Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/1248 E. , 2021/4806 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1248
Karar No : 2021/4806
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı ): ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ...Başkanlığı / ...
Vekilleri : I. Huk. Müş. ..., Av. ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde İmam Hatip olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının ihlal edildiği, hakkında beraat kararının bulunduğu, hiçbir somut delil ve gerekçe sunulmaksızın kamu görevinden çıkarıldığı, yasa dışı hiçbir oluşum içinde olmadığı, Bank Asya hesap faaliyetlerinin yasal olduğu iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:...sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Diğer yandan, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin eki listelerinde ismine yer verilmek suretiyle olağanüstü tedbir niteliğinde bir idari yaptırım olarak kamu görevinden doğrudan çıkarılmalarına karar verilen kamu görevlileri hakkında bu olağanüstü tedbirin sebebini oluşturan eylem ve davranışların niteliği ve mahiyeti itibariyle aynı zamanda ceza hukuku bakımından da suç oluşturması halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) uyarınca ''Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak'' ya da ''Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme'' suçundan ceza soruşturması ve kamu davası açıldığı da görülmüştür.
Bununla birlikte, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri uyarınca bir kamu görevlisi hakkında terör örgütüne üyelik ve mensubiyeti olmasa da bu terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olması nedeniyle kamu görevinden çıkarılmasına yönelik olağanüstü idari tedbirin uygulanabilmesi karşısında, anılan kamu görevlisi hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" ya da "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan açılan ceza davasında beraat kararı verilmiş olmasının, ilgili hakkında anılan olağanüstü tedbirin hukuka uygunluğu yönünden yürütülen yargılama faaliyeti için bağlayıcı olmayacağı açıktır.
Bu durumda, somut olayda ...Ağır Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile davacı hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca delil yetersizliği gerekçesiyle beraat kararı verildiği görülmüş ise de, davacının terör örgütüne yardım etme suçundan beraat etmiş olmasının, FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunup bulunmadığı yönünden farklı bir değerlendirme yapılmasına hukuki engel oluşturmayacağı gibi idari yargılama yönünden bağlayıcılığı da bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, .... Ağır Ceza Mahkemesinin yukarıda bahsedilen kararında yer alan;
''... Tanık A.Ş.'nin; sanığın örgüt içinde aktif olduğunu bildiğini,17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra sanığın samimi olduğu arkadaşları arasında yapılan toplantıda dönemin Başbakanının "ne istediler de vermedik" şeklindeki sözlerine karşılık sanığın "tabi ki verecektin bize mecburdun" dediğini toplantıya katılan arkadaşlardan duyduğunu beyan ettiği,
-Tanık F.D.'nin; sanığın fetö örgütüne bağlı olduğunu ilçedeki çocukların dahi bildiğini, sanığın bir imama göre oldukça zengin olduğunu, bunun kaynağını bilmediğini, sanığın zaman gazetesini 2016 Temmuz ayından birkaç ay öncesine kadar düzenli olarak aldığını beyan ettiği,
-Tanık M.T.A.'nın; sanığın meslektaşı ve arkadaşı olduğunu, fetö terör örgütü ile bağlantısı olduğunu ve imam atamalarında sanığının etkin rol oynadığını arkadaşlarından duyduğunu beyan ettiği,
-Tanık S.T.'nin; sanığın 17/25 Aralık 2013 tarihinden önce Akdağmadeni ilçesinde Fetö terör örgütüne ait yurt inşaatı için esnaf bir arkadaştan çimento satın aldığını, H.K. ile birlikte zaman gazetesi aboneliği konusunda çalıştığını, yüzde yüz fetöcü olduğunu, Tayyip Erdoğan'ın bunların inlerine gireceğiz sözüne karşılık "dur bakalım kim kimin inine girecek" dediğini müftülükteki arkadaştan duyduğunu beyan ettiği,
-Tanık S.B.'nin; sanığın 17/25 Aralık tarihine kadar bu yapıya sempati duyduğunu, toplantılara çağrıldığı zaman sanığı da orada gördüğünü beyan ettiği,
-Tanık Y.Y.'nin; imam arkadaşlar arasında sanığın örgütle irtibatlı olduğunun konuşulduğunu, İdris isimli müezzinden sanığın "Cumhurbaşkanı inlerine gireceğiz diyormuş, kimin kimin inine gireceğini yakında göreceksiniz" dediğini duyduğunu beyan ettiği,
-Tanık M.P.'nin; sanığın 17/25 Aralık öncesinde bu yapı içerisinde etkin ve faal olduğunu duyduğunu, sanığın kızlarının bu yapının yurtlarında kaldığını, halk ve görevliler arasında yüz kişiye sorulduğunda doksan kişinin sanığın cemaatçi olduğunu söyleyeceğini, 15 Temmuz demokrasi nöbetlerine katıldığında sanığa kendisinin duyacağı şekilde sövüldüğünü duyduğunu beyan ettiği,
-Tanık S.K.'nin; sanığın 17/25 Aralık öncesinde bu yapının içinde olduğunu, bu yapı içinde sohbetler ettiğini, organize işlerini sanığın ayarladığını sanıktan duyduğunu, vatandaşlar arasında sanığın buranın imamı konumunda ve genel sorumlu birisi olduğunun söylenildiğini, ...isimli imamdan duyduğu kadarıyla sanığın "bizim iznimiz olmadan kesinlikle sizler buraya gelemezsiniz" dediğini beyan ettiği,
-Tanık M.Ş.'nin; sanığın 17/25 Aralık öncesinde bu yapının içinde aktif ve faal olduğunu, sonrasında sanığın bu yapı ile ilgi ve alakasının devam ettiğini cümle alemin bildiğini beyan ettiği,
-Tanık H.D.'nin; sanığın sonuna kadar cemaatçi olduğunu ve bu yapıya çalıştığını bildiğini beyan ettiği,
-Tanık F.D.'nin; sanığın bu yapının içinde olduğunu duyduğunu, kime sorulursa sanığın bu yapı içinde olduğunu söyleyeceğini beyan ettiği,
-Tanık F.G.'nin; 17/25 Aralık öncesinde sanığın bu yapıya bir sempatisi olduğunu beyan ettiği,
-Tanık A.Y.'nin; 17/25 Aralık öncesinde ilçede sanığın aktif çalışan birisi olduğunu, yakın zamanda evinde arama yapıldığını ama bir şey bulunmadığını duyunca çok şaşırdığını, gönül bağını koparmamış ama aktifliğini düşürmüş olabileceğini beyan ettiği,
-Tanık İ.I.'nın; sanığın bu yapının temsilcisi ve bulunduğu yerin imamı olduğunu, sanığın fetöcü olduğunu, aktif olarak çalıştığını, Recep Tayyip Erdoğan'ın "bunların inlerine gireceğiz" sözü üzerine bütün milletin içinde sanığın "görelim bakalım kim kimin inine girecek, Fethullah hocaya bırak Tayyip'i dünyanın gücü yetmez, Erdoğan kaçacak delik arayacak" dediğini beyan ettiği,
-Tanık S.M.'nin; 17/25 Aralık tarihine kadar sanığın açıktan buranın sorumlusu gibi davrandığını, kendisinin cemaate sövmesi ve gazete almaması üzerine sanığın cephe aldığını, sanığın bu yapıya sonuna kadar destek verdiğine inandığını beyan ettiği,
-Tanık R.A.'nın; 17/25 Aralık öncesinde sanığın Sızıntı dergisi ve zaman gazetesi için çalıştığını, kendilerine de gazete aboneliği teklif ettiğini, kendisinin de sızıntı dergisine bir yıl abone olduğunu beyan ettiği,
.... sanığın 10.02.2014 tarihinde Asya Katılım Bankası müşterisi olduğu, 17.02.2014 tarihinde Bank Asya'da 8.000-TL tutarlı 31 gün vadeli katılım hesabının açıldığı, 30.09.2014 tarihinde sanığın banka hesabından 5000-TL çektiği ve hesabında 2016 Şubat ayında 3.525- TL bakiyesi olduğu anlaşılmıştır.
.... sanık hakkında BİMER'e yapılan başvuruda, sanığın Müftülük imamı olarak çalıştığının, paralelcilikten dönmediğinin, 17/25 Aralık öncesinde Fetönün kitap, dergi ve yayınlarını alıp okuduğunun, fetö/pdy terör örgütünün parasal yardım yapılan ... olduğunu söylediğinin, 18/07/2016 tarihinde Fethullah Gülen'in kitaplarını evinden uzaklaştırdığının beyan edildiği,
04/08/2016 tarihinde sanığın evinde usule uygun olarak yapılan arama sonucunda, zaman gazetesinin dağıtımını yaptığı Medeniyetler Çatışmasında Diyaloğa, Cennetle Müjdelenen 10 Sahabi, Mübarek Gün ve Geceler isimli kitaplar ile 2 adet örgüt lideri Fethullah Gülen'in yazmış olduğu Sabah Akşam Duaları isimli kitapların ele geçirildiği, yine aramada ele geçirilen dijital materyallerin incelenmesi neticesinde, sanığa ait cep telefonundan 2015-2016 yıllarında muhtelif tarihlerde Fetö/pdy silahlı terör örgütüyle irtibatlı-iltisaklı olduğu değerlendirilen "samanyolu haber, zaman gazetesi, aktif haber, küre tv, rota haber, cihan haber ajansı" isimli medya organlarının vb. kurum ve kuruluşların sitelerinin müteaddit defalar takip edildiğinin belirlendiği ..." tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgüt içerisinde yer aldığı, sohbet adı altında örgüt toplantılarına katıldığı, örgüte müzahir yayın organlarına abone olduğu ve söz konusu yayınlar için abone olunmasını sağlamak için çalışmalar yaptığı, örgüt liderinin talimatı sonrasında örgütün amacına hizmet eden bir finans kuruluşu olan Bankanın mali durumuna destek olmak amacıyla hesap açarak para yatırdığı anlaşılan davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Soorgla