Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2018/5304 E. , 2021/4133 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5304
Karar No : 2021/4133
Temyiz Eden (DavacI) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Mahkemesi Başkanlığı / …
İstemin Özeti : Davacı tarafından, Anayasa Mahkemesi Başkanlığında İdari Personel olarak görev yapmakta iken 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4/1-(g) maddesi uyarınca Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olması nedeniyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Anayasa Mahkemesi Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri ile suç isnadında bulunulamayacağı ve tedbir niteliğini aşan, kalıcı sonuçlara neden olacak düzenleme yapılamayacağı, savunma hakkını kullanabilmesi için isnadı tam ve eksiksiz olarak bilmesi gerektiği, ne ile suçlandığı bildirilmeden tesis edilen işlem ile etkili savunma hakkının kısıtlandığı, davalı idarece soyut iddialar ve savcılık yazısı dikkate alınarak lehe hususlar değerlendirilmeden tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminin hukuka aykırı olduğu, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu bu sebeple ceza hukuku ilkelerinin uygulanması gerektiği, dava konusu işlemin konu, sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu, Bylock programını indirmediği ve kullanmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinde; terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara irtibatı, iltisakı, üyeliği veya mensubiyeti olduğu değerlendirilen personelin, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayı ile kamu görevinden çıkarılacağının öngörüldüğü, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün irtibat aracı olan Bylock isimli haberleşme programını kullandığının … Cumhuriyet Başsavcılığının 14/12/2016 tarihli yazısı ile idareye bildirildiği, davacının bu yapı ile ilgisi olduğuna dair sosyal çevre bilgisi, tanıkların beyanları ve soruşturma kapsamında diğer kurum ve kuruluşlardan gelen belgeler dikkate alınarak davacının, söz konusu yapı ile kamu görevinde kalmasıyla bağdaşmayacak nitelikte bağı olduğu değerlendirilerek tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek ve davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Diğer yandan, davacı tarafından dava konusu işlem tesis edilirken hiçbir belge sunulmadığı ve tarafına savunma hakkı tanınmadığı ileri sürülmekte ise de; 667 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesine dayanılarak tesis edilen dava konusu işlem, disiplin cezası niteliğinde olmayıp "göreve son" müessesesinin bir örneği olduğundan bu şekilde göreve son verme halinde ilgililerin savunmasının alınması zorunlu olmamakla birlikte; İdare Mahkemesi ara kararı ile istenmesi üzerine davalı idarece dosyaya sunulan dava konusu işleme dayanak bilgi ve belgelerin incelenmesinden; kamu görevinden çıkarma işlemi tesis edilirken davacının 01/08/2016 tarihinde yazılı savunmasının alındığı anlaşıldığından davacının anılan iddiasına itibar edilmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından, davalı idarece dosyaya sunulan dava konusu işleme dayanak bilgi ve belgelerin incelenmesine ilişkin talebinin İdare Mahkemesince karşılanmadığı ve savunma hakkının ihlal edildiği ileri sürülmekte ise de; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacı tarafından 02/02/2018 tarihli dilekçe ile sunulan dosya inceleme talebinin … İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı ara kararıyla uygun bulunduğu, anılan kararın 05/03/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği bunun üzerine davacının, inceleme talebine ilişkin evraka, el yazısı ile 05/03/2018 tarihinde "fotokopileri elden aldım" şeklinde not düştüğü ve imzasının bulunduğu görüldüğünden davacının bu iddiasına da itibar edilmemiştir.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararında; "..UYAP kayıtlarının incelenmesinden davacı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen … sayılı soruşturma dosyasının bulunduğu.." hususu hükme esas alınmış ise de, bu durumun davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında yer alan;
