#### DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2023/2996 E.  ,  2023/3307 K.

"İçtihat Metni"

T.C.

D A N I Ş T A Y

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2023/2996

Karar No : 2023/3307

TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI): …

VEKİLİ: …

II- (DAVALILAR): 1-… Bakanlığı

VEKİLİ: Av. …

2. … Üniversitesi Rektörlüğü

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının, taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, 22/12/2019 tarihinde yapılan Gümrük Müşavirliği yazılı sınavına ait A kitapçığındaki 46, 51, 53, 54, 58, 77, 83 ve 91 numaralı soruların, 1 ve 27 numaralı soruların idarece iptal edilmesine ilişkin işlemin ve anılan sınavda başarısız sayılmasına dair işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla;

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 227., 228. ve Geçici 6. maddeleri ile 07/10/2009 tarih ve 27369 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Yönetmeliği'nin 566., 567., 568. ve 571. maddelerine atıfta bulunularak,

Uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgi gerektirdiği, dava konusu uyuşmazlıkta iptali istenen Gümrük Müşavirliği yazılı sınav sorularına ilişkin olarak, aynı soruların iptalinin istenildiği Mahkemelerinin E:… ve E:… sayılı dosyalarında bilirkişi incelemesi yaptırıldığından usul ekonomisi gereği bakılan davada yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek olmadığı, Mahkemelerinin anılan dosyalarında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarının bakılan uyuşmazlıkta da kullanılabileceği, bahse konu bilirkişi raporlarında yer alan tespitler uyarınca, 22/12/2019 tarihinde yapılan Gümrük Müşavirliği yazılı sınavında sorulan ve davacı tarafından iptali istenen;

A kitapçığındaki 46, 51, 53, 54, 77, 83 ve 91 numaralı sorular yönünden; bahse konu soruların mevzuata, soru hazırlama tekniği ile ölçme ve değerlendirme kriterlerine uygun olarak hazırlandığı, davalı idareler tarafından belirtilen cevapların doğru olduğu, sorularda hata bulunmadığı anlaşılmakla, anılan soruların iptali isteminin reddi gerektiği,

A kitapçığındaki 1 ve 27 numaralı soruların iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden; bilirkişi raporunda anılan sorunun çift cevaplı hale gelmesi nedeniyle iptalinin yerinde olduğu yönünde görüş bildirildiği, çoktan seçmeli sorulardan oluşan bir sınavda kural olarak her bir sorunun tek yanıtı olmasının esas olduğu, çift cevaplı olarak hazırlanan sorunun iptal edilmesinin doğru bir karar olduğu, bu nedenle A kitapçığı 1 ve 27 numaralı soruların iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali talebinin reddi gerektiği,

A kitapçığındaki 58 numaralı soru yönünden; Mahkemelerinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla iptal edildiğinden, davacının bahse konu sorunun iptali istemi yönünden, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varıldığı,

Davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden; aynı sınavda sorulan ve bir kısmı bu dosyadaki sorular ile aynı bir kısmı da farklı soruların iptali istemiyle açılan davalarda, Mahkemelerince söz konusu soruların iptaline ilişkin olarak verilen kararlar üzerine sınav duyurusunda belirtildiği üzere, davalı idarelerce hatalı olduğu tespit edilen sorunun değerlendirme dışı bırakılarak geçerli soruların puan değeri belirlenerek tüm adaylar için yeniden puanlama yapılacağı da dikkate alındığında, davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlem hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle,

22/12/2019 tarihinde yapılan Gümrük Müşavirliği yazılı sınavında sorulan A kitapçığında yer alan 46, 51, 53, 54, 77, 83 ve 91 numaralı soruların iptaline ilişkin istemin ve A kitapçığındaki 1 ve 27 numaralı soruların idarece iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden davanın reddine, A kitapçığında yer alan 58 numaralı sorunun iptaline ilişkin istem ile davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 10/11/2022 tarih ve E:2022/4272, K:2022/5121 sayılı kararıyla;

