masrafların istinaf talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına,
-
Karar tebliği, harç, gider avansı iadesi ve diğer usulî işlemlerin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 302/5 ve 359/4 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/03/2024
¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza