Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/2580 E. , 2022/6346 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2580
Karar No : 2022/6346
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :… Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited
Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ödeme emrine konu 2016/1-12 dönemi Kurumlar Vergisi, 2016/1-3 ve 2016/10-12 dönemi Gecikme Zammı ile ilgili olarak davacı şirketin mahsup talebinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu amme alacaklarının tahsili amaçlı davalı idare tarafından düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık; dava konusu ödeme emri içeriği, 2017/3 dönemi Gelir Stopaj Vergisi, 5035 SK Damga Vergisi, Tevk. Damga Vergisi, 2016/1-12 dönemi Damga Vergisi ve 5035 SK Damga Vergisi borçlarıyla ilgili davacı şirket tarafından idare nezdinde mahsup talebinde bulunulduğu, fakat davalı idarece mükellefin ortağı olduğu … Tekstil Ürünleri A.Ş.' nin özel esaslara tabi olduğu, KDV Genel Uygulama Tebliği E-10 bölümüne göre … Tekstil Ürünleri A.Ş.' nin ortağı sıfatıyla davacının da sorumluluğu bulunduğu, ilgili eksikliklerin giderilemediğinin anlaşılması nedeniyle 2016/03-10 dönemleri ihracat istisnasından kaynaklanan iade taleplerinin incelemeye sevk edildiği, ilgili iade mahsup taleplerinin inceleme neticesi yerine getirileceği gerekçesiyle mahsup talepleri hakkında karar verilmeksizin davacı hakkında cebri icra yoluna başvurulmuş ve her ne kadar davacının ortağı bulunduğu şirket özel esaslara tabi ise de, davacı şirketin bizzat kendisinin özel esaslara tabi olmadığı, özel esaslara tabi olmayan mükellefin mahsup talebiyle ilgili inceleme neticesinde davacının ihracattan doğan katma değer vergisi nedeniyle iade hakkına sahip olabileceği, davalı idare tarafından davacının mahsup talebi sürüncemede bırakılarak neticelendirilmeksizin mahsubu istenen vergilere ilişkin olarak ödeme emri düzenlenmesinin, "kanuni öngörülebilirlik" ilkesine aykırı olduğu, bu durumda, davacı şirket adına düzenlenen ödeme emrinin mahsup talep edilen vergi borçlarıyla ilgili kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı şirketin, ihracat istisnasından kaynaklanan, katma değer vergisi iade alacağının, vergi borçlarına mahsubunu ve artan tutarın nakten iadesi istemiyle yaptığı başvurusunun, davacı şirket ve mal ve/veya hizmet teslim aldığı şirketler hakkında, sahte belgeler düzenlemek/kullanmak suretiyle, muvazaalı işlemlerle haksız iade isteminde bulunulduğu yönünde olumsuz tespitlerin mevcut olduğu sebebiyle iade talebinin özel esaslar kapsamında, şirket hakkında yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre değerlendirileceği sebebiyle reddedilmesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle davaların açıldığı ve davanın kabulüne karar verildiği ve bu karara karşı davalı idare tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, "davacı şirketin bir üretim işletmesi olmasına rağmen üretim kapasitesine dair bilgi veren, duran varlıklarının iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayacak şekilde düşük olduğu, çeklerin ciro zincirlerinde yer alan kişi veya kurumların bir kısmının mükellefiyetinin re'sen terkin edildiği, özel esaslara alındığı ve yüksek miktarda borçlarının olduğu, mükellef kuruma fatura düzenleyen kişi veya kurumlar arasında sahte belge düzenleme tespiti yapılanlarla birlikte mükellefiyeti kısa bir süre sonra terkin edilenlerin davacı kuruma yüksek tutarlı fatura düzenledikleri hususları tespit edilmekle davacı adına katma değer vergisi tarhiyatları önerilmesi karşısında nakden iade talebinin yerine getirilemeyeceğinin açık olduğu" gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulüne ve davanın reddine karar verildiği; bu durumda, söz konusu kararlar gereği davacı lehine katma değer vergisi ihracaat istisnası nedeniyle bir iade alacağı doğduğundan bahsedilemeyeceğinden, vergi borçlarına mahsup edilebilecek iade alacağı bulunmayan davacı şirketin beyanına istinaden tahakuk edip vadesinde ödenmeyerek kesinleşen vergi borçlarının tahsili için düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyiz konusu kararın hatalı takdir sonucu verildiği, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
-
Temyiz isteminin reddine,
-
Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi . . . Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
-
492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
-
Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
-
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.