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesine atıfta bulunularak;

Temyize konu kararın; İdare Mahkemesi kararının, Gümrük Müşavirliği yazılı sınavına ait A kitapçığındaki 58 numaralı soru yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı yönünden;

İdari yargı yerlerinin, 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinde sayılan ve ilk inceleme sorunu olarak ifade edilen haller (görev, yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, dilekçe ret sebepleri) ile aynı Kanun'un 31. maddesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na yapılan atıf gereği davayı sonlandıran taraf işlemlerinin (feragat, kabul) gerçekleştiği haller dışında, kural olarak (aksi yöndeki özel kanun hükümleri vb. dışında), davanın esasını inceleyip sonuçlandırmakla görevli oldukları,

Bununla birlikte, 2577 sayılı Kanun'da idari yargı mercilerince verilecek karar sonuçlarına ilişkin kısıtlayıcı bir hükme yer verilmediğinden ve uygulamada anılan Kanun'da sayılan haller dışında uyuşmazlığın esasının karara bağlanmasını engelleyen haller (örneğin derdestlik, işlemin geri alınması/kaldırılması, sulh vb.) ile karşılaşıldığından, mahkemelerce, "incelenmeksizin ret" ya da "karar verilmesine yer olmadığı" şeklinde uyuşmazlığı esastan çözümlemeyen hükümlerin kurulduğu, bu yöndeki nihai kararların da genel itibarıyla usul ve hukuka uygun bulunarak ilgili Danıştay dairelerince onanmasına karar verildiği, başka bir ifadeyle, yukarıda belirtilen hallerde idari yargı yerlerince uyuşmazlığın esası incelenerek hukuka uygunluk denetimi yapılmadığından "iptal" ya da "ret" yönünde hüküm kurulamadığı, bu yaklaşımın idari yargının en üst organı olan Danıştayca da benimsendiği,

Bu bağlamda, idari yargı yerlerince, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle uyuşmazlığın esasına girilmeksizin konusu kalmayan dava hakkında "karar verilmesine yer olmadığı" yolunda hüküm kurulan hallerden birisini de "dava konusu işlemin dava aşamasında başka bir mahkeme kararıyla iptal edilmiş olması" durumunun olduğu, buna göre, farklı kişilerin menfaatini etkileyen bir (bireysel veya düzenleyici) idari işlemin, aynı veya farklı mahkemelerde ayrı ayrı dava konusu edilmesi ve mahkemelerden birinin iptal kararı vermesi üzerine, diğer davaların konusuz kaldığı gerekçesiyle konusu kalmayan davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda kararlar verildiği, ancak karar verilmesine yer olmadığına dair karara dayanak alınan, işlemin iptali yolundaki kararın verildiği ana davada, kanun yolu aşamasında, tarafların kişilik ve/veya niteliğinde değişiklik ya da davadan feragat, davayı kabul gibi öngörülemeyecek ve uyuşmazlığın esastan çözümüne engel olacak hallerin gerçeklemesi durumunda, ana davada verilen iptal kararının istinaf veya temyiz merci tarafından ortadan kaldırılacağı, dolayısıyla iptal kararının hukuki etki ve sonuçlarını yitireceği, dolayısıyla, ana davada verilen iptal kararının -kesin hüküm teşkil etmediği sürece- belirtilen sebeplerle hukuk aleminde varlığını sürdürmeme ihtimali karşısında, diğer uyuşmazlıkların ana davada verilen iptal kararına bağlı kalınmayarak esasının çözümlenmesi gerektiği,

Buna göre, bakılan davada Gümrük Müşavirliği yazılı sınavına ait A kitapçığındaki dava konusu 58 numaralı soru yönünden esasa girilerek bir karar verilmesi gerekirken, İdare Mahkemesi kararının, söz konusu soruların iptali istemiyle açılan başka bir davada iptal kararı verildiği belirtilerek bakılan davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı,