"...Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun mahkememize verdiği cevabi yazı ekinde cd ile gönderilen iletişimin tespiti bilgilerine göre; sanığın kullandığı … numaralı gsm hattından … imei numaralı cihaz ile ByLock sunucusunun hizmet verdiği ip adreslerinden olan … (hedef ip) numaralı adrese 29, … (hedef ip) numaralı adrese … ve … (hedef ip) numaralı adrese 325 olmak üzere 27/08/2014 tarihinden itibaren başlayacak ve 13/01/2015 tarihinde son bulacak (4 ay 17 gün süre ile) şekilde toplam 2209 kez bağlandığının; ...… numaralı gsm hattının ... baz istasyonlarından bağlantı kurması karşısında baz istasyonlarının sanığın çalıştığı veya ikamet ettiği yada seyahat güzergahı yakınlarında bulunan baz istasyonları olduğu, yukarıda tamamı gösterilen ve ayrıntıları ifade edilen hedef ip adresine bağlanılma sıklığına göre bir kişinin farklı günlerde ve günün farklı zamanlarında sürekli kendi cep telefonu üzerinden başka şahısların internet bağlantısı yapmasına (hotspot) müsaade etmesi düşünülemeyeceği gibi ip çakışmasının olması halinde bahse konu çakışmanın sadece sanığın ikamet ettiği veya iş yerinin bulunduğu yada seyahat güzergahı üzerindeki yerlerdeki baz istasyonlarından gerçekleştiğinin de kabul edilemeyeceği, ... Tanık E.A. mahkememiz huzurunda sanığı 2002-2006 yıllarında Çorum Sungurlu'da göre yaparken yazı işleri müdürü olarak tanıdığını, herhangi bir eylem veya faaliyetine şahit olmamakla birlikte o zamanki adıyla cemaate gönül bağı beslediğini bildiğini, tanık N.Ç. sanık ile birlikte 2006-2010 yılları arasında Sungurlu Adliyesi'nde birlikte çalıştıklarını, O.B. adlı mahrem abinin, sanıkla kendisini haftada bir kendi evine veya sanığın ya da kendisinin (tanığın) evinde toplanacak şekilde sohbetler organize ettiğini, sohbet grubunda M.A., sanık ve M.A.'nın bulunduğunu, mahrem abinin kendilerinden himmet adı altında para veya burs topladığını bildiğini ancak sanığın verdiğini hiç görmediğini, 2010 yılından sonra Ankara'ya tayin olduklarını kurumları farklı olduğu ve farklı kurumların bir araya getirilmesi mümkün olmadığı için bir araya gelmediklerini, tanık M.A. sanığı Sungurlu Adliyesi'nde 2007 yılında çalışmaya başlaması ile tanıdığını, N.Ç., sanık, S. adlı şahıs ve kendisinin birer sohbet grubu olduklarını şeklinde beyanda bulundukları, tanık beyanları doğrultusunda sanığın Sungurlu'da çalışırken mahrem abiye bağlı sohbet grubu içerisinde bulunduğunun anlaşıldığı, sanığa ait GSM hattına ait 24/09/2018 tarihli HTS analiz tutanağına göre sanığın FETÖ/PDY terör örgütü şüphelisi bir çok kişiyle irtibat kaydının bulunduğu, en çok irtibat kaydı bulunanlardan bir kısmının mesleki bağlantısının olmadığı şahıslardan olduğu, sanığın örgütün finans kaynağı olan Bank Asya'da … müşteri numarası ile hesabının bulunduğu, sanık tarafından 26/03/2013 ile 09/11/2014 tarihlerinde vadesiz mevduat hesaplarının açıldığı, sanığın Sungurlu Adliyesi'nde çalışırken birden Anayasa Mahkemesi'ne tayininin çıkması hususunda mantıklı bir savunma yapamadığı, Sungurlu'da beraber çalışmış olduğu ve tanık beyanları ile aynı sohbet grubunda oldukları anlaşılan tanıkların da Ankara'da çeşitli birimlere tayinlerinin yakın zamanlarda çıkmış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı..." tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 29/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.