Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2016/4637 E. , 2018/7111 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/4637
Karar No : 2018/7111
Temyiz Eden (Davalılar) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
Vekili : Av. …
2. … Belediye Başkanlığı/….
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacılar) : 1- …
2. …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesince verilen …. tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; davacıların hisseli malik olduğu İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, … Mahallesi, … Deresi Mevkii, … parsel sayılı taşınmazın kısmen yol, kısmen dini tesis ve kısmen ticaret alanı olarak belirlenmesine ilişkin 12.07.2013 onaylı 1/1000 ölçekli Paşaköy Deresi ve Kolları ile Yakın Çevresi Uygulama İmar Planı ile bu planın dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu plan değişiklikleri ile getirilen ticaret alanı ve dini tesis alanının park alanından alınarak oluşturulduğu, bunun yeşil alanlara yönelik sosyal donatı dengesini değiştireceği, getirilen fonksiyonların ulaşım altyapısı ile bütünlük oluşturmadığı, bölgede dini tesis alanının mevzuatta belirlenen standartların üzerinde olduğu, dava konusu plan değişikliklerinin ilgili mevzuata, planlama tekniklerine ve şehircilik ilkelerine uygun olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş; bu karar davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava süresi, kamu düzeni ile ilgili olup, hak düşürücü nitelik taşır. Nitekim, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış; davanın süresinde açılmadığının tespiti halinde esasa girilmeden süre aşımı yönünden davanın reddine karar verileceği öngörülmüştür (Madde14/3-e ve 15/1-b). Ayrıca, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği de vurgulanmıştır (Madde14/6).
Öte yandan, Özel Kanun olan 3194 sayılı İmar Kanununun, “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin (b) bendinde ise, “İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerde yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tesbit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden; imar planlarına karşı 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında başvuru için, özel bir Kanun olan 3194 sayılı Kanun'un 8/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması, bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden altmış günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihini izleyen günden itibaren altmış günlük dava açma süresi içinde veya itiraz süresi içerisinde başvuruda bulunulmaması durumunda imar planı kesinleşeceğinden, kesinleşme tarihinden itibaren altmış gün içerisinde yahut düzenleyici işlem niteliğindeki imar planının, parselasyon, imar durumu, yapı ruhsatı gibi birel işlemler ile tatbik edilmesi halinde imar planına karşı, uygulama işleminin tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde uygulama işlemi ile birlikte ya da tek başına dava açılması gerektiği açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda, imar planına askı süresi içinde itiraz edildiğine göre, dava açma süresinin İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11. maddesi kapsamında belirlenmesi gerekmektedir. Bu bakımdan, yapılan itiraza altmış gün içinde bir cevap verilmemiş ise, itirazın zımnen reddedilmiş olması nedeniyle ilan tarihinin son gününü izleyen ikinci altmış gün içinde davanın açılması gerekir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıların hisseli malik olduğu İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, … Mahallesi, … Deresi Mevkii, … parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu alanda İSKİ İçmesuyu Havzaları Yönetmeliğinde 24.01.2013 tarihinde yapılan değişiklik ile planlarda revizyon yapılması gerekliliğinin ortaya çıktığı, 1/1000 ölçekli Paşaköy Deresi ve Kolları ile Yakın Çevresi Uygulama İmar Planı ile bu planın dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince 12.07.2013 tarihinde onandığı, 16.12.2013-14.01.2014 tarihlerinde askıya çıkarıldığı, davacılar tarafından askı süresi içerisinde planlara yapılan itirazın reddi üzerine 24.10.2014 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, davacıların plana yaptığı itiraza son ilan tarihi olan 14.01.2014 tarihinden itibaren altmış gün içerisinde cevap verilmemesi sonucunda 15.03.2014 tarihinde zımnen ret işleminin gerçekleştiği, buna göre, davacılar tarafından 15.03.2014 tarihinden itibaren altmış gün içerisinde, yani en son 14.05.2014 tarihine kadar dava açılması gerektiğinden bu süre geçirildikten sonra, 24.10.2014 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacıların plana yaptıkları itirazın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 25.08.2014 tarihli yazı ile reddedilerek aynı tarihte davacılardan birinin yakınına bildirilmesinin 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca işlemeye başlayan dava açma süresini ihya etmeyeceği açıktır. Zira İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesinin ikinci fıkrasında, yetkili idari makamlarca dava açma süresi geçtikten sonra verilen cevap üzerine tebliğ tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde dava açılabileceği belirtildiği halde 11. maddede, davanın açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, sonradan yetkili makamlarca cevap verilmesi durumunda, işlemin tebliğinden itibaren altmış gün içinde davanın açılabileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca, dava konusu olayda düzenleyici işlem niteliğindeki imar planının, parselasyon, imar durumu, yapı ruhsatı gibi işlem ile tatbik edilmesi, yani uygulama işlemi de söz konusu değildir.
Bu durumda, davanın süre aşımı yönünden reddi gerekirken, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 27/02/2017 tarihli, E:2015/4618, K:2017/842 sayılı kararı da bu yöndedir.
Açıklanan nedenlerle, ...İdare Mahkemesince verilen .. tarihli, E:.., K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.