Temyize konu kararın; İdare Mahkemesi kararının Gümrük Müşavirliği yazılı sınavına ait A kitapçığındaki 46, 51, 53, 54, 77, 83 ve 91 numaralı sorular ile 1 ve 27 numaralı soruların idarece iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istemleri yönünden davanın reddine, davacının anılan sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair kısımları yönünden;

Temyizen incelenen kararın, anılan kısımlarının usul ve hukuka uygun olduğu, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle;

Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine; istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısımları ile davacının anılan sınavda başarısız sayılması işlemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının onanmasına, A kitapçığındaki 58 numaralı soru yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla;

Danıştay Onuncu Dairesinin 10/11/2022 tarih ve E:2022/4272, K:2022/5121 sayılı kararı ile Dairelerinin 29/04/2022 tarih ve E:2021/2719, K:2022/1428 sayılı kararının, İdare Mahkemesi kararının A kitapçığındaki 58 numaralı soru yönünden karar verilmesine yer olmadığı yolundaki kısmına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının bozulmasına, kararın diğer istemler yönünden verilen kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısımlarının ise onanmasına karar verildiği, bu durumda, A kitapçığındaki 58 numaralı soru açısından davacının istinaf başvurusunun görüşülmesi gerektiği, Dairelerine ait kararın diğer kısımlarının ise kesinleştiği,

İptal kararlarının, iptali istenilen idari tasarrufu ve ona bağlı işlemleri tesis edildikleri tarihten itibaren ortadan kaldırdığı ve bunları hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirdiği, bununla birlikte iptal hükmünün yürürlüğe girmesi ve iptale konu idari işlemin tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kalkması için iptal kararının bulunmasının yeterli olduğu, iptal kararının kesinleşmesine gerek bulunmadığı,

İptal kararıyla birlikte idari işlem, tüm sonuçlarıyla birlikte tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kalkacağından, aynı işlemin (soruların) dava konusu edildiği diğer davalarda işin esası hakkında hüküm kurulmasının mümkün olmadığı,

Ana davada verilen iptal hükmünün yargılama aşamasında ortadan kalkması olayının ise ihtimale dayalı bir durum olduğu, bu ihtimal gerçekleşmedikçe iptal hükmünün yürürlükte olduğu ve hukuki etkilerini gösterdiğinden, diğer davalarda iptal edilen idari işlemin tekrar iptali ya da davanın reddine ilişkin hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, nitekim, somut olayda böyle bir ihtimalin gerçekleşmediği ve ana davada verilen iptal hükmünün temyiz aşamasında onanarak kesinleştiği, gelinen bu aşamada Dairelerince işin esası hakkında hüküm kurabilmesinin de mümkün olmadığı,

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 53. maddesinde; karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması halinin yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasında sayıldığı, buna göre ana davada verilen iptal hükmünün ortadan kalkması ve diğer davalarda da, ana davadaki durum dikkate alınmaksızın karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmesi ve bu kararların da kesinleşmesi halinde, tarafların yargılamanın yenilenmesini talep edebileceği ve bu halde uyuşmazlığın esası incelenerek davadan beklenen faydanın sağlanabileceği gerekçesi eklenmek suretiyle, istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, sınav duyurusunda yer alan, doğru cevap sayısından yanlış cevap sayılarının dörtte biri çıkarılarak net doğru cevap sayısının hesaplanacağına dair uygulamanın hukuka ve eşitliğe aykırı olduğu, sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 58 numaralı sorunun iptal edilmesi gerektiği, bazı sorular yönünden başka dosyada iptaline karar verildiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına yolunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, adil ve hakkaniyetli bir sonuç için yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiği, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.

Davalı Ticaret Bakanlığı tarafından, İdare Mahkemesi kararına dayanak alınan iptal kararı henüz kesinleşmediğinden hükme esas alınamayacağı, A kitapçığında yer alan 58 numaralı soru yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği,

Davalı Ankara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından; hatalı soruların tespit edilerek dava açılmadan önce iptal edildiği, bunların dışında herhangi bir soruda hata bulunmadığından davanın tümüyle reddi gerektiği, temyize konu kararın aleyhe yargılama giderlerine hükmedilmesi yönünden de bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı Ticaret Bakanlığı tarafından, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmuş, davacı ve davalı Ankara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile temyize konu ısrar kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Davacı tarafından, 22/12/2019 tarihinde yapılan Gümrük Müşavirliği yazılı sınavına ait A kitapçığındaki 46, 51, 53, 54, 58, 77, 83 ve 91 numaralı soruların, 1 ve 27 numaralı soruların idarece iptal edilmesine ilişkin işlemin ve anılan sınavda başarısız sayılmasına dair işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari dava türleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı açılan davalar olarak sayılmış; idari yargının idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğu kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Temyize konu kararın; İdare Mahkemesi kararının, Gümrük Müşavirliği yazılı sınavına ait A kitapçığındaki 58 numaralı soru yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı yönünden;

İdari yargı yerleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinde sayılan ve ilk inceleme sorunu olarak kabul edilen haller (görev, yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, dilekçe ret sebepleri) ile anılan Kanun'un 31. maddesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na yapılan atıf gereği davayı sonlandıran taraf işlemlerinin (feragat, kabul) gerçekleştiği durumlar dışında, kural olarak (aksi yöndeki özel kanun hükümleri vb. dışında) davanın esasını inceleyip sonuçlandırmakla görevlidirler.

Bununla birlikte, uygulamada yukarıda sayılan haller dışında uyuşmazlığın esasının karara bağlanmasını engelleyen durumlar (derdestlik, işlemin geri alınması/kaldırılması, sulh vb.) ile karşılaşılabildiğinden, idari yargı yerlerince, "incelenmeksizin ret" ya da "karar verilmesine yer olmadığı" yolunda uyuşmazlığın esasının incelenmediği kararlar da verilmektedir.

Uygulamada idari yargı yerlerinin, davanın konusuz kaldığından bahisle, karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verdiği durumlardan biri de, aynı işlemin iptali istemiyle birden fazla davanın açıldığı durumlarda; davalardan birinde (ana dava), bu işlemin iptaline karar verilmesi hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir durumda, idari yargı yerleri, işlemin iptali yolundaki hükme atıfta bulunarak, işin esasının incelenmesine olanak bulunmadığından bahisle, davanın konusuz kaldığını belirterek, diğer davalarda iptal istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermektedirler.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; idari yargı yerleri tarafından bir idari işlemin iptali yolunda verilen karar kesinleştiğinde, herkes açısından maddi anlamda "kesin hüküm" niteliği kazanır. Ayrıca böyle bir hükmün, aynı işlemin dava konusu edildiği ve yargılaması devam olunan diğer uyuşmazlıklar için bağlayıcı olduğu ve idari yargı yerlerince de dikkate alınması gerektiği açıktır.

Bakılan uyuşmazlıkta ısrara ilişkin husus; verilen bir iptal hükmünün, henüz kesin hüküm niteliği kazanmadığı sürece, aynı işlemin dava konusu edildiği diğer davalar yönünden bağlayıcı olup olmadığı, başka bir ifadeyle, henüz kesinleşmemiş bir iptal hükmünün bulunduğu bir durumda, aynı işlemin dava konusu edildiği diğer davalarda işin esası incelenmeden karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.

Bu durumda, uyuşmazlığın çözümü için, idari yargı yerlerince verilen iptal yolundaki kararların niteliği ve bu kararların yargılama usulüne olan etkilerinin incelenmesi gerekmektedir.

Bilindiği üzere iptal kararları, iptale konu işlemleri tesis edildikleri andan itibaren tüm etki ve sonuçlarıyla ortadan kaldırarak hukuken hükümsüz kılan kararlardır. İptal kararlarının açıklanan etkisi nedeniyle, aynı işlemin iptali istemiyle birden fazla davanın açıldığı durumlarda, davalardan birinde (ana dava) iptal kararı verilmesi üzerine, diğer davalarda idari yargı yerlerince henüz kesinleşmemiş bu karara atıfta bulunarak davanın konusuz kaldığından bahisle işin esası incelenmeksizin karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilebilmekte ise de; bu durum, idari yargı yerlerinin diğer uyuşmazlıklarda da, işin esasını incelemelerine engel teşkil etmeyecektir. Yani böyle bir durumda, idari yargı yerlerinin, ana dava dışındaki diğer davalarda da, hakkında iptal kararı verilen işlem yönünden uyuşmazlığın esasını inceleyerek hüküm kurmalarına hukuken bir engel bulunmamaktadır.

Öte yandan, hakkında iptal kararı verilen bir işlemin, dava konusu edildiği diğer uyuşmazlıklarda, idari yargı yerlerince işin esası incelenerek davanın reddi yolunda hüküm kurulabileceği ve bu durumun da, aynı konuda verilmiş iki farklı yargı kararı bulunması nedeniyle, hukuki anlamda belirsizliğe sebep olabilecekse de, 2577 sayılı Kanun'da bunu önlemek, şayet meydana gelmiş ise telafi etmek amacıyla bir takım yargılama usulü mekanizmalarına da yer verilmiştir.

2577 sayılı Kanun'un 38. ve devamındaki maddelerde; aynı maddi ve hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikteki davaların bağlantılı davalar olduğu belirtilmiş, aralarında bağlantı bulunduğuna karar verilen davaların ise, yetkili tek bir mahkemede görülmesine ilişkin usul kurallarına yer verilmiştir.

Yine, 2577 sayılı Kanun'un 53. maddesinde; "karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla ortadan kalkması" hali, yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasında sayılmıştır. Buna göre, henüz kesinleşmemiş bir iptal kararı hükme esas alınarak, aynı işlemin dava konusu edildiği diğer davalarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve hükme esas alınan iptal kararının kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması durumunda, tarafların yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunarak, uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesini sağlayabilecekleri açıktır.

UYAP kayıtlarından; bakılan uyuşmazlıkta İdare Mahkemesince verilen karar verilmesine yer olmadığı yolundaki karara esas alınan ana davadaki soru iptaline ilişkin kararın, temyiz aşamasında Danıştay Onuncu Dairesinin 10/11/2022 tarih ve E:2022/4711, K:2022/5098 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, bu aşamada bakılan davada, işin esasının incelenerek bir karar verilmesine de hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının Gümrük Müşavirliği yazılı sınavına ait A kitapçığındaki 58 numaralı soru yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Davacının diğer temyiz istemleri yönünden;

Temyiz dilekçeleri incelendiğinde; davacı tarafından, sınav duyurusunda yer alan "doğru cevap sayısından yanlış cevap sayılarının dörtte biri çıkarılarak net doğru cevap sayısı hesaplanacaktır." ibaresi ile davacının sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işleme yönelik bir takım iddialar ileri sürülerek, temyize konu kararın bu yönlerden de bozulması istenilmiş ise de, temyize konu ısrar kararının bahse konu kısımları temyiz aşamasında onanarak kesinleştiğinden ve ısrara konu olmadığından, kesinleşen kısımlara yönelik temyiz isteminin esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

  1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,

  2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddi, kısmen konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki … İdare Mahkemesi kararının, Gümrük Müşavirliği yazılı sınavına ait A kitapçığındaki 58 numaralı soru yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmına yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA oyçokluğuyla,

  3. Davacının, temyize konu ısrar kararının kesinleşen kısımlarına yönelik temyiz isteminin incelenmeksizin reddine oybirliğiyle,

  4. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2023 tarihinde kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyize konu ısrar kararının, … İdare Mahkemesi kararının, Gümrük Müşavirliği yazılı sınavına ait A kitapçığındaki 58 numaralı soru yönünden karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen kısmına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının, Danıştay Onuncu Dairesinin 10/11/2022 tarih ve E:2022/4272, K:2022/5121 sayılı kararında yer alan gerekçeler doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.